“Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ülkedeki laik, çağdaş ve bilimsel eğitim sistemimiz maalesef uygulanan bilinçli politikalarla Taliban modeli eğitim sistemine doğru gerilemektedir” diyen CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko ÇEDES Projesiy
Okullarda öğrencilere çağın ihtiyaçlarına uygun pozitif bilimin ön gördüğü şekilde, laik ve çağdaş eğitim verilmesi gerektiğini vurgulayan Kanko, Milli Eğitim Bakanlığının ÇEDES Projesiyle ilgili yaptığı değerlendirmede şu açıklamalara yer verdi; “Türkiye’deki laik ve çağdaş eğitim sitemini Ortadoğu’daki ülkelerin eğitim sitemine çevirmek isteyen MEB tarafından atılan adımlar maalesef yeni Milli Eğitim Bakanıyla birlikte dozajını artırarak devam etmektedir. ÇEDES projesi ile laik, bilimsel, çağdaş eğitim sitemimizi adeta dinamitleyerek yıkmak isteyen MEB; okullarda 'manevi danışman' adı altında din görevlilerinin atanmasını içeren ve karma eğitimin kaldırılmasına yönelik uygulamalarına hız verdiği gibi siyasi iktidarın ülkede yaratmak istediği dini eğitim projelerini sistematik bir şekilde hayata geçirmektedir” dedi.
Siyasi İktidar Toplumun Hassasiyetlerini Göz Ardı Etmektedir!
ÇEDES projesinin öncüsü olan ‘Değerler Eğitimi' genelgesi 2010 yılında Millî Eğitim Bakanı Nimet Baş tarafından yayınlandığını. Bu genelgenin uygulanmasına 2011-2012 yılında geçildiğini hatırlatan Kanko; “Millî Eğitim Bakanlığı'nın Diyanet İşleri Başkanlığı ile imzalamış olduğu protokol çerçevesinde TÜRGEV, Ensar Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı, İHH, Furkan Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti gibi dini vakıflarla birlikte Türkiye’nin farklı illerindeki devlet okullarında uygulamaya sokulmuştu.
Bugün uygulanmak istenen ÇEDES projesi ile imam, vaiz ve Kur’an kurslarındaki din görevlileri aracılığıyla öğrencilere eğitim verilmesi ile laik, çağdaş ve bilimsel eğitim sisteminden Taliban modeli eğitim sistemine evrilmenin provaları yapılmaktadır. Siyasi iktidarın toplumun hassasiyetlerini göz ardı ederek çocuklar ve toplum üzerinde tek mezhep ve ideoloji gibi kutuplaştırıcı bir eğitim modelini benimsemesi ülke gerçeğinden çok uzak baskıcı bir sisteme doğru adım adım ilerlemesi kabul edilemez. Ülkemiz, etnik, dini ve kültürel anlamda birçok yapıyı bir arda barındıran Anadolu mozaiğine sahip özel bir Ülkedir.
Yasalarımıza ve uluslararası anlaşmalar aykırı atılan bu adımların asıl hedef laik ve çağdaş eğitim sistemimizdir. Cumhur İttifakının bileşenlerinden olan HÜDAPAR ve türevlerinden oluşan partilerin temel hedefi de çağdaş ve laik eğitim sistemimizdir.
Birçok yönüyle eğitim sistemimizi hedef alan ÇEDES Projesiyle eğitimde bilimsel değerlerin rafa kaldırılarak, tarikat ve cemaat mensuplarının okullara sokulmasına zemin hazırlandığı görülmektedir. Toplumun sinir uçlarıyla oynayan Milli Eğitim Bakanlığı cehaleti ve kutuplaşmayı körükleyici siyasi planlarından biran önce vazgeçmelidir” ifadelerini kullandı.