Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları, ilk vakanın açıklandığı 11 Mart 2020’den itibaren salgın kısıtlılığı şartları sebebiyle 16 aydır çevrimiçi ortamda gerçekleştirdiği aylık Divan Toplantılarını, kısıtlılığın kalktığı ilk gün il, ilçe, mahalle teşk
Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları, kısıtlılığın kalktığı ilk gün İl Divan Toplantısıyaptı. Saadet Partisi Kocaeli Kadın Kolları, ilk vakanın açıklandığı 11 Mart 2020’den itibaren salgın kısıtlılığı şartları sebebiyle 16 aydır çevrimiçi ortamda gerçekleştirdiği aylık Divan Toplantılarını, kısıtlılığın kalktığı ilk gün il, ilçe, mahalle teşkilatlarının katılımıyla İzmit Luxor Garden Hotel’de gerçekleştirdi. Saadet Partisi İl Başkanı Zafer Mutlu’nun da katıldığı toplantının açılış konuşmasını İl Kadın Kolları Başkanı Reyhan Şengün yaptı.
Şartları ve etkileri devam eden küresel salgında yaşadığımız hastalıklar, kayıplar, kaygılar için tüm hastalarımıza şifa, hayatını kaybedenlerimize rahmet, yakınlarına sabır diliyorum diyerek sözlerine başlayan Şengün, “Yaşanan ekonomik zorluk ve yıkımlar için de kolaylıklar temenni ediyorum.” dedi ve devam etti.
Sahaya iniyoruz.Küresel olarak yaşanan salgın şartları, çalışmalarımızın şeklini nispeten değiştirmiş, aksatmış olsa da, ne durdurdu, ne de öneminden bir şey kaybettirdi. İçinde bulunduğumuz şartların elverdiği nispette teşkilatlarımızın dinamikliğini sağlamayı, şartların avantajlarını kullanarak halkımızla iletişimimize devam ettik. Şimdi salgın ve şartları bitiyor. Sahaya iniyoruz.
Kepenkler kapandı, bunalımlar, intiharlar yaşandı.Ekonomi sorunu, salgın sürecinde kendisini en ağır hissettiren konu oldu.Ehliyet ve liyakatin esas alınmadığı bir yönetim anlayışının doğal sonucu olarak; kepenkler kapandı, bunalımlar, intiharlar yaşandı…
Her geçen gün sayıları artan mazlumlar, mağdurlar ve mahzunlar ordusu, iktidarın tutum ve davranışlarındaki yanlışlığı gösteriyor.
Yarınlara umutla bakması gerekirken, kaygıyla bakan gençlerimiz var!
Bugün ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de;
Siftah yapamadan dükkân kapatan, pandemiden dolayı iflas eden yüzlerce esnafımız var!
Başını yastığa koyduğunda, ay sonu nasıl gelecek, kira ve faturalar nasıl ödenecek diye düşünmekten gözlerine uyku girmeyen on binlerce insanımız var!
Çocuğunun istediğini alamadığı için evine geç giden ve sabah okula giderken bir simit parası veremediği için hicap duyan nice ana-babalar var!
Caddelerde, sokaklarda işsiz gezen ve gelecek hayalini yurt dışında yaşamak üzere kuran binlerce gencimiz var!
Yarınlara umutla bakması gerekirken geleceğe kaygıyla bakan gençlerimiz var!
En büyük hayali sorulduğunda, “Babamın iş bulması ve borçlarımızı ödeyebilmesi” cevabını veren yavrularımız var!
İçinde bulunduğumuz bu perişan halin bir tek sorumlusu var.
Maalesef iktidar meselelere yanlış yaklaşmakta, “ben yaptım oldu” mantığını esas alan bir yönetim anlayışı ortaya koymaktadır.
Türkiye’mizin bir an öce vakit kaybetmeden bu anlayıştan kurtulması gerekmektedir.
Geçtiğimiz günlerde Sn. Cumhurbaşkanı- Ak Parti Genel Başkanının ifade ettiği; "Aç olarak dolaşanları buyurun, siz de doyuruverin!" sözlerinden hicap duyduğumuzu ifade etmek isteriz.
İnsanımızı aç ve yoksul bırakanlar, kendileri değil mi?
Bu tencerede artık dert değil, aş pişirmek istiyorum. İktidarın yanlış ekonomi politikalarındaki inadı ve insanımızın derdine duyarsız kalması sebebiyle geldiğimiz noktada; sorunlar, sıkıntılar, problemler artık mutfaktaki tencereye dayanmıştır. Hepimizin evindeki bu tencere; artık kaynamaz hale gelmiştir.
İktidar umursamasa da görmezden gelse de evlerimizdeki bu tencere; aş değil, dert pişirmeye başlamıştır!
İnsanımızın çarşı-pazardan eli boş dönmek zorunda kalması nedeniyle bu tencere; artık dolmaz hale gelmiştir!
Umudumuz var. Biz varız, buradayız!
Evet, dert var, sorun var, ama çözüm de var. Çünkü biz varız, buradayız!
Biz, yolsuzluğun her türlüsünü, israfı ve verimsiz harcamaları önlemek için varız.
Yanlış yönetilen kaynakları vatandaşımıza aktarmakta kararlıyız!
Ülkemizde açlık ve yoksulluk diye bir problem, geçim derdi diye bir dert kalmasın diye buradayız.
Saadet Partisi olarak, insanımızın geçim mücadelesine destek olmak, insanımızı dinlemek, sesine ses olmak ve sorunlarına çözüm üretmek istiyoruz.
Gelin hep birlikte bir “Geçim İttifakı” kuralım.
-Hayat pahalılığına,
-Adaletsiz gelir dağılımına,
-Üretmeyen ekonomiye,
-İşsizliğe,
-Ağır vergilere,
-İtibar uğruna yapılan israflara karşı çıkarak;
“Bu tencerede artık dert değil, aş pişirmek istiyorum.” diyen tüm vatandaşlarımızı,
Hepimizin ortak gündemine; Geçim İttifakı’na davet ediyoruz!
Seçim İttifakları” partileri, “Geçim İttifakı” ise milletimizi güçlendirir.
Mutfağımıza, evimize, sokağımıza, mahallemize, ilçemize, şehrimize ve de ülkemize hep birlikte sahip çıkalım istiyoruz! Diğer toplumlardan hiçbir eksiğimiz yok, hatta fazlamız var. Sadece yanlış yönetiliyoruz ve bunu hak etmiyoruz!
Saadet Partisi olarak, bu yanlış yönetim anlayışının sebep olduğu sıkıntılara artık daha fazla katlanmak zorunda değiliz diyoruz. Diyerek sözlerini tamamladı.
Devletin dini adalettir.
Ardından konuşan İl Başkanı Zafer Mutlu ise bir idareciden beklenen devleti adaletle yönetmesidir. Devletin dini adalettir dedi.
Ülke yönetimini teslim edeceğimiz insanlarda; hizmette herkese adil davranmak, yolsuzlukla mücadele etmek, ülke kaynaklarını en hassas şekilde kullanmak, atamalarda liyakati esas almak, mütevazi yaşamak özelliklerini aradığımızda felaha ereceğimize inanıyoruz.
Hangi görüşten olursa olsun, hangi yaşam şeklini benimsemiş olursa olsun, başka insanların hakkına hukukuna tecavüz etmedikçe, herkese eşit davranan, hakkı hukuku gözeten bir anlayış istiyoruz biz. Kamu kaynaklarının doğru kullanılmasını istiyoruz.
Türkiye’nin zenginlikleri bunların dahi bitiremeyeceği kadar çok..
Jeopolitik olarak çok önemli bir konumda olan ülkemiz, çok kısa bir zamanda toparlanır. Yeter ki adil idarecilerin yönetiminde olsun. Ve bütün dünya da bilsin ki, Türkiye’nin yöneticilerinde artık adil insanlar var.
Bütün derdimiz adaletin, liyakatin esas alındığı, kardeşliğin, barışın, sevginin hakim olduğu bir ülke, bir dünya oluşturmak. Tüm bu çalışmaları, bu inançla yapıyoruz. Çok kısa zamanda müreffeh bir toplumu, evlatlarımızın iş bulabileceği, geleceğe güvenle bakabileceğimiz, ahlaki çürümenin azaldığı bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz.
Toplantı, birim sunumları ve ilçe çalışmalarının değerlendirilmesiyle devam etti.