ABD'de yakalandıktan sonra iş birliği yapan Zarrab, tanık olarak ifade vermeye başladı. Karısı Ebru Gündeş'ten de bahsetti.
Amerika tarafından İran'a karşı uygulanan ambargoyu delmek ve kara para aklamak suçundan Mart 2016'da Miami'de tutuklanan Reza Zarrab, daha sonra ABD iş birliği yaparak tanık olmuştu. Zarrab, ilk duruşmada tanık olarak ifade vermeye başladı.
Halkbank'ın eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'nın da yargılandığı davaya İran asıllı iş adamı elleri ve ayakları kelepçeli olarak hapishane kıyafetiyle getirildi.
Zarrab'ın ilk sözleri şunlar oldu:
"Savcılığa karşı üç yükümlülüğüm var, gerçekleri söylemek, ABD hükümetiyle işbirliği yapmak ve bundan sonra asla suç işlememek. Mart 2016’da tutuklandığımda FBI’ya doğruları söylemedim. Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra şoka girmiştim. Doğru yanıtları veremedim. Çok korkmuştum.
ABD hükümeti bana hiçbir af sözü vermedi. Cezama hakim karar verecek. Savcılıkla iş birliği, sorumluluğumu kabul edip hapisten çıkmanın en hızlı yoluydu. Otelde falan kalmıyorum. Kesinlikle hareket özgürlüğüm yok. FBI gözetimindeyim. Hapisteyken bir gardiyana içki ve cep telefonu kullanımı için rüşvet verdiğim doğru.
Türkiye’ye iade edilmem için avukatlar tuttum. Olmayınca suçumu itiraf etmeye karar verdim. İranlılar petrol ve doğalgaz satışından elde ettikleri paraları kullanamıyordu yaptırımlar yüzünden. Uluslararası ödemelerini yapamıyorlardı. Mehmet Hakan, Atilla Halkbank’ta yaptırımlar konusundaki en bilgili adamdı.
Aktif Bank bana İran'la iş yapacak müşterilerin hesap açmak için özel bir izin almam gerektiğini söyledi. (Eski AB Bakanı) Egemen Bağış Aktif Bank'ta hesap açmam için bana yardım etti. 2010 ve 2011 yıllarında İran Merkez Bankası Başkanı Mahmud Bahmani ile görüşmeler yaptım. İran Merkez Bankası'na finansal hizmet konusunda anlaşmaya vardık. Aktif Bank Genel Müdürü ile görüşmeden sonra hesap açtım. Hesap 5-10 milyon Euro ile başladı (günlük işlem hacmi).
İran Merkez Bankası ile yaptığımız anlaşmanın bozulmasından sonra aralarında Hüseyin Necefizade'nin de bulunduğu Bank Mellat yetkilileriyle görüşüp Amerikan yaptırımlarını delmeye başladık. (Aktifbank gelirinin önemli bir kısmını karşılıyor muydu? sorusuna) Kesinlikle evet. Halkbank ile ilişkim 2012 yılında başladı fakat bağlantılarım daha eskiye dayanıyordu.
Eşim (Ebru Gündeş) Türkiye'de ünlü bir sanatçı olduğu için hep göz önünde olan bir kişiydim. Bu yüzden (Halkbank eski Genel Müdürü) Süleyman Aslan ile çalışmak için fazla görünürde olan biriydim. Aslan bu nedenle benimle çalışmak istemedi.
('Aslan sizi geri çevirdikten sonra neden Zafer Çağlayan ile iletişime geçtiniz?' sorusuna cevaben) İletişime geçtim çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin Ekonomi Bakanıydı. Çağlayan'a 45 ila 50 milyon euro arasında bir rüşvet ödedim. Öteki para cinsleri bu meblağın dışında. Çağlayan, İran ile yapılan işlerden yüzde 50 kâr payı istedi."
Bu ifadelerin ardından duruşmaya öğlen arası verildi.