Artuklu Üniversitesi, Said-i Nursi'nin hayali olan “Medresetüzzehra” modelini hayata geçirecek. Rektör yardımcısı Prof. Dr. Kadri Yıldırım bölgedeki medreselerle yapmayı planladıkları işbirliğini Haber 7'ye anlattı.
Binlerce yıllık tarihi ile kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, dinlerin ve dillerin birlikte harmanlandığı bir coğrafyada yer olan Mardin'de 2007'de hizmete açılan Artuklu Üniversitesi, bölgenin gelişiminde önemli katkılarda bulunuyor. Üniversite, kurulduğu günden bugüne bir çok alanda ilklere imza atıyor. Dil laboratuvarı olarak adlandırılan üniversitede verilen eğitim programları içinde en dikkat çekeni şüphesiz üç yıl önce "Türkiye'de Yaşayan Diller" adıyla kurulan enstitü.
Türkiye'nin bu ilk dil enstitüsünde Kürt, Arap ve Süryani dilleri ve kültürleri anabilim dallarında tezli yüksek lisans eğitimi veriliyor. Ancak Süryanice bölümünde henüz eğitim verilmiyor, sadece bilimsel çalışmalar yapılıyor. YÖK'ün onayıyla gelecek yılın şubat ayından itibaren Süryani Dili ve Kültürü yüksek lisans programında da eğitim verilmeye başlanacak. Bu da Türkiye'de bir ilk olacak.
Makamında ziyaret ettiğimiz enstitü müdürü ve aynı zamanda üniversite rektör yardımcısı Prof. Dr. Kadri Yıldırım, üç yılda nereden nereye geldiklerini, gelecekleri ilgili planlarını ve hayallerini Haber 7'ye anlattı.
YAŞAYAN DİLLER ENSTİTÜSÜ'NE TALEP PATLAMASI
Yıldırım, 3 yıl önce eğitime başlayan enstitülerinin bu yıl ilk mezunlarını verecek olmasından dolayı heyecanlı.
Tezli yüksek lisans programlarına şimdilik 20'şer kişi alınıyor. Yıldırım, Kürt ve Arap dilleri ve kültürleri programlarında yoğun bir talep olduğunu ancak YÖK'ün 20 kişilik kontenjan açtığını belirtiyor.
Özellikle Kürdoloji bölümüne müracaat edenlerin sayısı bu yıl 350'yi bulmuş.
Yıldırım, programlara seçtikleri öğrencileri sıkı bir testten geçirdiklerini sözlerine ekliyor.
Seçmeli Kürtçe dersi öğretmeni adaylarına müjde!
Bir de bu yıl seçmeli Kürtçe dersi öğretmenliği için tezsiz yüksek lisans programı açılmış. Programa Türkçe, sosyal bilgiler, Türk dili edebiyatı öğretmenliği mezunları başvurabiliyor. Önce 500 kişinin alınacağı duyurulan programa YÖK'ün kararıyla 250 kişi alınabilmiş. Yıldırım bu sayının tekrar 500'e çıkarılmasını ümit ettiklerini söylüyor ve şu müjdeyi veriyor: "Şubat ayında yeniden 250 kişi almayı düşünüyoruz. Bu 250 kişiyi yazın yoğunlaştırılmış eğitime tabi tutacağız. Böylece arayı kapatacağız."
Ayrıca üniversite bünyesinde 4 yıllık Kürt Dili Edebiyat bölümü de yer alıyor. 2011'de açılan bölüme geçtiğimiz yıl 20 bu yıl da 35 kişi alınmış.
Üniversitenin bütün ön lisans ve lisans programlarında Kürtçe ve Arapça, seçmeli ders olarak konulmuş. Bu dersler mezun olunana kadar okutuluyor. Yıldırım, öğrencilerin 3'te 2'sinin Kürtçe, 3'te 1'inin de Arapçayı seçtiğini belirtiyor.
DOKTORA VE AÇIKÖĞRETİM GELİYOR
Yıldırım ayrıca iki büyük projeleri olduğundan da bahsetti. Bunlardan biri doktora programını açmak, diğeriyse açıköğretim yani bir başka deyişle “uzaktan eğitim” şeklinde Kürt Dili Edebiyatı bölümünü hayata geçirmek.
Buraya gelip devam etme imkanı olmayanlar olduğuna dikkat çeken Yıldırım, alımın Anadolu Üniversitesinde olduğu gibi ÖSYM kılavuzunda Artuklu'dan Kürt dili edebiyatını göreceklerini belirtiyor. Projenin şu an altyapısı hazırlanıyor.
TÜRKİYE'DEKİ ARAPLAR ÜZERİNE ULUSLARARASI SEMPOZYUM
Şehirde, Kürtlerden sonra nüfusu en çok olan Araplar yer alıyor. Enstitü de bu gerçekten hareketle Arap Dili ve Kültür Anabilim Dalı adıyla bir tezli yüksek lisans programı açmış. Programa yoğun bir talebin olduğunu vurgulayan Yıldırım, 2013'te Arap dili üzerine uluslararası sempozyum gerçekleştireceklerinin müjdesini veriyor. Eğer gerçekleşirse bu da Türkiye'de bir ilk olacak. Sempozyumun konusuyla ilgili bilgi veren Yıldırım, sempozyumda Türkiye de konuşulan Arapça ve sözlü edebiyat, yani Mardin, Siir ve Hatay'da konuşulan Arapça'yı masaya yatıracaklarını söylüyor.
MEDRESELERLE ÜNİVERSİTELERİ BARIŞTIRACAKLAR
Bölgenin bir diğer gerçeği de medreseler. Özellikle çeşitli dinlere ev sahipliği yapmış olan Mardin'de de irili ufaklı medreseler varlığını hala devam ettiriyor. Bu medreselerde sıkı bir İslami ilim eğitimi gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl bu medreselerde yetişen ‘melle'lere Diyanet İşleri Başkanlığı kapısını açmış ve bir çoğu diyanet camiasına kazandırılmıştı. Ancak medreselerin bir de akademik boyutu var ki bu konuyla ilgili henüz resmi bir çalışma yok.
Yıldırım'a konuyla ilgili üniversite olarak ne düşündüklerini sorduğumuzda hiç beklemediğimiz bir yanıt aldık: “Gayri resmi olarak ilahiyatta okuyan öğrencilerimizi Mardin çevresindeki medreselere göndererek oradaki ilim tahsil metodunu, o medreselerdeki talebeleri de üniversitemize davet ederek sistematik ve teknik olarak verdiğimiz Arapça ve İslami ilimleri yakından görmelerini sağlamayı amaçlıyoruz. Böylece iki paydaş kesim arasında işbirliği kuracağız. Medreseyle üniversiteyi buluşturup, barıştıracağız.”
Yıldırım ihtiyaç duyulması halinde periyotlar halinde ilahiyat hocalarını da gönderebileceklerini de sözlerine ekliyor.
SAİD-İ NURSİ'NİN İDEALİYDİ
Said-i Nursi'nin “Medresetüzzehra”sına (Zehra Okulu) vurgu yapan Yıldırım, bu tür niyetlerin daha önceden de ortaya çıktığını hatırlatarak, sözlerini şöyle tamamlıyor:
Mesela Said-i Nursi hazretlerinin en büyük amaçlarından bir tanesi de 'Ulûm-u ilmiye' dediği üniversiteleri, 'Ulûm-u diniye' dediği medreseleri birleştirmek, barıştırmaktı. Kendi ifadesiyle sadece dini ilimleri okuyan kimselerden taassup doğuyor. Bu kimseler hadisi, tefsiri, fıkhı iyi biliyor ama Ay'dan, Kozmoloji'den, Astronomi'den bahsedildiğinde hala aya gidilemiyeceği iddialarında bulunabiliyor. Bunun yanında üniversitelerde okuyan talebelerde de bir inkar ve şüphe doğuyor. Kısmen medreseler üniversiteleşir, kısmen üniversiteler medreseleşirse o zaman hakikat ortaya çıkıyor kendi ifadesiyle, Bediüzzaman'ın. O zaman ne taassup ortada kalır ne de şüphe ve inkar. Yetişmiş insanlara da Said-i Nursi, ‘Zülcenaheyn', yani ‘iki kanatlı' ünavını veriyor. Yani bir kanadı fen bilimleri, diğer kanadı dini ilimler. Bunun olması için medreselerle dayanışma faydalı görülürse bu konuda çalışmalarımız olacak”
Kaynak: http://www.haber7.com/egitim/haber/956773-said-i-nursinin-medresetuzzehra-hayali-gercek-oluyor