Zarrab'ın kefalet talebine karşı çıkan New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, iş adamının avukatlarının mahkemeye sundukları ek belgelere itiraz etti. Başsavcı Bharara, Zarrab'ın mahkemeyi yanıltmaya çalışmaya devam ettiğini bildirdi. Bharara, Zarrab'ın avukatlarının, "yasal açıdan kusurlu" ve "yanlış" bilgiler verdiklerini belirtti.

"İNGİLİZCE BİLMEDİĞİ DOĞRU DEĞİL"

Servetini gizlemeye çalışan Zarrab'ın ilk sorgusundaki beyanları ingilizce bilmediği ve tercüman verilmediği için yanlış verdiğini ileri süren Zarrab'ın iddiasının aksine, Bharara sorguda tercüman bulunduğunu ve sorgu sırasındaki video kayıtlarında da bunun görüldüğünü söyledi. Bharara, ayrıca, FBI ajanlarının sorularına yanıt veren Zarrab'ın tercümandan daha iyi ingilizce bildiğini söylediğini de hatırlattı.

Bharara, Zarrab’ın kefaletle serbest bırakılması halinde, serveti ve üst düzeyde bağlantıları sayesinde ülkeden kaçma riski bulunduğunı ileri sürdü.

"ZARRAB'IN SORUŞTURMASININ TAKİPSİZLİKLE SONUÇLANMASI RÜŞVET İLİŞKİSİNİ GÖSTEREN BİR BAŞKA DELİL"

Zarrab'ın avukatı Benjamin Brafman'ın, "Türkiye’de kapanan 17 Aralık Soruşturması'na ilişkin deliller kanıt olamaz" görüşüne itiraz eden Bharara, "Diğer ülkelerin yargı kararlarına göstermemiz gereken saygı, Türkiye’de tek bir savcının verdiği bir karara – özellikle de Zarrab’ı soruşturan tüm polis ve savcıların sürülmesi ve daha sonra yargılanmasının ardından göreve getirilen bir savcının kararına – uymamızı gerektirmiyor" dedi.

Bharara'ya göre soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanması da, Zarrab’ın Türkiye'de üst düzey yetkililerle kurduğu rüşvet ilişkisini gösteren bir başka delil