Hepimizin, özellikle de hanımların en büyük hayalidir fit görünüp formda kalmak. Ancak özellikle de 40 lı yaşlardan sonra pek çoğumuz metabolizmamızın yavaşladığından, eskisine göre daha az yememize rağmen kilo veremediğimizden şikâyet ederiz. 

Zaman içerisinde bazen bir uzman desteği ile ki doğru olanı da budur, bazen de kulaktan dolma bilgilerle bazı diyetler deneriz. Belki defaten uygulamamıza rağmen istediğimiz etkili sonucu elde edemediğimiz bu diyetler, bu işe olan motivasyonumuzu bile kırabilir. 

Bazı kilolar sanki yerleşmiştir ve onlardan ne yaparsak yapalım kurtulamayacağımız düşüncesine kapılmaya başlayabiliriz. İşte böylesi dönemlerde, aslında ihtiyacımız olan doğru diyet programına henüz ulaşamadığımızı düşünüp farklı bir program denemek etkili sonuçlarla hedefimize ulaşmamızı sağlayabilir. 

Düşük Kalorili Ketojenik diyet işte tam da böyle bir diyet programı. Öncelikle Diyetisyeniniz tarafından bu diyeti uygulamak için uygun bir aday olup olmadığınız değerlendirildikten sonra yerleşmiş bölgesel yağlarınızdan kurtulmak için önünüzde başka bir engel kalmamış oluyor. Tabiki, diyet gibi, spor gibi devamlılık arz ettiğinde etkili olan her girişimimizde olduğu gibi burada da öncelikle azim, dozunda bir hırs ve sabır ihtiyacımız olan en temel gereksinimler.  

Şimdiye dek öğrendiğimizin ve deneyimlediğimizin aksine Düşük Kalorili Ketojenik Diyet ile “Diyet yaparak bölgesel incelme olabiliyor” ve hatta Selülit görünümünde azalma sağlanabiliyor. Bu durum, Yapılan birçok bilimsel çalışma ile kanıtlanmış bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine pek çok bilimsel çalışma göstermiştir ki Düşük Kalorili Ketojenik Diyet ile kaybedilen kilonun %90 ından fazlası yağ kütlesinden olup Kas kütlesinin korunduğu kaydedilmiştir. Bu sayede kişinin vücut formunda uzun süre bölgesel spor yapmış bir kişi ile yarışacak nitelikte bir düzelme elde edilir.  

Düşük kalorili ketojenik diyet(DKKD) adını yeni yeni duymaya başladığımız, özellikle de kan yağları (Kolesterol, LDL, VLDL) değerleri yüksek olan kişiler ve obezite tedavisinde tercih edilen bir diyet türüdür. Ketojenik Diyet kavramına uzun süredir aşina olan bizler, Ketojenik diyetin bazı tiplerinin yüksek protein içeriğine karşılık hayvansal yağ alımında da fazlalık bulunmaktadır. Bu durumda zayıflayayım derken zaman zaman bölgesel incelme bir yana, karın yağlanması ve kolesterol artışı ile diyeti bitirmemiz dahi söz konusu olabilmektedir. Bazı diyetisyenlere göre klasik ketojenik diyetlerin Kalp Damar Hastalıklarını dahi tetikleme riski bulunmaktadır.  

Oysa sözünü ettiğimiz DKKD Diyeti için en uygun adaylar Kolasterol yüksekliği olan, kalp damar hastalığı riski taşıyan obez bireylerdir. Çünkü bu diyete özel hazırlanmış Bitkisel Protein içerikleri ve sınırlı karbonhidrat alımı sayesinde vücutta karbonhidrat depoları olan Glikojen yıkılır ve vücut depo yağları yakarak enerji elde etmeye yönelir. 

DKKD de günlük enerji alımı 1000-1200 kalori olup karbonhidrat alımı ise ortalama 40 gram civarında tutulur. Bu diyette kişiye hazır olarak verilen ve bitkisel proteinden zengin öğün yerine geçen gıdalar önerilir. Bu gıdalar arasında her biri özel içeriklerle hazırlanmış makarna, kraker, kızarmış ekmek , çikolata ve reçel bulunuşu bu diyeti keyifli kılarken bu besinlerle ve birkaç hafta gibi kısa sürede karın yağlarından kurtulmak da diyeti daha cazip hale getirmektedir. 

DKKD uygulanırken vücudun Vitamin ve mineral eksiklikleri, diyetisyeniniz tarafından önerilen takviyelerle telafi edilir. Ayrıca lifli gıda alımındaki azalma da konstipasyon yani kabızlık ile sonuçlanabileceğinden önerilen probiyotik de günlük olarak alınmalıdır. 

DKKD için uygun adaylar kimlerdir? 

*Kilo vermek için çok çaba göstermiş ama olumsuz sonuçlanmış kişiler 

*Kalp damar hastalığı riski taşıyan obez bireyler ve hızlı kilo vermesi gereken kişiler 

*Beslenmeye bağlı Visseral yağlanması (Yani karaciğer gibi iç organ yağlanması) olan kişiler 

*Kilosu fazla olmamakla beraber Bölgesel yağlanmadan şikâyet eden kişiler 

*Selülit problemi olanlar 

*Gebelik ve Doğum Sonrası ideal kilosuna dönmek isteyenler 

*Fazla kilolu ve obez bireyler 

DKKD nin Sakıncalı olduğu durumlar 

• Gebelik ve Anne Sütü verme dönemi 
• Böbrek, kalp ya da karaciğer yetmezliği bulunan kişiler 
• Tip 1 Diyabet Hastaları 
• Çocuklar 
• Ve Diyetisyen ya da Metabolizma uzmanı tarafından uygun görülmeyen diğer kişiler