Uykusuzluğun ağır kafa travmalarına benzer şekilde beyin hücrelerinde hasara neden olduğu bildirildi.
İsveç Uppsala Üniversitesinde yapılan bir çalışmaya göre, uykusuz kalınan gecenin sonunda, beyinde hücre kaybı sonucu oluşan ve ağır kafa travmalarında kanla beyin omurilik sıvılarında ortaya çıkan NSE ve S100b maddelerinin arttığı görüldü.
Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Aksu, Uppsala Üniversitesinin çalışmasını değerlendirirken, uykusuzluğun beyin fonksiyonlarını etkilediğinin önceki çalışmalardan da bilindiğini ancak bu kadar net ve objektif biyokimyasal verinin ilk defa elde edildiğini söyledi.
İyi ve kaliteli uykunun sağlık için önemini vurgulayan Aksu, kısa ve uzun sureli uykusuzluğun beynin bellek, düşünce organizasyonu ve doğru karar verme yetilerini ciddi şekilde etkilediğine dikkati çekti.
"YENİ ÖĞRENİLEN BİLGİLERİN BELLEĞE YERLEŞMESİ İÇİN DERİN UYKU ŞART"
Son yıllarda yapılan çalışmaların uykunun bellek oluşumu üzerine etkisini net olarak ortaya koyduğunu belirten Aksu, yeni öğrenilen bilgilerin kalıcı belleğe yerleştirilmesi için hem derin uykuya hem de REM uykusu denilen rüya uykusuna gereksinim olduğuna işaret etti. Aksu, şunları kaydetti:
“Yani biz uyanıkken ne kadar çok bilgi edinirsek edinelim, ne kadar çok uyaran ile karşılaşırsak karşılaşalım, bunların hangilerinin kalıcı bellekte yer alacağı kararı uykumuz sırasında verilmektedir ve bu bilgiler uykumuz sırasında kalıcı belleğimize yerleştirilmektedir. Bu nedenle özellikle gençlerimizin, uykularından feragat ederek bir şeyler öğrenmeye çalışmaları aslında bilimsel olarak izlenmesi gereken yol değildir.”
"UYKUSUZLUK SONUCU KARAR VERME YETİLERİ BOZULUYOR"
Uykusuzluğun diğer bir olumsuz etkisinin de karar verme yetilerinin bozulması olduğunu ifade eden Aksu, “Ülkemizde yapılan bir çalışmada, 24 saatlik uykusuzluğun karar verme yetilerini ciddi şekilde bozduğu ortaya kondu. Bu durum özellikle uykusuz kalınarak göreve devam edilen ve karar verme yetisinin elzem olduğu meslekler için daha da önemlidir” şeklinde konuştu.
Aksu, sağlık sektöründe çalışanlar, uzun yol araç sürücüleri, pilotlar ve uzun yol gemi kaptanları gibi meslek gruplarında bu bilimsel gerçekler göz önünde bulundurularak mesai saati planlaması yapılması gerektiğini söyledi.
UYKUSUZLUĞUN KAZALARA ETKİSİ
Trafik kazalarının oluşumunda uykusuzluğun ve uykululuğa yol açan uyku hastalıklarının rolünün, bilinen bir gerçek olduğunu belirten Aksu, şöyle devam etti:
“Nitekim Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Uyku Araştırmaları Birliği de bunu vurgulayan bir kampanyayı çok kısa bir süre önce tamamlamıştır. Bu kampanya bağlamında Avrupa Parlamentosunda yarım günlük bir oturum uykusuzluk ve uyku hastalıklarının trafik güvenliği üzerine etkisine ayrılmıştır. Türk Uyku Tıbbı Derneği de bu kampanyada ülkemizi temsil etmiştir.”