Ortadoğu'daki İran-Suudi Arabistan rekabetinin sıcak noktası Yemen'de İran'ı ayağa kaldıracak bir gelişme yaşandı. Başkent Sana'da bulunan İran Büyükelçiliği, havan topuyla hedef alındı.
Bölgenin en büyük rakip iki ülkesi Suudi Arabistan ve İran Yemen'de karşı karşıya geldi. Yemen'in başkenti Sana'da bulunan İran Büyükelçiliği'nin havan topuyla hedef alındığı bildirildi.
HAVAN TOPUYLA SALDIRDILAR
Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, Yemen'de meşru yönetim karşıtı olan eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih yanlıları ile Husiler arasında başkent Sana'da devam eden çatışmalar sırasında İranBüyükelçiliği'nin havan topuyla hedef alındığı belirtildi.
DUMANLAR YÜKSELİYOR
Havan topunun nereden atıldığı henüz bilinmezken, büyükelçilik binasından dumanların yükseldiği kaydedildi.
Yemen'de meşru hükümete karşı birlikte hareket eden Husiler ile eski cumhurbaşkanı Salih yanlıları arasındaki çatışmalar cumartesi sabahı Sana'da yeniden alevlenmişti.
İÇ ÇATIŞMA VAR
Yemen'de 2014'ten bu yana meşru yönetim güçlerine karşı ortak silahlı eylemler düzenleyen Husiler ile Salih yanlıları arasında bir süredir anlaşmazlık yaşanıyor.
İRAN VE SUUDİ ARABİSTAN YEMEN'DE KARŞI KARŞIYA
Bölgenin en büyük rakip iki ülkesi Suudi Arabistan ve İran Yemen'de karşı karşıya. İran başkent Sana başta olmak üzere ülkenin birçok yerini ele geçiren Şii Husileri destekliyor. Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri ise, Husilerin ilerleyişinden rahatsız.
HUSİLER KİMDİR?
Yemen ile Suudi Arabistan sınırında bulunan Sada kent merkezinde yaşayan Husiler önceleri, Hz. Muhammed'in torunları olan ilk 5 İmam'ı (Hz. Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, İmam Zeynelabidin ve İmam Zeyd) meşru İslami önder kabul eden ancak Sünni Müslümanlar ile teorik ve pratik alanda çatışmayan Zeydi mezhebine mensup.
Sana Üniversitesi Eğitim ve Felsefe Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmed Muhammed Dağşi, Zeydi Mezhebi'nin genel görüşleri arasında yer almayan "Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman'ı Hz. Ali'den önce halife oldukları için suçlu ya da kâfir görmek" gibi aykırı görüşlere sahip olan Carudiye ekolüne mensup olan Husi lideri Bedreddin Husi'nin, İran'ın Kum kentinde ve Lübnan'da gördüğü ilahiyat eğitimi sonucu 12 İmam Şii mezhebini kabul ettiğine dikkati çekiyor. Dağşi, Husi hareketinin ideolojik açıdan Yemen'deki Sünni ve Zeydi hareketlerden bağımsızlaşarak İran yönetimiyle paralel bir siyasal oluşuma dönüştüğü değerlendirmesinde bulunuyor.
Yemen'in en büyük Zeydi otoritesi şeklinde anılan İmam Kadı Muhammed İsmail Amrani'nin yanı sıra İmam Maciduddin Mueydi, Muhammed el-Mansur, ve Dr. Murtaza Mahatvari, Muhammed Abdulazim el-Husi gibi Zeydi otoritelerin "gayrimeşru" ilan ettiği Husi Ensarullah hareketi Yemen Alimler Birliği tarafından da "fitne çıkarmak" ile itham edilmişti.
SUUDİ ARABİSTAN, İRAN VE ABD'NİN YEMEN'DEKİ POZİSYONU
İran, Şii Husilerin en büyük destekçisi. Geçmişte Yemen hükümeti, isyancılara İran tarafından gönderilen silahlara el koyduğunu açıklamıştı.
Son olarak İran'ın yoğun desteğini alan Husiler, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırdı.
İran yönetimi Suriye, Irak ve Yemen'de kendisine yakın silahlı birliklerin olduğunu inkâr etmiyor.
İran'ın Yemen'deki etkisinden de bahseden İran Devrim Muhafızları Komutanı General Hüseyin Selami, Husi Ensarullah hareketinin, İslam Devrimi'nin temel prensipleriyle hareket ettiğini ifade etmişti.
Cumhurbaşkanı Hadi'yi güçlü biçimde destekleyen Suudiler, Husilerin etkisinin artmasına net biçimde karşılar. 2009 yılında petrol zengini Suudi devleti Saada vilayetindeki Şii isyancılara karşı hava harekâtı düzenledi. Geçen sene de Husileri 'terör örgütü' ilan etti.
Riyad'lı yetkililer Husileri İran'ın bölgedeki temsilcisi olmakla suçluyor. Aşırı derecede varlıklı ve politik etkiye sahip olan Suudilerin Yemen'de kilit rol oynamayı sürdürmesi bekleniyor. Riyad daha önce İran'ı 'Yemen'den işgalci güçlerini çekmesi' konusunda uyarmıştı.
Bölgenin güçlü Sünni devleti Suudi Arabistan ve güçlü Şii devleti İran arasında gergin olan ilişkiler, Yemen'in yıkıcı bir mezhep çatışmasına sürükleneceği kaygısına neden oluyor.
ABD yönetimi, Suudi Arabistan öncülüğünde başlayan hava operasyonlarına lojistik ve istihbarat desteği veriyor.
Washington'un en büyük kaygısı, ülkedeki güçlü unsurlardan biri olan Arap Yarımadası El Kaide'sinin (AQAP) etkisini daha da artırması.