Türk Sağlık Sen Kocaeli Şube Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı.
Gerçekleştirilen basın açıklamasına Türk Sağlık Sen Şube Başkanı, Türkiye Kamu
Sen Denetleme Kurulu Üyesi, Ömer Çeker, Gölcük Devlet Hastanesi İş Yeri Baş Temsilcisi
Orhangazi Gençel, Temsilci, Medine Beşiracı Yiğit ve Osman Kılıç ve sağlık çalışanları
katıldı.
Başkan Çekerin yaptığı acıklmada; Sağlık çalışanlarının sıfırlanan döner sermaye
ödemeleri, düşük nöbet ücretleri, vergi dilimi, düşük zam gibi tüm etkenler birleştiğinde nasıl
bir ekonomik çıkmaz içerisinde olduklarını görüyoruz. Her gün temel gıda maddelerinin
fiyatları artmakta, sağlık çalışanlarının maaşlarının da alım gücü düşmektedir.
Bunun içinde ek ödeme yerine tek ödeme verilsin o da maaşlara zam olsun diyerek
uzun bir süredir sağlık çalışanlarının haklı ve insani taleplerini sendika olarak her platformda
dile getiriyoruz. Kamu ve sağlık çalışanlarının ekonomik çıkmaz içerisine düşmesinin büyük
sorumlusu yetkili fakat etkisiz Sarı Sendikadır. Malum Sen memurun içerisine düşmüş olduğu
ekonomik çıkmazı yok sayarak, görmezden gelmekte, “memur enflasyona ezildi” diyerek
beylik cümleler kurup açlık ve yoksulluk sınırlarını açıklamaktadır.
Beş dönemdir toplu sözleşme masasında memuru enflasyona mahkûm ve esir eden
Malum Sen 2020 yılı için yüzde 4+4, 2021 için yüzde 3+3’e imza atarak evet diyen sözde
sendikanın bu pervasızlığına pes diyoruz. Masada memurun hakkını savunmayanlar önlerine
ne konulursa imzalayanlar, bugün kamu çalışanları ile alay eder gibi basına vermiş oldukları
demeçlerde “Sağlık çalışanlarımız yetkililerden adaletli bir ücret politikası oluşturulmasını
istiyor.” Demektedirler. Yine bir demeçlerinde “bir sağlık çalışanının şuan döner
sermayeden 10 yıllık kaybı 180 bin lira.” Olduğunu söylemek suretiyle toplu sözleşme
masasını yok saymaktadır.
Sarı Sendika Kamu İşverenine karşı sağlık çalışanları için mücadeleyi göze
alamamaktadırlar. Çalışma hayatındaki sorunların temeli olan Malum Sen. Öngörüsüz,
geleceğe bakışı olmayan, Çalışanların penceresinden olayları değerlendirmemektedir.
Bırakın zammın enflasyon karşısında erimesini, sağlık çalışanlarından alınan adaletsiz gelir
vergisi ile Temmuz zammı sağlık çalışanlarından geri alınmıştır.
Çalışanların maaşlarının enflasyon karşısında erimesi, gelir vergisi kesintilerinin yüksek
olması, çalışanları canından bezdirmektedir. Çalışanların almış oldukları maaşlar enflasyona
yetişe bilmek için enflasyonun peşinden koşsa da yetişmesi mümkün olmamaktadır.
Örnekleyecek olursak meslek hayatında 31 yıllık hizmeti olan Dört yıllık yüksek okul
(lisans) mezunu bir hemşire 15 Temmuz 2020 tarihinde yılın ikinci altı ayı için Enflasyon Farkı
ile birlikte Hemşirenin maaşına Temmuz ayında 300 TL zam yapılmıştır. Hemşirenin maaşına
yapılan zam gelir vergisi sayesinde mum gibi eriyerek 15 Kasım 2020 tarihinde 8 TL
düşmüştür. Temmuz zammının 292 TL gelir vergisi ile geri alınmıştır.
Hemşireye Temmuz ayında verilen zam kasım ayına kadar gecen beş ay da gelir vergisi
ile geri alınmak suretiyle, Temmuz zammı yüzde 93 erimiştir. Sağlık çalışanlarından kademeli
olarak kesilen yüksek orandaki gelir vergisine çalışanlar mahkum edilmiştir. Böylesine ağır
gelir vergisi sağlık çalışanlarını mutsuz etmektedir. Vergi sistemindeki adaletsizlik, gelir
dağılımını olumsuz yönde etkileyen etkenlerin başında gelmektedir.
Özellikle çalışanların ödediği vergi miktarı, birçok işadamını ve esnafı geride
bırakmaktadır. Çalışanlardan kesilen ve kaynağından toplanan hazır vergi, devletin ana gelir
kaynağı haline gelmiş durumdadır. Kamu İşvereni yıllardır, vergi toplamanın en kolay kaynak
olarak çalışanlar üzerindeki vergi yükünü, giderek artırmakta bulmuştur. Sağlık çalışanlarının
vergi mağduriyetinin giderilmesi için her yıl maaş zam artışlarında, vergi adaletsizliği hesaba
katılarak belirlemelidir. Yada ücretli çalışanlar için farklı bir gelir vergisi tarifesi belirlenmelidir
Belli meslek guruplarına zaman zaman vergi muafiyeti uygulanmaktadır, Savaş da
cephede Mehmetçik ile birlikte en ön mevzide, depremde vatandaşın baş ucunda, Salgın
hastalıklarda hayatını riske atarak çocuğundan, eşinden ayrı hastanelerde sağlık
kuruluşlarında vatandaşımıza en ön saflarda hizmet veren sağlık çalışanların üzerindeki vergi
oranı azaltılmalıdır. Gerçek enflasyon üzerine refah payı konarak sağlık çalışanlarının ve
memurların maaşları yeniden revize edilmeli, büyümeden kamu çalışanlarına mutlaka pay
verilmelidir. Vergi dilimi nedeniyle sağlık çalışanlarının ekonomik kayıp yaşamasının önüne
geçilmelidir.
Türk Sağlık Sen olarak dün olduğu gibi bu günde ve gelecekte de Sağlık çalışanlarının
haklarının korunması ve geliştirilmesi için her platformda mücadelemizi sürdüreceğiz.