1 Mayıs İşçi Sınıfının; demokratik hak ve özgürlüklerini kullanma adına, bu uğurda mücadelenin, birliğin  ve dayanışmanın yaşama geçirilmesinin ifade edildiği bir gün olduğunu belirten Kaplan, “Asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu bir çalışma ortamında, taşeron işçi olarak haklarının gasp edildiği, adeta köleleştirildiği, grevli toplu sözleşmenin ellerinden alındığı, örgütlü ve sendikalı işçilerin işten atıldığı bir dönemde, 1 Mayıs daha fazla önem kazanmaktadır. Taksimde 1 Mayıs 1977 yılında özgürlük ve ekmek arama kavgasında yitirdiğimiz canların, dökülen kanların hala faillerin bulunmadığı bir ortamda hükümetin hala yasakçı bir anlayışla, Taksimi yasaklaması özgürlükler ve demokrasi adına bir utançtır” diye konuştu.

YASAKÇI ANLAYIŞ

Milletvekili Kaplan, Taksim meydanının 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramının sembolü olduğunu kaydederek,  Hükümetin her türlü kutlamaya izin verdiği ya da görmemezlikten geldiği Taksim meydanını, emekçilere, işçi sınıfına, özgürlük arayanlara kapatması anlaşılır gibi değildir. 1 Mayısın Normalde davul zurna eşliğinde bir bayram havasında geçmesi beklenirken, yaratılan spekülasyonlardan, yasakçı anlayıştan ve olabileceklerden hükümet sorumludur” dedi.