Her sene ocak ve temmuz aylarında iki kere zam alan memurlar, ilk defa bu yıl ikinci zammı alamayacak. Memur-Sen ‘3+3+enflasyon farkı’ önerisi yerine 123 lira seyyanen zammı kabul etmişti. Her yıl, verilen zammın enflasyonun altında kalması halinde memur, enflasyon farkını alıyordu. Ancak Memur-Sen bu haktan feragat etti. 5 aylık dönemde enflasyon beklenenden yüksek çıktı ancak toplu sözleşme şartları gereği çalışanlar bundan yararlanamayacak.
Her sene ocak ve temmuz aylarında olmak üzere yılda iki kere zam alan memurlar, ilk defa bu yıl temmuz ayında zam alamayacak. Kamu çalışanları, ocak ayında aldıkları 123 lira seyyanen zam ile yetinecek. Bu yıl enflasyon farkı da alamayacak olan memurun kaybı büyüyor. 5 aylık dönemde enflasyonun yüzde 5,38 olması, memuru enflasyona ezdirdi.
Zaman Gazetesi’nin haberine göre, hükümet ile Memur-Sen arasında geçtiğimiz yıl ağustos ayında imzalanan ve 2014 ile 2015’i kapsayan toplu sözleşme, kamu çalışanları açısından son yılların en kötü örneğini teşkil ediyor. Toplu sözleşmede memura, ocak ayından geçerli olmak üzere seyyanen 123 lira zam alındı. Buna karşı her yıl verilen temmuz zammı bu sene verilmedi. Ayrıca her yıl verilen zammın enflasyonun altında kalması halinde memur enflasyon farkı da alıyordu.
Memur-Sen enflasyon farkından da feragat etti. Ancak beklentilerin aksine, ilk 5 aylık dönemde enflasyonun yükselmesi memuru zarara uğrattı. Enflasyonun her ay arttığı dikkate alındığında memurun kaybı önümüzdeki aylarda daha fazla büyüyecek.
Kamu çalışanlarını temsil eden sendikalar, uzun yıllardır hükümetle zam pazarlığına oturuyor. Pazarlık masasında hükümeti temsilen Çalışma Bakanı ile Maliye ve Hazine yetkilileri, memurları temsilen ise yetkili memur sendikaları temsilcileri yer alıyordu.
Ancak 12 Eylül 2010 referandumuna kadar memurların toplu sözleşme hakkı bulunmadığı için yapılan toplu görüşmelerin bağlayıcılığı yoktu. Buna rağmen 3 milyon memur için pazarlık masasında yılda iki kere yüzdelik zam ve enflasyon farkı elde ediliyordu. 2010 referandumu ile memura toplu görüşme hakkı verileceği ilan edildi. Kamu çalışanları da bu nedenle referanduma destek oldu. Referandumun yüzde 58 ile kabulünün ardından memur, toplu sözleşme hakkını elde etti. Bu yolla kazanımlarının da artacağı beklenirken tam aksi bir durum ortaya çıktı.
PAZARLIK GÜCÜ ZAYIFLADI
Toplu sözleşme hakkı Anayasa’ya girmesine rağmen ardından yapılan yasa ile toplu sözleşme masasında imza yetkisi sadece Memur-Sen Başkanı Ahmet Gündoğdu’ya verildi. Yetkili sendikalar sadece kendi iş kollarında söz sahibi olabildi. Bu durum memurun pazarlık gücünü zayıflattı. Nitekim toplu sözleşme masasında atılan imzalar memurlar için büyük kayıplara yol açtı.
Geçtiğimiz yıl ağustos ayında yapılan toplu sözleşmeye göre memura, bu yıl için sadece ocak ayında 123 lira zam yapıldı. Temmuz zammı ve enflasyon farkı ise ödenmeyecek. Geçmiş yıllarda yüzdelik zammın yanında enflasyon farkı ödeniyordu. Gerçekleşen enflasyonun, verilen zammı geçmesi halinde memurun maaşına enflasyon farkı da yansıtılıyordu. Ayrıca memur temmuz zammı alıyordu.
Yapılan hesaplamalara göre Memur-Sen’in imza attığı seyyanen zam yerine hükümetin önerdiği yüzde 3+3 zam ve enflasyon farkı dahi kabul edilseydi; memur daha kârlı çıkacaktı. Memur, ilk kez bu yıl temmuzda zam almayacak. Çünkü Memur-Sen’in kabul ettiği 123 TL, ortalama memur maaşına göre yüzde 5,64, en düşük memur maaşına göre yüzde 6,55 artışa denk geliyor. İlk 5 aylık dönemde yüzde 5,38 olan enflasyonun önümüzdeki aylarda yükselmeye devam etmesi ise memurun kaybını daha da artıracak. Yüksek maaş alan kamu çalışanlarının gelir kaybı ise çok daha yüksek olacak.