Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yeni sezonu açtı. Sezonun ilk oyunu olan Soğan Gibi, gala gösterimiyle seyirciyle buluştu. Yönetmenliğini Bora Seçkin’in yaptığı oyun, Kocaeli’de doğup büyüyen yazar Taner Büyükarman
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları yeni sezonu açtı. Sezonun ilk oyunu olan Soğan Gibi, gala gösterimiyle seyirciyle buluştu. Yönetmenliğini Bora Seçkin’in yaptığı oyun, Kocaeli’de doğup büyüyen yazar Taner Büyükarman’ın İzmit’i oyunun merkezine alarak tiyatroyu ve onun üzerinden insan ilişkilerini konu ediniyor
Oyunun gala gösterimini Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zekeriya Özak, Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Ali Yeşildal, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Serpil Yılmaz, Kent Konseyi Başkanı Abdullah Köktürk ve tiyatro severler izledi. Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Çevik, Şehir Tiyatroları’nın 19’uncu senesinde bugüne kadar 115 oyun oynandığını, yaklaşık 1150 karakter canlandırıldığını söyledi. Oyunun yazarı Büyükarman ise, ‘’Şehir tiyatroların kente anlam katan, bu şehri derinleştiren, bu şehre perspektif katan bir tiyatrodur. Bu şehrin ruhudur” dedi.
SANATIN VE SANATÇININ YANINDA OLACAĞIZ
Başkan Vekili Özak, Büyükşehir olarak kültürel zenginliğimizi arttırmak amacıyla birçok faaliyetlerde bulunuyoruz. Sanatın ve sanatçının yanında olmaya devam edeceğiz. Sizler talep ettikçe bunu geliştireceğiz” şeklinde konuştu. ‘Soğan Gibi’, hayata dair bağlarını koparıp koparmama tarafında olan insanların tiyatro vasıtasıyla ayağa kalkma serüvenlerini anlatıyor. Oyun, emektar tiyatrocu Mehmet Sermet’in intihar sahnesiyle başlıyor. Beş parasızdır, işini yapamamaktadır ve kendini asmak için ipi bağladığı mutfak tavanı bile çökmüştür. Bu yüzden eski bir silahlabu işi gerçekleştirmeye çalışır. Tam bu sırada eskiden beraber tiyatro yaptığı, 20 yıldır görmediği Demir ve müstakbel karısı Ayşegül onun yanına gelir.
DEMİR’LE MEHMET BULUŞTU
Demir, Mehmet’i 20 yıl önce sahnede, oyunun ortasında bırakıp kaçmıştır. Piyasada iş yapmaya başlamış, yapım şirketi kurmuş ve boyundan büyük işlere kalkışıp başına belalar almıştır. Bu sefer başı çok büyük beladadır; hamile olan Ayşegül’le evlenmediği için Şükran ve Çin’de ortak iş yapıp batırdığı mafya babası Abdülselam’ın adamları Ömer ile Sezer peşindedir. Ve kurtuluş yolu olarak da sektöre girdiği kentte, eski ustasıyla yeni bir proje üzerinde çalışıp İzmit’ten Anadolu’ya oradan da Avrupa’ya açılarak tiyatro ile belalardan kurtulmak istemektedir.
VATAN YAHUT SİLİSTRE
Oynayacakları oyun Vatan Yahut Silistre’dir. Ekibe Mehmet’in daha önce İzmit’te beraber çalıştığı İbrahim ve Sadık, Demir’in İstanbul’da yapımcıyken yanında çalışan amatör ama kendilerini taşrada olduğundan daha kıymetli zanneden Erinç ve Asu, Demir ve Mehmet’in yıllar önce tanıdığı ve beraber iş yaptığı, kariyerinin en verimsiz günlerini yaşayan ve eski günlerine dönmek isteyen Semiramis katılır. Oyunun belirlenmesi, rol dağılımı ve mizansenler konusunda sıkıntılar yaşansa da Mehmet hepsini bir amaç için toplar ve provalara başlarlar.
İZMİT’TE SAKLANIR
Nüfusu bir buçuk milyondan fazla olsa da İstanbul’dan gelenler için İzmit küçük bir kenttir. Küçük kentte saklanmak kolay değildir. Şükran ve Ömer-Sezer’in Demir’i bulması bu yüzden zor olmaz. Fakat korkuları oyunu çıkarmalarına engel olmaz. İlk sahnede ortaya çıkan silah bir türlü patlamaz, patlaması gereken silahlar bozuk çıkar. Bu da her oyun karakterinin bir şansının daha olduğuna, var olmasının nedeni olan şeyi gerçekleştirmedikçe yaşamı terk etmenin saçma olduğuna delalet etmektedir.
TİYARTO YAPARLAR
Şükran ve Ömer-Sezer, İbrahim’in falsolarıyla vardıkları noktadan uzaklaşmış gibi yaparlar. Onlar da ortada dolaşan pis kokunun farkında olarak geri dönerler. Suçu olan-olmayan herkes, kötülerin gözünde değersizdir. Şükran’ın derdi kızını korumaktır ama Ömer ile Sezer’in derdi, bağlı olduğu pis işler yapan adamın hesabına çalışıp, ayağına batan dikenleri temizlemektir. Demir’in yanında yaş da yanacak gibi görünüyorken bir anda zalimin zulmüne karşı çıkılır ve tek yapmak istedikleri şeyi yaparlar: Tiyatro.
Oyun adı | SOĞAN GİBİ |
Yazan | TANER BÜYÜKARMAN |
Yönetmen | BORA SEÇKİN |
Yönetmen Yardımcısı | MELTEM ÖZSAVAŞ |
Dekor tasarımcısı | DUYGU ÇAKIR |
Kostüm tasarımcısı | DUYGU ÇAKIR |
Işık tasarımcısı | CAFER YİĞİTER |
Beste | ALİ OTYAM |
Dramaturg | SEVİL KOÇ |
Ses Tasarım | MEHMET CEBE |
Görsel Tasarım | SERKAN AKTÜ |
Oynayanlar :
Mehmet : Serhat Güzel
Demir : Levent Muratoğlu
Semiramiz : Emel Pala
Ayşegül : Çiğdem Sarıhan
İbrahim : Taylan Ertuğrul
Asu : Cansu Cengiz Mengüç
Şükran : Işık Öztorun
Erinç : Ozan Şahin
Sadık : Tekin Ezgütekin
Sezer : Cemal Aldıç
Ömer : Ufuk Tuncer
Yerel Sponsor : Bülent Baytar
Sahne Amiri | FATMA YILMAZ |
Asistan | AHMET KAYA - CANSU CENGİZ |
Işık kumanda | ADEM KARATAŞ |
Suflör | AHMET KAYA |
Ses kumanda | MEHMET CEBE |
Aksesuar | SAVAŞ AYDOĞDU |
Sahne terzisi | HATİCE KILIÇ – SEZAİ ÇAKMAR-LÜTFİYE GÜLENER |
Kuaför – makyaj | GÜLAY TURAN |
Sahne teknisyenleri | MURAT GÜN – YÜKSEL KIZILCIK – SELÇUK ONAT |
Video Montaj | DİLARA TOSUNOĞLU |