PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan çocukların anlattıkları dikkat çekti. Teslim olan çocuklar, örgütün çok sayıda çocuğu kamplara zorla götürdüğünü anlattı.
Sabah'tan Yahya Bostan'ın haberine göre;, terör örgütü PKK'nın çeşitli yollar kullanarak kaçırdığı ya da kandırarak dağa götürdüğü 18 yaşından küçük çocukların güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra verdiği ifadelere ulaştı. İfadelerde yaşları 13 ila 16 arasında değişen birçok çocuğun dağa götürülerek silahaltına alındığı ortaya çıktı. PKK'nın terör yuvası olan kamplarda eğitime aldığı henüz ortaokul çağındaki çocuklara roket atar, el bombası, otomatik tüfek ve keskin nişancı tüfeği Kanas kullanmayı öğrettiği ifadelere yansıdı.
İşte PKK'nın vahşi yüzünü gösteren o ifadelerden bazı detaylar:
BAĞLAYARAK KAÇIRDILAR
13 YAŞINDAKİ M.Y.: Markete içecek almaya giderken kod adı H.G. olduğunu öğrendiğim PKK'lı yolumu kesti. Elimi kolumu bağlayarak beni siyah bir arabaya bindirdi. Sonra beni bir vadiye götürdü. Gittiğimiz yer mağaraya benziyordu. Geceyi orada geçirdik. Ertesi Sabah Hakurk kampına götürüldüm. Orada 10 gün kaldıktan sonra beni Kandil'e götürdüler. Beni eğitime alacakları sırada bir yolunu bularak örgütten kaçtım.
UYUŞTURUCU İLE KANDIRDILAR
16 YAŞINDAKİ S.T.: Ailevi sorunlar nedeniyle uyuşturucu kullanıyordum. Örgüte eleman temin eden bir kadının evine arkadaşım vasıtasıyla götürüldüm. Orada aldığım maddeler nedeniyle bilincimi kaybetmişim. Kendime geldiğimde Diyarbakır'daki örgüt mezarlığına getirilmiştim. Burada örgüt mensuplarıyla beş gün bekletildikten sonra zorla örgüte alındım. Bütün gün erzak taşıyor, yoruluyordum. Nöbette uykuya kalınca örgüt yönetimi beni tutukladı. Baskılar üzerine fırsatını bularak PKK'dan kaçtım.
AİLEMLE TEHDİT ETTİLER
15 YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUĞU E.A.: Van'da meslek lisesine giderken bir PKK'lının örgüt propagandası yaptığını gördüm. Beni görünce örgüte katılmamı istedi, aksi takdirde aileme zarar vereceğini söyledi. Bunun üzerine dediklerin yaptım. Akşam saatlerinde aileme haber vermeden örgüt mezarlığının yanındaki buluşma noktasına giderek örgüte katıldım. Dağda yaşam şartları çok zordu. Ailemi de çok özlemiştim. Nöbet tutarken bir fırsatını bulup kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldum. Örgütte Kanas, RPG roket atar ve el bombası eğitimi aldım.
AĞIR SİLAH KULLANDIM
15 YAŞINDAKİ M.G.: Dağ kadrosundan bir PKK'lı ile Irak'a kaçtık. Kaçarken Hakkari, Dağlıca, Ünlüce mahallesini kullandık. PKK'ya dayımın oğlu ile görüşmek istediğim için katıldım. Ancak orada bulunduğum süre içinde kuzenimle görüştürülmedim. Orada bana AK-47 tüfek, otomatik makinalı tüfek, RPG roketatar ve el bombası kullanma eğitimleri verildi. Irak'tayken yurt içine pek çok kez giriş çıkış yaptım. Bu giriş çıkışlarda kaçakçılar bize yardımcı oluyordu. Kamplarda bize PKK tarihi konularında dersler veriliyordu. Örgütten kaçmak isteyenler ölümle tehdit ediliyordu. Bölge halkıyla konuşmamız, iletişim kurmamız kesinlikle yasaktı.
YPG ÜNİFORMALI ABD ASKERLERİ
16 YAŞINDAKİ M.B.: Dayımın oğlu ile bilgisayar oyunu oynuyorduk. Bana "Örgüte katılalım. Suriye'ye gidelim. DEAŞ ile savaşalım" dedi. Kabul ettim. Örgüte katılmamız için bize aracı olacak birini bulduk. Aracı bizi teslim etmeye götürürken telefonda konuştuğu şahsa şifreli olarak "yoldayım geliyorum. Çay içtiğimiz yere mi geleyim? İki tane siyah koyun kestim. Siyah torbalarda. Dolapta" diyordu. Sınırı geçtikten sonra YPG'liler bizi teslim aldı. YPG terör örgütü içinde Tıl Temir şehrinde Almanya, ABD, İspanya vatandaşı olan askerleri gördüm. Bunlar YPG kıyafetleri giyiyordu. Cephede YPG'ye destek olmak için savaşıyorlardı.
ZERDÜŞTLÜĞÜ ANLATTILAR
15 YAŞINDAKİ KIZ ÇOCUĞU S.A.: PKK sempatizanıyım. Bu yüzden YDG-H bürosuna giderek örgüte katıldım. Beni kadın bölüğünde görevlendirdiler. Orada yaşları küçük olan çok sayıda kız çocuğu vardı. El bombası ve Kanas kullanma dahil birçok silahın eğitimini aldım. Bize din olarak zerdüştlüğün benimsetilmeye çalışıldığını görünce örgütü sorgulamaya başladım. TSK'nın hava operasyonları başlayınca korktum, PKK'dan kaçtım.
DBP BİNASI ÖRGÜT NOKTASI
17 YAŞINDAKİ M.E.: Örgüte katılmaya karar verdiğimde bizi üzerinde DBP yazan bir binaya götürdüler. Orada sağlanan irtibatla örgüte katıldık. Örgütte telefon kullanmak kesinlikle yasaktı. Haberleşme telsiz ile yapılıyordu. Bölgede faaliyet gösteren gruplar kuryelerle haberleşirdi.