Zor şartlar altında ilkokulu okudum. Eğitim görebilmek için bir köyden diğer bir köye gidiyorduk. Ortaokulu Kağızman’da okudum. Ekonomik şartlar zor olduğundan dolayı babam beni bir amcamla İstanbul’a gönderdi. 13-14 yaşlarında çıktık yola.

Lise okuyordum, lise yıllarımda şöyle düşündük; Biz bir firma kuralım. Kurarsak bu işi daha düzgün , daha profesyonel bir şekilde yaparız, sonrasında araştırma yaptık. Nasıl bir şey kuralım, ne yapabiliriz. Hep aklımda kendi ismimi kullanarak bir marka yapmak istiyordum.

Uzun yıllar birçok büyük firmalara İstanbul’da, taahhüt firması olarak Ağaoğlu’na varana kadar birçok firma ile iş yaptık . Binlerce, yüzlerce. Daha sonrasında 2002 yılında bir karar verdik, biz de konut sektörüne girelim konut yapalım diyerek, bölge araştırması yaptık. Nerede yapabiliriz, ihtiyaç nerede var, Gebze’ye geldik.

Mimarımız var. Toplam 200 kişiden oluşan bir kadroyuz, sadece müteahhitlik yapan bir firma değiliz. Biz hizmet olarak yap-satla iştigal ederken , malzeme satışıda yapıyoruz. Ayrıca mimari hizmetlerimiz var. Biz sadece yap-sat yapan firma değiliz.

Biz bütün çalışma arkadaşlarımız ile beraber otururuz mimarımız dahil, renklerimizi konuşup ne yapmamız gerektiğine karar veririz. %80 genelde bütün renklerimiz ve dış görünüşümüz hep aynıdır. Bu bölgede herkes binalarımızı biliyor. Malzeme kalitesinde kesinlikle TS’ ye uygun olmayan bir ürün kullanmayız.

GÖLGE/ÖZEL- ''İstesek , bir seferde 200-300 dairelik projelere gireriz. Bankalar bize milyonlarca lira kredi vermek için birbirleriyle yarışıyor. Ancak biz, kendi öz kaynaklarımızla çalışmayı yeğeliyoruz. Kaç paramız varsa o kadar iş yapıyoruz. Öz kaynak ve istikrar , güven bizi bizi yapan, Gentaş'ı Gentaş yapan etkenler oldu. Vatandaş Gentaş'ı biliyor, projelerimizi görüyor. O nedenle sürekli bizimle çalışmak istenler oluyor. Benim için her şeyden önce istikrar ve edindiğimiz güven gelir. ''

Bu sözler Gentaş İnşaat'ın patronu Gencer Karataş'a ayit. Karataş, tabiri caisse çekirdekten inşaatçı. Hayatla mücadeleyle henüz onbeş yaşındayken tanışmış. Ayakları üzerinde durmayı, para kazanmayı ta o yaşlarda öğrenmiş. Memleketinden çocuk denecek yaşlarda çıkıp İstanbul'a geldiğinde hemşehrisi olan akranlarıyla inşaatlarda çalışıp, şantiyelerde yatıp kalkmış. Yaşıtları top oynarken, o duvarlara mala sallamış. Daha o yaşlarda para kazanmanın keyfini tattığında , ekibinin de lideri olup çıkmış. Yöresinin kültürüne uyan ailesi Karataş'ı onyedisinde başgöz edince de sırtına binen yük , sorumluluğu daha da artmış.

Gentaş İnşaat'ın patronu Gencer Karataş genç yaşta evlendiği için neredeyse çocuklarıyla beraber büyümüş. Onlara hem baba, hem arkadaş olmuş. O nedenle aile hayatı ve çocukları Karataş için herşeyin önünde ve üstünde geliyor. Akranlarının aksine Karataş, o yaşta ekip lideri olarak bu kez inşaatlarda taahhüt işleriyle tanışmaya başlamış. Altı yedi arkadaş, henüz çocuk denecek yaşta Karataş'ın yönetiminde taşörenliğe başlamışlar. Anlayacağınız filmlere konu olacak bir yaşam ve başarı öyküsü Gencer Karataş'ın hayatı.

Kendisi inşaat sektöründe alaylı, ama birlikte çalıştığı oğlu Emre ise mektepli. Emre , babasının sağ kolu. İnşaat teknikeri. Bir yandan da inşaat mühendisi olmaya hazırlanıyor.

Gebze'de pek çok yerde tabelasını gördüğünüz, sessiz ve derinden giden Gentaş İnşaat'ın kurucusu, mimarı, patronu Gencer Karataş'ı bizde merak ettik. Özellikle Mevlana Mahallesi'nde Gaziler Dağı eteğinde , Köşklüçeşme'de demir atmış olan Gentaş İnşaat'ın, bu bölgelerde projelerinin yoğunlukta olduğunu görünce hem merakımızı gidermek, hem de Gencer Karataş'ı tanıyıp başarılarını Gölge Dergi okurlarına aktarmak üzere kapısını çaldık.
Gentaş İnşaat'ın Köşklüçeşme'de bulunan merkez ofisinde Karataş'la bir araya geldik. Son derece modern çizgiler yansıtan, bir o kadar da sade ofis , alışılagelmiş inşaat şirketlerinin çok ötesinde donatılmış. Gözü yormayan gizli ışıklandırmalar estetikle buluşmuş.
Gebze'de yüzün üzerinde proje gerçekleştiren, her yapıtı aynı mimari ve renkleri taşıyan, temel attıktan altı ay içinde tüm daireleri hemen satılan, müthiş bir güven elde eden Gentaş İnşaat'ın patronu Gencer Karataş'la oturunca , daha söyleşiye başlamadan karşımızda son derece samimi, güler yüzlü ve mütevazi bir insan bulduk. Öyle parasının gücüne, maliına ,mülküne sığınmayan, kibirden ve kasıntıdan uzak bir insan. Hayatın tüm zorluklarını yaşamış, inşaat sektörünün kurallarıyla adeta dans eden , meslekte yirmi yılı geride bırakmış olan deneyimli bir insan. Belki de Gentaş'ın bu denli büyümesinin, Gebzelilerin güvenini kazanmasının temelinde de bu özellikleri yatıyor Karataş'ın.
Çok şey konuştuk Gencer Karataş'la. İşine, aşına, mesleğine, aile yaşamına, spora, sanata, müziğe , siyasete, sektörel sorunlara dair çok şey sorduk. Biz sorduk, o tüm gülen yüzüyle açık açık cevap verdi. Devam eden projelerini yerinde gezdik, gördük, fotoğrafladık. Mesela projeleri devam eden Gazilerde , vatandaşların önüne kesip ''Bizim evleri de size verelim, buraları da yeniden yapın Gencer Bey'' diyen vatandaşların taleplerine de şahit olduk.
Biz fazla uzatmayalım, sözü Gentaş İnşaat'ın patronu Gencer Karataş'a bırakalım. Buyurun size Gebze'de herkesin konuştuğu Gentaş İnşaat ve Gencer Karataş.

GÖLGE- Gencer Bey, Gebze'de pek çok yerde firmanızın tabelalarını görüyoruz. Hem siz, hem de Gentaş merak uyandırıyor. Önce sizden başlayalım, Gencer Karataş kimdir?
KARATAŞ- Aslen Karslıyım. Köyümüzün adı Karakalem, bizim zamanımızda maalesef elektrik yoktu. Zor şartlar altında ilkokulu orda okudum. Eğitim görebilmek için bir köyden diğer bir köye gidiyorduk. Ortaokulu Kağızman’da okudum. Ekonomik şartlar zor olduğundan dolayı babam beni bir amcamla İstanbul’a gönderdi. 13-14 yaşlarında çıktık yola, Acıbademe geldik abimler, akrabalarımız vardı. İnşaat işlerinde çalışıyorlardı, biz de yanlarına geldik. Okulumu okuyup aileme maddi açıdan destek olmak amaçlı, inşaatın birçok sektörde çalışıyordum, zaman geçtikçe bölgeyi tanıyor insanlarla tanışıyorsunuz. Maalesef benim burada bir destekçim yoktu. Örnek verecek olursak babamın , yâda ailemin bir şirketi yoktu. Hep kendi imkânlarımızla başardık. Yaptığımız işin laikiyle yapıyorduk. İstanbul 'da farklı bölgelerinden küçük yaşta iş almaya başladık. Acarkent'te, Kasaba'da, Etiler'de küçük yaşta olmamıza rağmen iş alıyorduk. Talep yazın daha çok artıyordu. 20 yaşına kadar bu işi iyice kavradık.
GÖLGE- 20’li yaşlara kadar bir nevi çıraklık yaptınız ama, o yaşlarda da inşaat sektörünün içine girdiniz değil mi?
KARATAŞ- Evet, o zamanlar diyelim ki siz bir bina yaptınız taşören firma arıyorsunuz, o zamanlar firma kurmamıştık ama bu işi yapıyorduk. 10 dairelik bir bina düşünün, içinde ki bütün işleri yapıyorduk. Önemli olan bu işi severek yapmanız. Böyle başladık.
GÖLGE- Evli misiniz? Çocuğunuz var mı? Varsa kaç tane? Eğitim durumunuz nedir?
KARATAŞ- Evliyim, dört tane çocuğum var. Elinizden öper , iki kız iki erkek. On yedi yaşımda sözlendim. Erken yaşta evlendiğiniz için çocuklarınız haliyle büyük oluyor. Bizim doğuda gelenektir, belli bir yaşa geldikten sonra, anne-baba ''erkenden gelini alayım, bana yardımcı olsun'' diye düşünürler, bu şekilde başladı.
GÖLGE- Sizce doğru mu yaptıkları, erken yaşta evlilik?
KARATAŞ - Bence doğru değil, neden doğru değil diye sorarsanız ; Diyorlar ki maşallah senin çocukların da çok büyümüş, onun zorluklarını bana sorun. Kolay değil ki , 16-17 yaşında evleneceksiniz zaten o yaşlarda sizde çocuksunuz. Sonra koca koca boyunuz kadar çocuklarınız olacak, siz de onlarla beraber büyüyorsunuz. Maddi durum vesaire bütün şeyler etken bu konuda, buradaki maddi durum çok önemli, çocuğumuz olacak nasıl bakacaksınız. O zaman daha çok çalışmamız gerek, sabahtan akşama kadar bir işte çalışıyorduk, akşam da başka bir işte çalışıyorduk.
GÖLGE- Evlendiğiniz de eşiniz köyde miydi?
KARATAŞ- Hayır, İstanbul’daydı . Orada tanıştık.
GÖLGE- Gencer Karataş'ın hayata bakış açısı nedir? Bir günü nasıl geçer?
KARATAŞ- Düzenli yaşayan biriyim, sigara ve alkol tüketen biri kesinlikle değilim. Sık sık spor yaparım. İş ile ilgili yurtdışı işlerim çok olur, iyi bir babayım, çocuklarıma vakit ayırırım, onlarla bire bir ilgilenirim. Bir çocuk babasını örnek alır neticede. Çocuklarım her zaman iyi bir baba olduğumu söylerler. Bütün takımlar bizim ama Fenerbahçeliyim. Bütün şarkılar enstrümanlar bana göre evrenseldir. Kitap çok okurum. Sinemaya, tiyatroya ailecek her zaman gideriz. Aile her şeydir, biz bu kadar çalışıyorsak çocuklarımız için, öyle olmasa şuan ki konumumuz bize yeterli. Biz fazlasını neden istiyoruz , çocuklarımızın geleceği için.
GÖLGE - Biz tekrar sektöre geri dönelim, Gentaş’ın başlangıcı o şekilde oldu.?
KARATAŞ - Lise okuyordum, lise yıllarımda şöyle düşündük; Biz bir firma kuralım. Kurarsak bu işi daha düzgün , daha profesyonel bir şekilde yaparız, sonrasında araştırma yaptık. Nasıl bir şey kuralım, ne yapabiliriz. Hep aklımda kendi ismimi kullanarak bir marka yapmak istiyordum. Bildiğiniz üzere ismim Gencer Karataş , adımın ilk 3 harfini, soyadımın da son 3 harfini aldım. Gentaş markası burdan geliyor. Firmamızı kurduğumuz ilk başlarda çok aktif değildi, uzun yıllar birçok büyük firmalara İstanbul’da taahhüt firması olarak Ağaoğlu’na varana kadar birçok firma ile iş yaptık binlerce, yüzlerce. Daha sonrasında 2002 yılında bir karar verdik, biz de konut sektörüne girelim konut yapalım diyerek, bölge araştırması yaptık. Nerede yapabiliriz, ihtiyaç nerede var, Gebze’ye geldik. Suna Evler sitesinde, burada bir yapı yapılıyordu onlar ile birlikte taahhüt sözleşmesi yaptık. Onlar kabasını yaptı biz incesini yaptık, 80 dairelik yapıyı bitirdik. Bu bölgede potansiyelin olduğunu hissettik, sonrasında bir karar verdik ufak bir proje yapmayı düşünerek, Köşklüçeşme Parkı'nın altında 6 dairelik arsayı satın aldım, güzel , kaliteli , bölgeye değer katacak binayı en kısa sürede bitirdik. Etrafımızdaki herkes ''neden bu kadar para harcıyorsunuz'' diyerek, ''basit bir bina yapıp satabilirdiniz'' dediler. İnşaat yapıyorsak düzgün yapmamız gerekiyor. O, altı dairemiz hemen satıldı. Bize bir potansiyel sağlandı. Burada devam edebileceğimizi anladık, ondan sonra Köşklüçeşme'de 12 dairelik bir bina daha yaptık. Şunu da belirtmek isterim,; bu bölgede yaptığımız bütün inşaatlar, hatta birçoğunu gezebilirsiniz. Bizim firmamızın, çizgisini taşıyan, renklerini taşıyan, kalitesini taşıyan kendine has bir yapısı var. Sonrasında çıtayı yükselterek devam ettik, 30 daire, 40 daire hala ilimizde devam ettirdiğimiz projeler mevcut.
GÖLGE - Gebze'de Sunalı Evler ile başladınız, Gebze'ye girdiniz, o zamandan bugün kaç tane bina bitirdiniz?
KARATAŞ - Bina olarak aşağı yukarı 15 tane bina bitirdik. Buda 150-200 daire arasında tekabul ediyor.
GÖLGE- Müşterileriniz size nasıl gelir? Tabelanızı görüp mü, yoksa referans mı verirler?
KARATAŞ- Şimdi şöyle; yıllar önce iş yaparken de böyleydim. Bizler özellikle birine gidip bir iş aramıyoruz, bize yerinizi verebilir misiniz? Ya da bir emlakçıya gidip ''Bize bir yer bulur musunuz'' demiyoruz. Bizi genellikle %90 oranında müşteri buluyor. “Biz sizin projeniz gördük, yaptığınız binayı çok beğendik, bununla ilgili bir görüşebilir miyiz diyorlar.” Bizde onun üzerine gidip keşif yapıyoruz, inceliyoruz, bakıyoruz şartlar el veriyorsa binanın yapımına başlıyoruz. Zaten Gebze'de 10 dairelik, 20 dairelik bir konut yapmayacağız o kesin. Biz bundan sonra arsa olarak birleştirip 50-30 dairelik konsept halinde, küçük butik binalar yapmak istiyoruz. Yeterli alan olan her yere bakıyoruz, değerlendiriyoruz işimize yarıyorsa projelerimize başlıyoruz.
GÖLGE- Şuan ağırlıkla Köşklüçeşme bölgesinde misiniz?
KARATAŞ- " Köşklüçeşme, Gaziler bölgesinde projeler yaptık. Şuanda Fatih Devlet Hastanesi üzerinde bir projemiz var. Genelde bizim gittiğimiz mahallelerde, sizde dikkat edersiniz, dolaştığınız zaman. Biz genelde oraya iyi bir yapı yapmak, farkındalık getirmek için çalışıyoruz. İlk gittiğimiz zamanlarda gecekondu mahallesine küçük 15-20 bina yaptık. Söylentiler şöyle; burada çok güzel bir bina yapmışsınız, bizimde arsamızı değerlendirir misiniz? Bize az daire verin ama siz yapın diyorlar.
GÖLGE- Toplam çalışan personel sayınız kaç? Mimari kısmını nasıl yapıyorsunuz?
KARATAŞ- Mimarımız var. Toplam 200 kişiden oluşan bir kadroyuz, sadece müteahhitlik yapan bir firma değiliz. Biz hizmet olarak yap-satla iştigal ederken , malzeme satışıda yapıyoruz. Ayrıca mimari hizmetlerimiz var. Biz sadece yap-sat yapan firma değiliz.
GÖLGE- Merkezi ofisinizin giriş katında nalburiye var. Toptan mı satış yapıyorsunuz? Perakende mi?
KARATAŞ- Genelde %90 toptan satıyoruz. Perakende ufak tefek oluyor, kamyon bazında birçok bölgeye dağıtım yapıyoruz.
GÖLGE- Filli Boya'nın patronlarıyla, holding ile tanıştığınızı biliyorum, onlarla diyaloğunuz nedir?
KARATAŞ- Şöyle; Filli Boya ile aşağı yukarı 4-5 yıldır rahmetli, Celal Akpınar ile çalıştık. Diyelim ki Filli Boyadan ürün aldınız, ürün hatalı çıktı. Bizde teknik ekip olarak bir kadromuz vardı. Gelip onarımını yapıyorduk ücretsiz, Filli Boya ödüyordu. Hatalı çıktı için ya da renkten bir sıkıntı olduğu zaman. Beraber uzun yıllar çalıştık onların bizde emeği çoktur, sonra rahmetli Celal Akpınar vefat etti. Kızı Gözde Akpınar a geçti. Firma şuan tamamen yurtdışına satıldı. Yine de bayiliğimiz devam ediyor.
GÖLGE- Gentaş çalışmalarını nasıl yapar? Öz sermaye ya da bartır sistemi ile mi ?
KARATAŞ- Bizim aslında borçlanma gibi bir durumumuz yok, bankalar bizimle çalışmak istediler ama borçlu çalışmak istemiyoruz. Kaynaklarımızın elverdiği kadarıyla yapmaya çalışıyoruz. Bizim için öz sermaye çok önemli, kesinlikle kredi ve benzeri firmalarla çalışmıyoruz. İstanbul'da yaptığımız çoğu işleri, %50 bartır sistemi ile çalışıyoruz, çalıştığımız bütün firmalar, büyük firmalar. Onların işlerini alıyoruz. %50’sini siz ödeme yapın %50 sini biz mal alalım. Bu şekilde çalışıyoruz.
GÖLGE- Temel'den satış yaptınız mı? Ya da yapıyor musunuz? O sisteme bakış açınız nasıl.?
KARATAŞ: Biz topraktan çok satış yapmak taraftarı değiliz. Nedenini soracak olursanız, bizlere çok etik gelmiyor, genelde binanın belli bir aşamaya geldikten sonra, müşterinin daireye görüp, beğenip bazı istediği ölçüleri görme açısından dolayı. Gebze'de yaptığımız bütün projelerde şöyle bir uygulama yaptık : Her projede şanslı bir kişi seçtik , ona senetle satış imkânı sunduk. Yani bir bina yapıyoruz , atıyorum on kişinin içinden bir kişiyi seçiyoruz belli başlı peşinat alıyoruz, geriye kalanını ise taksit yapıyoruz. Şuana kadar 8 ile 10 kişiye yaptık.
GÖLGE : Şuan elinizde devam eden bir proje var mı? Varsa kaç tane?
KARATAŞ: Şuan Gaziler Mahallesi'nde devam eden bir projemiz var. 30 daire. Hemen yan tarafında başladığımız bir 30 dairemiz daha var. Fatih Devlet Hastanesi'nin yanı başında 25 daire var. 2019/2020 toplamda 100 daire daha yapacağız.
GÖLGE- Gentaş’ın kriterleri nelerdir? Bir yapı oluştururken, neler düşünür, nelere dikkat edersiniz?
KARATAŞ- Ezbere yaptığımız bir şey bize göre değildir. Çizerek, bizim için görsel çok önemlidir. Kendi vizyonunuzu taşıyacaksaksanız eğer ; gündemi, kendi markanızı, kendi renginizi, kendi şablonunuzu çizmeniz gerektir. Bizde bizim binalarımızı sağlamlık, estetik açısından, sürekli bunu geliştirip daha iyi ne yapabiliriz, ne katabiliriz diye düşünerek bu mantıkta çalışıyoruz. Bizim firmalarımız ortak bir firma değil, bir şahsa ait . Biz bütün çalışma arkadaşlarımız ile beraber otururuz mimarımız dahil, renklerimizi konuşup ne yapmamız gerektiğine karar veririz. %80 genelde bütün renklerimiz ve dış görünüşümüz hep aynıdır. Bu bölgede herkes binalarımızı biliyor. Malzeme kalitesinde kesinlikle TS’ ye uygun olmayan bir ürün kullanmayız. Tüm binalarda kendi ekibimizi çalıştırıyoruz. Bizim yaptığımız işte başlangıç ve bitiş süresi çok önemlidir, binanın büyüklüğü ne kadar büyük olursa olsun , bir yılı geçmemesi lazım bizim için. Örnek verecek olursak ; Gaziler Mahallesi'nde Mart ayında bir projeye başladık, şu anda taşınmalar çoktan başladı. 7-8 aylık bir sürede binayı bitirdik.
GÖLGE- Fiyat aralıklarınız nedir? Daireleriniz en az kaç metrekaredir?
KARATAŞ- 110 metrekarelik, brüt üzerinden daire yapıyoruz. Otoparkımız her binada mevcuttur. Asansörümüz de dâhil, genelde fiyat aralıklarımız giriş katlarda 220 binden başlar. Dubleks diye tabir ettiğimiz üst katlar 300-350 bin bandına kadar çıkıyor. Bu bölgesine göre tabii değişiyor .
GÖLGE- Ev alacak vatandaş, sizleri neden tercih etmeli?
KARATAŞ- Şöyle bir örnek vereyim; Gaziler Mahallesi'nde bir projeye başladık, kafanızda şöyle bir soru işareti var. Bu inşaat firması buraya gerçekten bitirecek mi? Kaç ay sürecek? Gerçekten bize taahhüt ettiği zamanda bitirebilecek mi? Bizim çok lafa değil yapılan işlere bakmamız lazım, bize gelen vatandaşlar her zaman söylüyorum. Bize hiç paranızı vermeyin, kaparo verin, isterseniz dairenizi seçin, daireniz belli bir aşamaya geldikten sonra, tekrar bir gezin. Daireyi ve binayı beğenirseniz, oturup gereken şartları konuşuruz. Bizim için şu çok önemli, Gentaş Tabelasını koyduktan sonra vatandaşımız şunu düşünmeli ''Gentaş buraya tabelasını diktiyse en kısa sürede bitirir. '' Önemli olan bu güveni aramızda sağlayabilmek. Geçenlerde şöyle bir şeyle karşılaştım; vatandaşımızın biri bize gelip, ''biz mağduruz bizim binamızı yıktılar, aynı mağduriyeti sizle yaşayamayacağıma inanıyorum o yüzden sizlere geldik. Bize az daire verin, yerimizi siz yapın.''
GÖLGE- Gentaş olarak inşaat sektöründeki durağanlığa inanıyor musunuz? Sorunlar neler? Nasıl aşılabilir?
KARATAŞ- Kredilerin faiz oranı düşük ise , önü açık ise herkes evini almak ister. Faizler yüksek olunca sıkıntı olur. 200 bin kredi çekip banka bunu ikiye katladığı zaman kimse kredi çekip ev almaz. Faizler ne kadar düşük olursa ihtiyacı olan vatandaş, evini almak için adımını atar. Hükümet bazı önlemler alıyor, faiz oranlarını düşürüyor, maalesef ki bu tek başına yeterli değil.
GÖLGE- Derler ki ekonominin lokomotifi inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü canlı olursa, ülke ekonomisi de canlı olur.
KARATAŞ- Bizim birçok kalemimiz inşaata yönelik üretiliyor. İnşaatda birçok ürün var, hayliyle fabrika, demir, çelik, yalıtım vb. akla gelecek birden fazla ürün inşaat sektöründen geçiyor. İnşaat sektöründe düşüş olunca üretici firmada zora giriyor maalesef. Bunun için hükümet önlemler alıyor , artık canı isteyen inşaat yapamayacak. Bu bölge de cebinde parası olup olmayan herkes inşaat sektörüne atıldı, ciddi anlamda insanları mağdur ettiler. Ülke kriz yaşadı, birçok firmada bu nedenle yaptığı işin devamını getiremedi.
GÖLGE- Diyelim ki Cumhurbaşkanı inşaatçıları külliyeye topladı, sizde oradasınız. Cumhurbaşkanı, '' Gencer Karataş sana göre inşaat sektöründe ne gibi düzenlemeler yapmalıyız? '' diye sordu. Siz nasıl cevap verirdiniz?
KARATAŞ- İmar yönetmeliğinde bazı değişikler olması gerek. Şöyle; küçük binalar değil de, arsa kazanımları ve otopark, çevre düzeni daha sağlıklı olması gerekli. Kentsel dönüşüm için bir yer yıkılacaksa vatandaşımızın biri ''Ben evimi veririm , bir diğeri ise hayır olmaz veremem '' diyor. Bütün alanların tek parça haline gelmesi halinde daha düzenli, daha güzel mahalleler elde edebiliriz. Zamanında yapılan konutlar kötü bir şekilde yapılmış. Konut ihtiyacı olduğu için herkes başını sokabileceği bir ev yapmış. Yeni bir mahalle oluşturacaksanız eğer, ciddi düzenlemeler gerekir, özellikle otopark, çevre düzenlemesi iyi bir imardan geçer.
GÖLGE- Bir inşaat firması neden batar? Ya da firma sahibi neden kaçar?
KARATAŞ- Diyelim ki ben Gebze’de 400 dairelik bir bina yapmak istiyorum. Banka zaten bana her türlü finansmanı verir. Güvenli bir şirketiz neticede, ama siz şunu düşünmelisiniz: 400 dairelik bir yer yapacaksanız eğer, 400 dairelik finansmanın hazır mı? Finansmanın yok ise, ben daireyi satarım, topraktan alırım, gereken ihtiyaçları müşteriden toplarım gibi düşünür iseniz bu işi yapamazsınız. Gücünüz neye yetiyorsa, onunla yola çıktığınızda yarı yolda kalmazsınız. Gebze’de bazı firmalar buna örnek zaten. Benim tavsiyem herkes gücüne göre konut yapsın, vatandaş mağdur olmasın , müteahhitte batmasın.
GÖLGE- Gentaş’ın bundan sonraki en büyük, hedefi nedir? Hayaliniz var mı ?
KARATAŞ- Bizim de hayalimiz elbette var. Yaptığımız bölgelerde daha çok alanı birleştirmek, daha güzel konutlar üretip o bölgeye güzel yapılar kazandırmak. O hedefimizi de şükürler olsun gerçekleştiriyoruz. Yaptığımız bir binayı aynı mahallede %30’nu ya da %50’sini yenilemek istiyoruz, yenilerken sağlam ve düzgün yapılar inşa etmek, gücümüzün yettiği kadar daha da çalışıp firmamızı geliştirmek istiyoruz. Yıllık toplam hedefimiz 300 ile 500 daire yapmak değil ama, sağlam, kaliteli 100 ile 150 daire yapmak için kendi özsermayemiz ile bunu gerçekleştirmek için elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyoruz. Özsermayemiz ne kadar büyür ise yıllık hedeflerimiz de artar.
GÖLGE- Okuyucularımız daha iyi anlaması için soruyorum, Gentaş genellikle, özsermayesi ile arsa, arazi alıp, binasını yapar satar. Kentsel dönüşüm için kat karşılığı gibi o işlere girmez mi?
KARATAŞ- Şöyle; kentsel dönüşüm yapıyoruz. Bazen hak sahibi geliyor, ''Arsamızı size satalım, siz buraya binanızı yapın'' diyor. Biz genelde satın alıp yapıyoruz, kat karşılığı binalarda ara ara yaptığımızda oluyor tabi.
GÖLGE- Bir veliahttınız var mı?
KARATAŞ- Emre bu sektöre aşınadır, benle beraber çocukluğundan beri çalışır. Hani derler ya ''Biz gittikten sonra kim devam edecek burada.'' Emre devam edecek, bu konu hakkında çok bilgiye sahip, gözüm arkada kalmaz kesinlikle. Gentaş’ın bir diğer avantajı ise sahip olduğu depolar, bulunduğumuz ofisimiz, bizi ilgilendiren her şey kira değil, kendimize aittir.
GÖLGE- Son olarak insanın kendisine, işine saygısı olursa daha başarılı mı oluyor diyorsunuz?
KARATAŞ- Bizler kendimize nasıl ev yapıyorsak, müşterimize de aynı özeni gösteriyoruz. Ben bütün projelerimde baştan sonuna kadar incelerim, ayrıntılara özen gösteririm, bir tane projemde gitmediğim olmamıştır. Müşterilerimize ''Renk, seramik, banyo seçimlerini sizler yapın '' diyoruz ama Gencer Bey siz seçin diyorlar. 20 yıla aşkındır bu sektörün içinde olduğumuz için neler başarabileceğimiz biliyorlar. İstanbul Bağdat Caddesi'ne gittiğinizde içine girdiğiniz evin kalitesiyle nasıl karşılaşıyorsanız, aynı güveni ve kaliteyi bizim binalarımızda da müşterilimize veriyoruz.
GÖLGE- Çok teşekkürler. Bize epey zaman ayırdınız ama iyi oldu sizi yakından tanıdık Gencer Bey. Başarılarınız daim olsun.
KARATAŞ- Ben teşekkür ederim. Ben de Gölge Dergi'ye yayın hayatında başarılar diliyorum. Gerçekten işinizde çok başarılısınız. Okuyucularunuza ve Gebzelilere saygı ve sevgileri sunuyorum.