İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan 10 barajın doluluk oranı son 10 yıldaki ikinci en düşük seviyeye indi. Kocaeli’nin ihtiyacını karşılayan Yuvacık Barajı'nda 15 günlük su kaldı.Gıda, Tarım ve Havyancılık Bakanı Mehdi E
Türkiye’nin gündemi haftalardır her gün, hatta bazen gün içinde tekrar tekrar değişiyor. Operasyonlar, görevden almalar, atamalar, mahkeme kararları, siyaset dünyasından gelen çarpıcı açıklamalar... Bu gündem fırtınası arasında gerilerde kalmış ürkütücü bir gündem maddesi var ki, 7’den 70’e herkesi çok yakından ilgilendiriyor: SUSUZLUK… Tarım Bakanı’nın sözüyle, “Türkiye şiddetli bir meteorolojik kuraklık yaşıyor…” Kar, yağmur yağmıyor. Barajlardaki su seviyesi her gün dibe doğru iniyor. Konunun, aslında tüm gündem maddelerini bir kenara atıp birinci sıraya çıkaracak gelişme olduğunun en net açıklaması da İSU Genel Müdürü’nden geliyor: Türkiye’nin nüfusu en yoğun olan kentlerinden biri olan Kocaeli’ne su sağlayan Yuvacık Barajı’da 15 günlük su kaldı!
|
|
BARAJLAR YAĞIŞA HASRET KALDI
Yurt genelinde kuraklık nedeniyle su seviyesi düşen barajlar, alarm veriyor. Belediyelerin su ve kanalizasyon idareleri ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nden (DSİ) alınan bilgiye göre, İstanbul'daki Ömerli Barajı yüzde 49,7, Pabuçdere Barajı yüzde 0,24, Sazlıdere Barajı yüzde 19,35, Büyükçekmece Barajı yüzde 31,29, Alibey Barajı yüzde 20,6, Terkos Barajı yüzde 42.08, Kazandere Barajı yüzde 1,87, Elmalı Barajı yüzde 5,73, Darlık Barajı yüzde 35,48 ve Istrancalar Barajı yüzde 48,13 doluluğa sahip, toplam doluluk ise yüzde 34,29'a düştü.
“15 GÜNLÜK SU KALDI”
Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) Genel Müdürü İlhan Bayram, Yuvacık Barajı'nda 15 günlük su kaldığını belirterek, Sapanca Gölü ve Namazgah Barajı devrede olduğu için su sıkıntısı yaşanmayacağını söyledi. Bayram, yaptığı açıklamada, Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün kayıtlarına göre son 50 yılın en kurak dönemini yaşadıklarını belirtti. Bölgede ortalama 8-10 senede bir kuraklık yaşandığını kaydeden Bayram, "DSİ'nin 1965 yılındaki akım verilerine göre bu sene en şiddetli kuraklık dönemini yaşıyoruz. Tarihte yağış bakımından da böyle bir aralık, ocak ayı da geçmemiştir ama sevindirici olan üst üste 3 ay süren kurak dönem de olmamıştır. Bir sefer 2 ay gibi kurak bir dönem yaşanmıştır" değerlendirmesinde bulundu. Bayram, bölgenin su ihtiyacını karşılamak için C planı olarak Namazgah Barajı'nı inşa ettiklerini, Kandıra ve sahil bölgelerinin yanı sıra 290'ın üzerinde yerleşim alanına su vereceklerini aktardı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tehlikeyi gördük ve temmuzdan itibaren barajdaki suyu idareli harcamaya başladık. Aralık ayının ortalarına kadar elimizde yeterli su kalması için de temmuz ayının başında itibaren periyodik olarak Sapanca Gölü'nden su alıyoruz. Bu yıl Karamürsel bölgesinde İhsaniye ve Avcıdere barajlarının inşaatlarına başlanılacak. Ayrıca DSİ tarafından bölgenin ihtiyaçlarının karşılanması için de Sakarya'da 190 milyon metreküp kapasiteli Balıklayalar İçmesuyu Barajı inşa edilerek, bölgenin su ihtiyacı karşılanacak. Vatandaşlarımız rahat olsun, su sıkıntımız olmayacak ama her zaman dediğimiz gibi tasarruflu kullansınlar, israf etmesinler.
HER YIL DAHA FAZLA HİSSEDİLİYOR
İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yaptığı açıklamada, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin her yıl biraz daha fazla kendini hissettirdiğini söyledi. Küresel ısınmanın çok ciddi boyutlara ulaştığını belirten Kadıoğlu "Sıcaklıkla birlikte yağış artsa sorun yok. Ancak yağmur artışı sadece Karadeniz'de olacak. Ege, Akdeniz ve İç Anadolu kavrulacak" ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE SU FAKİRİ BİR ÜLKE"
Türkiye'nin su zengine değil, su fakiri bir ülke olduğunu belirten Gıda, Tarım ve Havyancılık Bakanı Mehdi Eker "Bugünlerde de Türkiye, yine endişe ile izlediğimiz şiddetli bir meteorolojik kuraklık yaşıyor. Dileriz, umarız ve dua ederiz ki bu önümüzdeki haftalarda son bulur. Yağış gelir, rahmet gelir. Çiftçimiz de üreticimiz de vatandaşımız da şehirlerde yaşayan vatandaşlarımız da bol suya kavuşur" değerlendirmesinde bulundu.
Kampanya paralelinde ekmeğin kalitesinin artırılmasına yönelik düzenlemeler yaptıklarını, bu kapsamda ekmekteki katkı maddelerinin kaldırıldığını, tuz oranının azaltıldığını ve kepek oranının artırıldığını anımsatan Eker, tam buğday ekmeğinin bütün satış noktalarında bulundurulması zorunluluğu getirdiklerini ve tam buğday ekmeği tüketiminde önemli mesafe kaydedildiğini söyledi. Eker, Türkiye'de 2012 yılında 460 milyon tam buğday ekmeği tüketiliyorken, 2013 yılında bu rakamın yaklaşık 890 milyon adete ulaştığını bildirdi. Eker, ilave kepekli ekmeğin tüketiminde de yüzde 283 oranında artış olduğunu, 2012 yılında 130 milyon adetten, 500 milyon adede yükseldiğini söyledi. Ekmeğin nimet olarak görüp tüketilmesi gerektiğine işaret eden Eker, yurt içi tasarrufların artırılması ve israfın önlenmesi konusunun 10. Kalkınma Planında yer aldığını, ayrıca tasarrufun 2023 yılı hedeflerinde de bulunduğunu dile getirdi.