Kocaeli Tarihi Sempozyumu'nda Kocaeli'nin yetiştirdiği âlimler anlatıldı
Uluslararası Gazi Süleyman Paşa ve Kocaeli Tarihi Sempozyumu-III'nunŞehzade Murat Salonu'ndaki 26. oturumunda başkanlığı Prof. Dr. Abdullah Kahraman yaparken konuşmacılar ise Doç. Dr. Mehmet Çiçek, Yrd.Doç.Dr. Ahmet Ekşiyar, Doç. Dr. Ali Cançelik ve Yrd.Doç.Dr. Recai Cetres oldu. Oturumun açılış konuşmasını yapan Kahraman, Kocaeli'nde tarihe mal olmuş birçok kahramanın olduğunu ifade ederek,yazık ki bunların çoğu ya ilgisizlikten ya da tarihe not düşülmediğinden unutulduğunu belirtti. ''Biz onların nesli olarak yeniden gün yüzüne çıkarmak ve tarihteki yerlerini almalarını sağlamak için çalışmalıyız'' diyen Kahraman, İzmit'in mürşitlerinden Ahmet Hilmi Efendi'yi ve MucidulFutuh adlı eseriyle vermek istediği mesajı katılımcılarıyla paylaştı.
KOCAVİ ADIYLA ANILDILAR
Ahmet Hilmi Efendi'nin uzun süre İzmit'te yaşadığını ifade eden Kahraman, 31 Mart vakasını karşı çıktığı için Kastamonu'ya sürgün edildiğini belirtti. Kastamonu'da geçirdiği 5 yıllık süre zarfında önemli eserler kaleme aldığını ifade eden Kahraman, Ahmet HilmiEfendi'nin Gümüşhanevi tekkesinden yetiştiğini belirtti. Yrd.Doç.Dr. Ahmet Ekşi ise konuşmasında Abdullatif Bin Sadullah el Kocavi ve Riba Risalesi hakkında konuştu. Abdullatif Bin Sadullah'ın Gebze ilçesinde doğduğunu ifade eden Ekşi, tarihe fazla not düşülmediğinden dolayı fazla bilgi ve belgenin olmadığını belirtti. AbdullatifBin Sadullah'ın çok önemli medreselerde görev yaptığını ifade eden Ekşi, en önemli çalışmasının ise faizi ele aldığı Arapça çalışma olduğunu aktardı. Daha sonra konuşan Doç.Dr. Mehmet Çiçek, meşhur Beylevi şairi şehzade Muhyiddin Muhammed Bin Mustafa el-Kocavi'ninHuruf-ı Mukatta ile ilgili risalesi hakkında konuştu. Eserin içeriğinin tarikat niteliğinde olduğunu ifade eden Çiçek, dolayısıyla daha özel bir çalışmanın olduğunu belirtti.
İZMİTLİ KARA DAVUT ANLATILDI
Yrd.Doç.Dr. Ali Cançelik ise konuşmasında Pertev Mehmet Sait Paşa divanındaki sosyal, kültürel ve siyasal mahiyeti haiz mazmunlarının incelenmesini anlattı. Mehmet Sait Paşa'nın klasik divan şairi olduğunu belirten Cançelik,"Dolaysıyla düz ve doğal akış engellenememiştir ve tamamen doğal hayatlara yer verilmiştir'' dedi.Son olarak Yrd.Doç.Dr. Recai Çetres ise konuşmasında İzmitli Osmanlıalimi Kara Davut'a nisbet edilen kalem eserleri üzerine konuşma yaptı.
SÜLEYMAN PAŞA MEVLEVİYDİ
Şehzade Murat Salonu'nda düzenlenen sabah oturumlarının ikincisine ise Prof.Dr. Mehmet Alpargu başkanlık etti. İlk konuşmacı olan Prof.Dr. Recep Dikici, eski harfli eserlerde Gazi Süleyman Paşa ve bazı Kocaelilialimlerden nakiller anlattı. Gazi Süleyman Paşa'nın yaptığı seferlerde sayıca üstün olan düşmana karşı çok büyük zaferler kazandığını belirten Dikici, Süleyman Paşa'nın kazandığı ganimetleri gaziler arasında paylaştırdığını, buradan da Gazi Süleyman Paşa'nın Mevlevi olduğunun anlaşıldığını belirtti.
KOCAELİLİ ALİM MUHİYYİDDİN EFENDİ
Oturumda daha sonra konuşan Prof.Dr. Muhiddin Eliaçık, Kocaelili bir alim olan Muhiyyiddin Muhammed Efendi ve Noktatü'l-Beyan adlı eserini anlattı. Muhiddin efendinin 20'ye yakın eserinin olduğunu ifade eden Eliaçık, eserlerin konularının şeyhler, haşiye ve tarikatlardan ibaret olduğunu belirtti. Osmanlı dönemine ait tersaneleri inceleyen Prof.Dr.Şakir Batmaz ise konuşmasında İkinci Abdülhamit döneminde İzmit tersanelerinin personel durumu ve diğer dönemlere göre mukayeseni anlattı. Batmaz açıklamasında,İzmit tersanesinin 2. Abdülhamit döneminde en güçlü dönemini yaşadığını bu dönemde 4 ana kısımdan oluştuğunu ifade ederek,''İzmit tersanesi son zamanlarda Osmanlının ekonomik olarak çöküşüyle birlikte gücünü kaybetmiştir'' dedi. Son olarak konuşan Yrd.Doç.Dr. Ramazan Şahan ise İzmitli Muhyiddin Şehzade'nin ŞerhuKasideti'lBurde eserini tanıttı.