Kocaeli Baro Başkanı Av. Tamer Solakoğlu, yaptığı yazılı açıklama ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Edepsizlik” ile suçlanan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’na sahip çıktı.
Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde, konuşma yapmak üzere kürsüye çıkan ve yaklaşık bir saate yakın kürsüde kaldığı ve ‘siyaset yaptığı’ gerekçesiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından programın ortasında “Edepsizlik” ile suçlanan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’na Kocaeli Barosu’ndan destek geldi. Yargı mensuplarının hukukun üstünlüğünün ve demokrasinin siyasetini yapabileceğini savunan Baro Başkanı Av. Tamer Solakoğlu, yaşanan bu olayın ülkemizde demokrasi kültürünün henüz gelişmediğini ortaya koyduğunu söyledi. Solakoğlu, yazılı olarak yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
AŞIRI TEPKİYİ DOĞRU BULMUYORUZ
“Danıştay’ın 146. kuruluş yıldönümü töreninde, yargının kurucu unsuru savunmanın temsilcisi olarak konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun konuşması, Sayın Başbakan tarafından aşırı tepki ile karşılanmıştır. Türkiye Barolar Birliği Başkanı’mızın konuşmasının içeriği, törene katılanların, hoşuna gitmemiş olabilir. Yine bu konuşma süre yönünden, protokol geleneklerine göre uzun olmuş olabilir. Ancak sadece bu nedenlerle, Sayın Başbakan tarafından Barolar Birliği Başkanı’mıza gösterilen aşırı tepkiyi doğru bulmamaktayız.
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ EKSİKLİĞİ
Sayın Feyzioğlu’nun, demokratik hukuk devletinde çok açık bir şekilde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek konuşması, başka ortam ve zamanlarda herkes tarafından cevaplandırılabilir ve eleştirilebilir. Buna rağmen, Sayın Başbakan tarafından gösterilmiş olan tepki demokrasi kültürümüzün eksikliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Demokrasilerde, yönetenlerin kendilerine yapılan eleştirilere karşı hoşgörülü olma ve tahammül gösterme zorunda olduklarına inanıyoruz.
AVUKATLAR SİYASET İLE İÇ İÇEDİR
Gerek avukatların, gerekse avukatların meslek örgütü olan baroların temsilcilerinin görüş ve düşüncelerini açıklarken ‘siyaset yapıyorlar’ şeklindeki değerlendirmeleri de doğru bulmamaktayız. Çünkü, hukuk en basit tabiri ile kişi ile kişi, kişi ile toplum ve kişi ile devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen bir bilim dalı olması nedeniyle siyaset ile iç içedir. Bu nedenle, barolar bu güne kadar bireysel hak ve özgürlüklerin, insan haklarının, bağımsız ve tarafsız yargının, hukukun üstünlüğünün ve demokrasinin siyasetini yapmışlardır ve yapmaya devam edeceklerdir. Bu düşüncelerimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”