"Ülserin, genellikle mide ve bağırsaklarda yanma hissi, hazımsızlık ve sürekli mide ağrısı ile kendini gösterdiğini, ihmal edildiğinde ise kanama riskinin arttığını ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabildiğini belirten Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Kemalettin Yılmaz, ülser hakkında önemli bilgiler aktardı.

Ülser, mide veya ince bağırsağın iç yüzeyinde, mide zarında oluşan açık yaralar olarak tanımlanıyor. Ülser, yüzey hücrelerinin iltihaplanarak açık yaralar oluşturmasıyla meydana geliyor. Bu yaralar genellikle H. pylori bakterisi veya steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar nedeniyle oluşuyor ve mideden çok onikiparmak bağırsağında görülüyor.

HIZLI YEMEK YEMEK ÜLSERE NEDEN OLABİLİR!

Ülserin en yaygın nedeninin, mideyi ve onikiparmak bağırsağını sindirim enzimlerinden koruyan mukus tabakasının azalması olduğunu söyleyen Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ve Bayındır Kavaklıdere Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Kemalettin Yılmaz: "Ülkemizde ülserlerin en yaygın nedeni, midede helicobacter pylori (H. pylori) adı verilen bakteriler tarafından meydana gelen enfeksiyonlardır. Ancak bu bakterinin varlığı her zaman ülserle sonuçlanmaz, başka faktörler de ülsere sebep olabilir. Ülserin diğer nedenleri arasında genetik faktörler, sağlıksız beslenme, hızlı yemek yemek, uzun süre aç kalmak, besinleri çiğnemeden tüketmek, fazla kafein – yağlı baharatlı yiyecekler tüketmek, sigara ve alkol tüketimi, stres ve bazı ilaçlar sayılabilir" dedi.

ERKEKLERDE KADINLARA ORANLA 3 KAT FAZLA GÖRÜLÜYOR

Ülserin, erkeklerde kadınlara oranla 3 kat daha fazla görüldüğünü belirten Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Kemalettin Yılmaz: “30 ila 50 yaş arasında onikiparmak bağırsağı ülseri erkeklerde daha yaygındır. 60 yaş civarında ise kadınlarda mide ülseri daha sık görülmektedir" diye belirtti.

MİDE YANMASI VE HAZIMSIZLIĞA DİKKAT!

Onikiparmak bağırsağı ülserinde, bazen hastayı gece uykusundan uyandıracak ağrıların oluşabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Kemalettin Yılmaz ülserin diğer belirtilerini şu şekilde sıraladı:

• Midede yanma ve ağrı
• Bulantı, kusma ile beraber gelen rahatlama durumu
• İştahsızlık, kilo kaybı
• Şişkinlik, hazımsızlık ve gaz sıkıntısı
• Sık acıkma
• Yemekten sonra oluşan mide ağrısı

ÜLSER BELİRTİLERİ YAŞAYANLAR ZAMAN KAYBETMEDEN HEKİME BAŞVURMALI

Uzm. Dr. Kemalettin Yılmaz, ülserin ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve belirtiler ortaya çıktığında vakit kaybetmeden uzmana başvurulması gerektiğini vurgulayarak ülser tanı ve tedavisi hakkında şunları söyledi:  

“Ülser tanısı klinik, laboratuvar ve görüntüleme yöntemleri ile konduktan sonra üst gastrointestinal sistem endoskopisi (gastroskopi) altın standart kabul ediliyor. Gastroskopi ile ülserler direkt görülebilir, biyopsi alınabilir ve mukozadaki mikroskobik değişiklikler saptanabilir. Helikobacter pozitif bulunursa enfeksiyona yönelik antibiyotik tedavisi ve mide asidini baskılayan ilaçlar kullanılabilir. Ayrıca ülser kanamalarında gastroskopi sırasında endoskopik tedavi yöntemleri uygulanarak kanamanın durdurulması sağlanabilir. Çoğu ülser ilaç tedavisi ile iyileşir. Ülser ilaçları mide asitlerini azaltarak kişinin yakınmalarını rahatlatır. Bunun yanı sıra mide asidinin ülser üzerine etkisini ortadan kaldırarak, iyileşmeyi sağlar.”

MİDE UZUN SÜRE BOŞ KALMAMALI

Ülser tedavisinde diyetin önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Kemalettin Yılmaz, “Mide yanmasını tetikleyen besinlerden, mide salgılarını artıran her türlü yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı. Ekşi, soğan, acı ve baharatlı besinler mide yanması şikayetlerini tetikliyorsa yenmemeli, sigara ve alkol kullanımı bırakılmalıdır. Kızartma, aşırı şekerli, tuzlu ve yağlı besinlerden kaçınmak, bol sıvı tüketmek ve kafein alımını azaltmak ülser ağrısını hafifletebilir. Ayrıca hafif, buharda pişmiş yemekler tüketilmeli, az az sık sık porsiyonlar tercih edilmeli, midenin uzun süre boş kalmasını önlemek amacıyla ara öğünler ihmal edilmemelidir. Ülser oluşumunu tamamen önlemek mümkün olmasa da, tetikleyici faktörlerden kaçınarak risk azaltılabilir. Sağlıklı beslenme, sigarayı bırakma, alkol tüketimini azaltma, düzenli uyku ve spor, stresi azatlma gibi önlemler ülser riskini azaltabilir” diyerek sözlerini noktaladı.