CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu saat 13.45'de milletvekilleri, il başkanı ve partililer tarafından Kandıra turnikelerinde coşkuyla karşılandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin aday tanıtım toplantısı için geldiği İzmit'te yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek “Diyorlar ki 17 Aralıkta darbe yapıldı. Şimdi Kocaeli’nden o yalancı adama soruyorum. Açıkça da söylüyorum. Yalansıcın sen diyorum. Buradan o yalancı adama çağrıda bulunuyorum. Beni mahkemeye vermezsen namertsin. Yüreğin varsa mahkemeye ver. Senin yalancı olduğunu mahkeme kararı ile ispat edeceğim.” dedi.
Konvoy eşliğinde Yahya Kaptan semtinde bulunan Şehit Recep Topaloğlu Spor Salonu'na geçen Kılıçdaroğlu'na Genel Başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Bihlun Tamaylıgil ve Gürsel Tekin eşlik etti. CHP'nin belediye başkan adayları bir slayt gösterisi eşliğinde salonu dolduran partililere tek tek anlatıldı. Yaklaşık 12 bin kişinin bulunduğu salonda "Başbakan Kemal" sloganları atıldı.
“BENİ MAHKEMEYE VERMESSEN NAMERTSİN”
Burada sevgi gösterileri arasında konuşan ve Hükümetin gırtlaklarına kadar yolsuzluklara battığını ileri süren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına söyle devam etti:
“Diyorlar ki 17 Aralıkta darbe yapıldı. Şimdi Kocaeli’nden o yalancı adama soruyorum. Açıkça da söylüyorum. Yalansıcın sen diyorum. Buradan o yalancı adama çağrıda bulunuyorum. Beni mahkemeye vermezsen namertsin. Yüreğin varsa mahkemeye ver. Senin yalancı olduğunu mahkeme kararı ile ispat edeceğim. Gırtlaklarına kadar yolsuzluklara battılar. Eğer çocuğunuz işsizse nedeni budur. Hep beraber yeni bir Türkiye icad edeceğiz."
'ÜLKE ADIM ADIM KARARLI BİR ŞEKİLDE SOYULUYOR'
Kocaelilere de seslenen ve ülkenin adım adım soyulduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu konuşmasını söyle sürdürdü:
"Kocaeli'ne de sesleniyorum. Yeniden ayağa kalkın ve yeniden Kocaelini eski günlerine kavuşturun. Hep beraber Türkiye’deki manzaraya bakıyoruz. Ülke adım adım kararlı şekilde soyuluyor. Yolsuzluğa, kul hakkı yiyenlere dur diyecek miyiz? Önümüzde yol var. Önümüzde sandık var. 30 Mart'ta gideceğiz ve saltanata son vereceğiz. İnsanların bir utanma duygusu vardır. Vatandaşlar bunu ar damarı olarak tanımlarlar. Suçlu olan, hırsızlık yapan, kul hakkına göz koyan birisi olay ortaya çıktığında milletin önüne çıkamaz. Milletin önüne bütün bunlar meydandayken çıkıyorsa onun artık ar damarı çatlamıştır. "
Konuşma sırasında salondan "hırsız Tayyip" şeklinde sloganların atılması da dikkat çekerken, Kemal kılıçdaroğlu 11 yılda hükümetin iktidar olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:
"Diyor ki '17 Aralık ta bize bir darbe yapıldı.' Şimdi Kocaeli'nden o yalancı adama soruyorum. Açıkça da söylüyorum. Yalancısın sen diyorum. Yalancı adama da hepinizin huzurunda soruyorum. Buradan o yalancı adama çağrıda bulunuyorum. Beni mahkemeye vermezsen namertsin. Yüreğin varsa mahkemeye ver. Senin yalancı olduğunu mahkeme kararı ile ispat edeceğim. Hırsızlığını, yolsuzluğunu kapatmak istiyor. Sen nasıl bir Müslümansın. Kul hakkı yiye yiye doymadın mı hala? Darbayi kim yaptı. Paralel devlet yaptı. Sen 11 yıldır iktidardasın. Rüşvet yiyince mi aklına geldi senin. Biz bilmiyormuyuz bunları. Yalancı adam cevap versin. Senin bakanına 700 bin liralık kol saatini paralel devlett mi taktı?. Bakanlarının, çocuklarının yatak odalarına kasaları paralel devletmi bıraktı?. O kasalara milyon dolarları paralel devletmi bıraktı? Ayakkabı kutusundaki 4.5 milyon doları paralelel devletmi yerleştirdi.? "
"ÇOCUĞUNA RÜŞVET YATIRAN İŞADAMLARINI PARALEL DEVLETMİ AYARLADI?"
Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıma günü olduğunu da söyleyen Kılıçdaroğlu, konuşmasına "Bana o yalancı adam çok şey söyledi." diyerek şöyle devam etti:
" Memur Kemal , işçi Kemal, emekli Kemal dedi. Ama bana hiç kimse kul hakkı yedi diyemez. Peki o yalancı adama Recep Tayyip Erdoğana millet ne diyor? Salondakiler “Hırsız Tayyip” dedi. Aramızdaki fark bu. Senin bakanlarını çoluk çocuk ile uçakla umreye götüren paralel devlet miydi? Sen bunları bilmiyor muydun. Senin önüne MİT rapor koydu. Zarraf'ın para ilişkileri var. AK Parti hükümeti zorda kalır. Bu raporu paralel devlet mi koydu? Senin cocuğuna vakıf kurdurdun. Senin çocuğuna rüşvet yatıran işadamlarını paralel devlet mi ayarladı. Gün verdim. Yurt dışından bir firmadan oğlunun vakıf hesabına 100 milyon dolar parayı paralel devlet mi gönderdi? Senin 4 bakanına birden rüşveti paralel devlet mi verdi. Sevgili Kocaeliler, gün birlik, Türkiyeyi çağdaş uygarlığa taşıma günüdür. Gün beraber olma günüdür."
"HALKIN ADRESİ CHP'DİR"
Halkın adresinin artık CHP olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu "Yalancı adama son bir soru soruayım. Senin 4 bakanın istifa etti. Onları paralel devlet mi sağladı. Şimdi yeni bir dümenin peşindeler." diyerek konuşmasını sürdürürken, “Başbakan Kemal” sloganları arasında şöyle devam etti:
"O da olacak işallah, o da olacak. Biz halka güveniyoruz. Kocaeliler, AK Partiye oy veren yurttaşlara sesleniyorum. Sizin oy verdiğiniz AK Parti değildir. Bu yolsuzluk yapan, kul hakkı yiyen ve çocuklarınızı işsiz bırakan partidir. Bu parti cebini düşünennelerin partisidir. Bıktık artık bu pisliklerden diyorsanız halkın adresi var. O adres CHP'dir. "
"ONLAR SADECE CEPLERİNİ DÜŞÜNÜRLER"
CHP'nin yurttaşları, onların ise sadece ceplerini düşündüklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, "İnancınız ne olursa olsun, kimliginiz ne olursa olsun, renginiz ne olursa olsun, diliniz ne olursa olsun benim başım üstüne. Temiz siyasetmi istiyorsunuz? Kul hakkı yemiyen bir siyasetmi istiyorsunuz? Önce siyasetçinin cebi değil önce vatandaşın cebi para görmeli bunu mu istiyorsunuz? Adres belli. Halkın partisi. Mustafa Kemal’in partisi. CHP. Türkiyeyi aydınlığa çıkartıncıya kadar, herkes alın terin ile kazanıncaya kadar, dini siyasete alet etmeden bir siyaset olana kadar mücadelemiz sürecek." dedi.
UTANMADAN MİLLETİN ÖNÜNE ÇIKIYORLAR
Konuşmasında, "Kimin ne mal olduğu görüldü. Utanmadan, sıkılmadan milletin önüne çıkıyorlar. Hala 700 bin liralık kol saatini rüşvet alan bakan hala söyleniyor. Kimsin sen ya? Utan mıyormusun sen. Seni bakanlık koltuğundan attılar. Milletin nasıl yüzüne bakıyorsunuz. Onların ar damarı yok ki çatlasın. Ar damarı olmayandan insan olmaz. Ar damarı olmayandan ülke için mücadele olmaz. Onlar sadece ceplerini düşünürler. Biz yurttaşlarımızı düşünüyoruz. " diyen Kılıçdaroğlu, hükümetin şimdi yeni bir süreç başlattığını da söyleyerek şöyle devam etti:
"KENDİ HAKİMLERİNİ GETİRECEKLER"
"Şimdi yeni bir süreci başlatıyorlar. Dün akşam 16 saatlik mücadeleden sonra parlamentoda kaba kuvvet kullanarak HSYK'nın yasasını değiştirdiler. Kendi hakimlerini getirecekler. Tüm yargıçlara sesleniyorum. Vicdanınıza göre karar vermezseniz bu ülkede yatacak yeriniz yoktur. Hırsızları koruyacaksanız sizin hakimliğiniz söz konusu olmaz. Siz bu ülkenin vatanaşlarının alın teri ile ödediği vergileri sormuyorsanız dünyanın hiçbiryerinde size hakim denmez. Bunların bir bakanı var. Eski içişleri bakanı. Oğlu sabahın köründe arıyor. 'Baba polisler bastı' O da 'Oğlum evde kaç para var diyor.' Oğlu da '3-5 kuruş var diyor. Sonra '1 milyon civarında' diyor. Allah aşkına söyler misiniz? Bunu bakan yapan Başbakanın o milyonlardan haberi yokmuydu? "
"ÖNCE VİCDANINIZI DİNLEYİN"
Kalabalığın zaman zaman "Hırsız var" diye bağırdığı salonda Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: " Evet memlekette hırsız var. Emin olun bir süre sonra siz hırsız deyince onlar sahneye çıkacaktır. Din iman edebiyatı yapıyorlar. Şimdi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu değiştirecekler. Buradan hakimlere sesleniyorum. Eğer siz siyasal iktidarın istediği kararları verirseniz iki elim sizin yakanızda olacak. Dün akşam geç saatlere kadar mücdele sürd. CHP milletvekillerine saldırıyorlar. Neden? Temiz siyaset, bu ükede yolsuzluk olmasın diye saldırıyorlar. Bütünyurttaşlarıma sesleniyorum. AK partiye oy verenlere sesleniyorum. Sizler oy verdiniz. Temiz Türkiye için, sizler oy verdiniz, siyasetçi cebini değil vatandaş cebini düşünsün diye. 1 değil 5 değil defalarca götürdüler. Mahkemeye müracaat ediyorar yosuzlukları ortaya çıkmasın diye. Eğer siz kul hakkı yemek en büyük günahtır diyorsanız önce vicdanınızı dinleyin diyorum. "
"ÖNCE SEN İSYAN EDECEKSİN"
Ülkeye temiz siyaset gelmesi gerektiğini söyleyerek konuşmasına söyle devam eden Kılıçdaroğlu, "Eğer kul hakkı yiyeni Allah bile affetmiyorsa otur düşünün kardeşim. Bu ülkeye temiz siyaset gelmeli. Bu ülkeye doğru siyaset gelmeli. Bu ülkede her yere temiz kazanılmış ekmek girmeli. Kocaeli bir sanayi kenti. Bir emek kenti. Bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum. Evini geçirmekte zorlanıyorsun. Otur bir düşün. Seni bu hale kim getirdi. Otur bir düşün. Eğer isyan edeceksen önce senin isyan önce senin itiraz etmen lazım. Senin alın terin çalınıyor. Kocaelinde çalışan bütün işçi kardeşlerime sesleniyorum. Geleceği, çocuklarınızı, onların geleceğini düşünün. Kul hakkı yiyenden hesap sormak istiyoruz. Eğer sen kul hakkı yemenin Müslümanlıkta en ağır günah oldruğunu düşünüyorsan adresin belli. O CHP dir. " dedi.
"KOCAELİ SOSYAL DEMOKRATLARIN KENTİDİR"
Kocaeli'nin yeniden ayağa kalkmasını istediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kocaeli sosyal demokratların kentidir. Leyla Atakanların kentidir. Kocaeli'nin yeniden ayağa kalkmasını istiyorum. Bir Büyük Şehir Belediye Başkanımız var. Sayın Tahsin Tarhan. Bir ülkede alın teri ile nasıl kazanılıyorsa, düzgün siyaset nasıl yapılıyorsa hepimiz elimizi vicdanımıza koyalım ve Tahsin Tarhan diyelim. Okul yaptı, vergisini ödedi, düzgün siyaset yaptı. Emekten yana bir sanayici olduğunu söyledi. Koaeli’nde işsizlik var değimli? Kocaeli bir sanayici kenti. Neden oluyor bunlar? Leyla Atakanların yaptığı başarıyı yeniden yakalamak zorundayız. Tahsin Tarhan ile bunu yakalayacağız. Burada geçmişte çeşitli partilere oy veren vatandaşları artı elinizi vicdanınna koyun. Bu ülkede temiz siyaset olmalı, herkesin çocuğuna iş diyorsa oturup yeniden düşünün. CHP ye gelin. " dedi.
"HİÇ BİR ZAMAN KABA KUVVETE TESLİM OLMADIK"
Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasının son bölümünde ise, "Ben yılarımı, emeğimi verdim. Kul hakkı yiyenlerden hesap sormak için. Siz de bunu savunuyorsanız gelin Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıralım." diyerek şöyle devam etti:
"Biz hiçbir zaman kaba kuvvete teslim olmadık. Dünya görüşümüz belli. Gelin onurlu bir Türkiye’yi yeniden inşa edelim. Gelin kul hakkı yiyenlerden hep beraber hesap soralım. Çocuğun işsizce , Konya da bebek açlıktan, soğuktan ölüyorsa gelin elinizi vicdanınıza koyun. Herkese Kocaeli'nde sesleniyorum. Herkesin inancına saygılıyız. Herkesin kimliğine saygılıyız. Eğer bu ülkede bir vatandaşımız çıkıp 'ben özgürce ibadetimi yapamıyorum' diyorsa gelsin beni bulsun. Onun önüne düşeceğim ve özgürce ibadetini yapmasını sağlayacağım."
"AYAKKABI KUTUSUYLA KOSKOCA BAŞBAKANI KORKUTTU"
Kul hakkı yiyenlerden hesaplarının sorulacağını da söyleyen Kılıçdaroğlu, "Manisa'dan bir kadın kardeşimiz. Bir ayakkabı kutusuyla koskoca başbakanı korkuttu. Siz hiç ayakkabı kutusundan korkan gördünüz mü? Bizim Erdoğanın rüyalarına ayakkabı kutusu giriyor. Asla mücadeleden yılmayaycağız." dedi.
"ONU İNDİRMEK HEPİMİZİN BOYNUNUN BORCU"
Suriyede insan kanı aktığını da söyleyen Kılıçdaroğlu, tır olayına da değinerek, "Tırlarla silah gönderiyorlar. Müslümanlar birbirini öldürsün diyor. Müslümanlığa sığar mı bu? Kim yapıyor bunu? Müslüman olduğunu söyleyen Recep Tayyip Erdoğan yapıyor. O nedenle AK Partiye oy veren yurttaşlara sesleniyorum. Türkiye’yi görün, haramilerin iktidarı var. Baş çalan koltuğunda otuyor. Onu indirmek hepimizin boynunun borcudur. " deyince salondan yine “Hükümet istifa” sloganları yükseldi. Konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu "Peki hükümet istifa eder mi? Ar damarı varsa istifa eder. Yüzsüz denir bunlara yüzsüz. Bunların hesabını nasıl soracaksınız? Sandık başına gidip soracaksınız. Sadece benim mücadelem yetmiyor. Her yurttaş olarak bir başka yurttaşı ikna edeceksiniz." dedi.