Kocaeli’deki basın ile bir araya gelen ve 6-7 Eylül’de Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı olan Ali Ufuk Yaşar, sendikalarının yeni hedefinin 30 bin 300 oyan üye sayısını 50 binin üzerine çıkarmak olduğunu kaydetti
Petrol-İş Sendikası’nın 6-7 Eylül’de yapılan Genel Merkez Genel Kurulu’nda başkan seçilen Ali Ufuk Yaşar, Kocaeli basını ile SEKA Park Palmiye Cafe’de bir araya geldi. Toplu Sözleşmelerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Akbulut, Kocaeli Şube Başkanı Salih Akduman’ın da katıldığı toplantıda Yaşar, genel merkezdeki değişimleri anlattı. İşçi sınıfının içinde bulunduğu sürece değinen Yaşar, işçilerin hak ve menfaatlerini koruyan bir mücadele sergileyeceklerini kaydetti.
GURUR DUYDUK
Petrol-İş Kocaeli Şube Başkanı Salih Akduman, 6-7 Eylül’de yapılan genel kurulda 65 yıllık Kocaeli Şubesi’nin yıllara dayalı özverili çalışmalarının sonucundaeski Şube başkanları gAli Ufuk Yaşar’ın genel başkan olduğunu belirtti. Türkiye’nin en güçlü ve saygın sendikanın Kocaeli’den olmasından gurur duyduklarını belirten Akduman, “Şubemiz bu kongrenin ardından ciddi bir güç kazandı. Daha önce birlikte sendikacılık yaptığımız Ünal Akbulut, gidip Düzce’de şube kurdu. Bu sonuç itibariyle ciddi bir başarı elde ettik. Bu sonucun çalışanlara ve Kocaeli’ye hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
65 YILLIK GELENEK BOZULDU
Türkiye genelinde 33 bin 300 üyesi olan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, 65 yıllık bir geleneğin bazıları için bozulduğunu belirtti. Kocaeli’nin isimin Türkiye’ye duyurduklarını söyleyen Yaşar, “Ben Tüpraş’tan geldim. Ünal arkadaşımız Tüpraş’tan geldi. İş yerimizde temsilci, şube başkanlığı ve genel sekreterlik görevi yaptım. 4 yıl sonra ezici bir çoğunlukla seçildim ve bu çok keyif verici. Bu bir ekip anlayışı ile oldu. Tek başına böyle bir sonuç elde edilmez. Bu yılların çalışmasının sonucudur. Türkiye genelinde bu çalışmayı ördük. Bundaki en büyük pay Kocaeli şubesinindir” dedi.
KOCAELİ BASININA TEŞEKKÜR ETTİ
Kocaeli Şubesi’nin seçimlere damgasını vurduğunu belirten Yaşar, genel kurula katılan basın mensuplarına teşekkür etti. Şehrin içinden çıkan arkadaşlara gösterilen teveccühü çok önemsediklerini belirten Yaşar, “Biz bundan sonra Türkiye genelinde yaşanan tüm sıkıntıları önce Kocaeli basınımız öğrenecek” dedi. Çalışanların sorunlarını en aza indirmeye yönelik önemli çalışmalar yapacaklarını belirten Yaşar, “İnsanların bize olan güvenlerini boşa çıkarmayacağız. Projelerimizi sizlerle paylaşacağız” dedi.
ODAĞIMIZ İNSANDIR
Türkiye gündeminin en büyük sorunun terör olduğunu ifade eden Yaşar, “Bu süreç çalışma yaşamanın da etkiliyor. Biz bu sürece insan odaklı bakıyoruz. Dini, mezhebi, ırkı ne olursa olsun bizim insanımız olarak görüyoruz. Aynı ülke içinde yaşayan insanlar et ve tırnak gibi olduğunu düşünüyoruz. Bu sorunun çözümünü istiyoruz. terörize olmamış her insan hareketi önemlidir. Demokratik hakları için insanlar kendilerini ifade etmeliyidir. İş silaha döndüğü zaman bu hareketlere dur denmelidir. Silahlı hareketlerin özgürlüklerle yakından uzaktan ilgisi yoktur” dedi.
1 KASIM’DAN SONRA HÜKÜMET KURULMALI
Türkiye’de en büyük sorunlardan birinin de açlık sınırı olduğunu belirten Yaşar, “Ülkemizde yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayanların sayısı çok fazladır. Bu sorunun çözümü için mücadele edeceğiz. 1 Kasım seçimlerinden sonra hükümet kurulmalı ve iş hayatı artık fabrika ayarlarına dönmeli. Bizim çalışanlarımızı ciddi etkiliyor. İstikrarlı bir hükümetin mutlak kurulması gerekiyor. Hangi siyasi görüşe halkımız itibar ediyorsa bu doğrultuda bir hükümet kurulmalı. Artık belirsizlik sona ermelidir” dedi.
GÜÇ BİRLİĞİ İŞLEVİNİ BİTİRDİ
Sendikal birliğin içinde yer alıp almayacaklarını sorusuna yanıt veren Yaşar, “Türkiye’nin en büyük sendikal hareket Türk-İş’tir. Bu yapı çatı altında Sendikal Güç Birliği Platformu kuruldu. Ama kurulan bu yapı içinde aktif bir durum yok. Türk-İş’in alternatifi olacak bir hareket çıkmadı. Bu ölü doğdu. Biz platformunun yerine kurulacak yeni birlikler ya da Türk-İş’i güçlendirecek yeni formüller bulunması gerektiğini söyledi. Bu platform kendi işlevini yitirmiştir” dedi.
MARKA DEĞERİMİZ OLMALI
Yoksullukla mücadelede TBMM çatısı altında komisyon kurulması için çalışma yapacaklarını belirten Yaşar, “Çalışma yaşamının geliştirilmesi ve işsizliğin ortadan kalkması için çalışmaları yapacağız. Genel kurulumuzda alınan kararları bir sonuç bildirgesi haline getireceğiz. Üretimin mutlak bir şekilde çalışma yapılmasını sağlayacağı. Ülkelerde marka değerler var. Ekonomisi bitmiş ülkelerdeki marka değerler ülkeyi ayağa kaldırıyor. Ülkemizde hala marka değer oluşturulmadı. Mutlaka bu marka değerin oluşturulması gerekiyor” dedi.
TAKİPÇİ OLACAĞIZ
Seçimlerde işçilerle ilgili verilen sözler ve beyannamelerde yer alan taleplerle ilgili soruları yanıtlayan Yaşar, “Mutlaka üretimi ve istihdamı sağlayacak bir anlayıştan yanayız. Partiler seçim beyannamelerine koysalar dahi seçildikten sonra çok hayata geçmiyor. Biz takipçi olacağız. bizim önceliğimiz işçinin hak ve hukukunu korumak ama yoksulluğun ortadan kaldırılması da çok önemlidir. 4 kişilik bir ailenin geçimini sadece simit ile hesaplasanız bugünkü asgari ücret karşılamaz. Asgari ücret yükselmeli.
ÖNCE ÇALIŞANIN ÜCRETİ YÜKSELTİLMELİ
Bunu alamayan 10 milyon işsiz de var. Bunun için öncelikle üretime yönlenmeliyiz. Mutlak bir şekilde çalışan kişiye verdiğiniz para ekonomiye geri döner. Bu da ekonomiyi canlandıracaktır. Kimse aldığı parayı istif yapmaz. Ekonomi çarkını döndürmek için çalışanların ücretlerini yükseltmek önemlidir. Bir kez daha böyle düşünerek çalışma koşullarını, verilecek ücretleri tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor” dedi.
450 BİN ÇALIŞAN VAR
Sendikalı ol kampanyasını sürdüreceklerini belirten Yaşar, “Bu kampanya ile yüzde 40 oranında büyüdük. Bu kampanyası dünyada ses getirdi. Sendikalarda bu noktada bizden yardım istiyor. Biz de yardım ediyoruz. Bundan sonra hedefimiz 50 bini geçmektir. 30 bin 300 aidatlı işçimizin sayısını 50 binin üzerine çıkaracağız. Bu noktada yeni kampanyalarda yapacağız. Bizim sektördü 450 bin çalışan var. Bu noktada hala yüzde 10’u dahi örgütlü değildir. Daha kat edeceğimiz çok yol var. Örgütlü toplum Türkiye’de çok zayıf. Yüzde 10’ün altında bir örgütlülük var. Örgütlü toplumu güçlendirmek gerekiyor” dedi.