Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı meslekten ihraç edilen savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç hakkında “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “Cebir, şiddet kullanarak Türk Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya,
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) başta Ergenekon eski savcısı Zekeriya Öz olmak üzere 17-25
Aralık savcıları ile ilgili önce görevden uzaklaştırma daha sonra da meslekten ihraç kararı vermişti. HSYK
Başmüfettişliğince haklarında soruşturma yapılan Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, 17 Aralık soruşturması
savcıları Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in dosyaları Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekili Ömer Faruk Aydıner, Bakırköy 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne
gönderdiği talepte şüphelilere atılı suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller oluşması,
şüphelilerin dosya içerisine yansıyan eylem ve davranışlarından, delilleri yok etme ve gizleme,
değiştirme hususunda kuvvetli şüphenin bulunması gerekçesiyle haklarında tutuklanma amaçlı
yakalama emri düzenlenmesi istendi. Mahkeme, dosyayı inceliyor.
Savcı Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç, işadamı Reza Zarrab ve bakan çocuklarının da aralarında
bulunduğu kişiler hakkında 17 Aralık soruşturmasını yürütmüşlerdi. Soruşturma yürürken
Mehmet Yüzgeç, Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’na atanmış daha sonra da görevden
uzaklaştırılmış ve meslekten ihraç edilmişti. Celal Kara ise yine soruşturma yürüttüğü sırada
İstanbul’dan, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na savcı olarak atandı. Afyonkarahisar
Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Kara, HSYK tarafından önce tedbiren görevden
uzaklaştırıldı daha sonra da meslekten ihraç edildi.
'DARBE' İDDİASI İLE ERGENEKON'U BAŞLATTI, 'DARBE'DEN YAKALAMA KARARI ÇIKTI
12 Haziran 2007’de başlayan Ergenekon soruşturması kapsamında; aralarında Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ ve TSK'da görev yapan üst düzey komutanlar ile ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan ve
bazı ünlü gazetecilerin de yer aldığı isimler hakkında "darbecilik" suçlamasıyla dava açan Zekeriya
Öz’e, "darbe" teşebbüsünden yakalama fezlekesi çıkarıldı.
ERGENEKON İDDİANAMESİNDE NELER VARDI
Zekeriya Öz tarafından hazırlanan Ergenekon iddianamesi ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı
tarafından hazırlanan yakalama fezlekesindeki suçlamalar, birbiriyle benzerlik gösteriyor.
Öz, Ergenekon soruşturması kapsamında hazırladığı iddianamede, “Ergenekon terör örgütünün,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı halkı silahlı isyana tahrik ettiği gibi, cebir şiddet
kullanmak sureti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ortadan kaldırmaya
teşebbüste bulunduğu, amaçlarına ulaşmak için kontrolü altında bulunan medya ve
sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla ülkede kaos ve iç çatışma ortamı oluşturmaya çalıştıkları,
oluşacak gerginlik ortamından faydalanarak, görevde bulunan hüketleri çalışamaz hale
getirip, nihai olarak ordu içerisinde kendilerine destek vereceklerini umdukları askeri
şahısların yardımı ile yönetimi değiştirmek amacıyla hükümeti yıkmaya teşebbüs ettikleri…”
ifadelerini kullanmıştı.
"CEBİR VE ŞİDDET KULLANARAK..."
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ise Öz hakkında çıkardığı yakalama fezlekesinde,
"Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Cebir, şiddet kullanarak Türk Cumhuriyeti
Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" ifadelerini kullandı.
RAKAMLARLA ERGENEKON DAVASI
Ergenekon davasında yargılanan sanıkların ve avukatların yaptığı ortak çalışma sonucunda,
Kasım 2012’de açıkladıkları raporda yer verilen rakamlar şöyle:
100 binden fazla telefon izlendi.
60 bin telefon dinlendi.
3 bin kişi hakkında takip yapıldı.
1360 kişi ifade verdi.
588 kişi tutuklandı.
7 sanık ifadesini veremeden öldü.
7 sanık kansere yakalandı.
Onlarca sanık çeşitli hastalıklardan ötürü tedavi görmek zorlunda kaldı.
19 iddianamenin toplam sayfa sayısı 17 bini aştı.
Davanın ek klasör arşivi 5 terabayt büyüklüğüne ulaştı. Bu, 9 milyon sayfa belge demek.
Davada 44 gizli tanık vardı.
600’ü aşkın duruşma yapıldı. Bu, Türk Yargı Sistemi’nde yaklaşık 150 yıllık ağır
ceza yargılamasına denk geliyor.(Hürriyet)