CHP Kocaeli Milletvekili Dr. Mehmet Hilal Kaplan Kocaeli başta olmak üzere ülke genelinde yaşanan işten atılmaları meclis gündemine getirdi.
Kaplan mecliste konu üzerine yaptığı konuşmada özellikle Kocaeli ve sanayinin yoğun olduğu
birçok ilde sendikalı işçilere karşı uygulanan sindirme ve yıldırma politikalarının toplu halde
işten atılmalara kadar geldiğini vurguladı.
Kaplan yaptığı konuşmada;
-Verilmeyen özlük hakları,
-Keyfi uygulanan ve uzun çalışma saatleri,
-Gerekçesiz ve patronun keyfiyle işten atılma,
-Sendikal faaliyetlerde bulunmalarına engel olunmaması,
-Yıllık izinlerin ve ücret zamlarındaki keyfi uygulamalara son verilmesi,
-Amirlerince iş yerlerinde mobing uygulamasına son verilmesi,
-Kıdem ve ihbar tazminatının güvence altına alınması,
İşte! işçiler bu çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyor.’’ Dedi.
İşçilerin çok şey istemediğini, Onlarında güvenceli, sürekli ve sağlıklı ortamlarda çalışarak
çocuklarına ekmek paraları götürmek istemeleri çok mu? diye iktidara sordu.
Kaplan konuşmasına şu şekilde devam etti;
‘’Türkiye’de sanayinin başkenti Kocaeli. Bir çok insan Kocaeli’nde nasıl olsa çok sanayi var,
çok fabrika var, dolayısıyla işsiz kalmaz diye düşünüyor. Ancak yanılıyorlar. Kocaeli’ndeki
işsizlik oranı Türkiye’deki işsizlik oranının 2 puan üzerindedir. Yani %12’dir.
Bölgemizde adeta keyfi olarak işçi kıyımları yaşanmaktadır. Son 6 ay içerisinde,
-TÜBİTAK tan 240 işçi sorgusuz sualsiz işten atıldı.
-MT Reklam şirketinde 45 kişi, sendikalı olma gerekçeleriyle işten atıldılar.
-İş daraltması gerekçesiyle FENİŞ Alüminyumda, 640 kişi sokağa bırakıldı. 9 ay geçmesine
rağmen hala kıdem tazminatı alamadılar.
-Kocaeli Tıp Fakültesi Hastanesinde 6 işçi arkadaşımız, sendikalı olmaları nedeniyle 21 gündür
kapının önünde eylemdeler.
-Yıldız Suntada 47 işçi küçülmeye gidiyoruz gerekçesiyle, sorgusuz sualsiz işten atıldılar, asıl
gerekçeleri sendikal örgütlenme faaliyetinde bulunmalarıdır.
-İzmit Belediyesinde seçim öncesinde roman vatandaşlarımıza günlük işler yaptırmak için
alınan işçilerden 30 kişi, hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldılar.
Bu keyfi, gerekçesiz, sendikal örgütlenme faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle işten
atılmalar; ne yazık ki sadece Kocaeli bölgesinde değil, Türkiye’nin birçok yerinde de bu
yaşanmaktadır.
Antalya Belediyesinde 650 taşeron işçi,
Çelik Holding’de 750 işçi,
Van Depremi sonrasında 7000 işçi,
Aliağa’ da gibi birçok işçi....
Anayasamızın 49. Maddesine göre “Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma
hayatını geliştirmek, çalışanları korumak ve çalışma barışını sağlamak için gereken tedbirleri
almak zorundadır” ifadesine rağmen;
Hükümetiniz, iktidara geldiği günden buyana, tam tersi bir politika izlemiştir. Gerek kamuda,
gerekse özelde hızla taşeronlaşma ve güvencesiz çalıştırılma, adeta bir çalışma biçimi
olmuştur. Özellikle tehlikeli iş kolları olan madencilik, enerji ve inşaat sektörü gibi alanlarda
çalışmanın ağır koşulları nedeniyle iş kazaları meydana gelmekte, bu nedenle de dünyada en
çok iş kazalarının olduğu ülke konumuna gelmiş durumdayız.
İktidara geldiğinizde, 2002 yılındaki taşeron işçi sayısı yaklaşık 400 bindi. Şimdi bu rakam 2,5
milyon. Bugün, sadece kamudaki taşeron işçi sayısı 600 binin üzerindedir. 27 Avrupa Birliği
Ülkelerindeki, 4,5 milyon taşeron işçinin üçte biri, ne yazık ki ülkemizdedir.
Değerli Milletvekilleri;
Torba Yasa komisyonda görüşülüyorken, gelin kamuda taşeronlaşmayı ortadan kaldıralım.
Eğer kamuda bunu yapmakta zorlanıyorsanız, gelin ağır ve tehlikeli iş kollarında
taşeronlaşmayı ortadan kaldıralım. Böylelikle iş kazalarının ve günde ortalamanın üç
işçinin yaşamını yitirmesinin de önüne geçmiş oluruz. Benim ve Haydar Akar’ın vermiş
olduğumuz kanun teklifinde, maden iş kolundaki taşeronlaşmayı kaldırma kanun teklifimizi
eğer samimiyseniz, bunu plan bütçe komisyonundayken birleştirerek ağır ve tehlikeli iş
kollarındaki taşeronlaşmayı ortadan kaldıralım.
Ne istiyor işçiler?
Niye bu kadar taşeronlaşmaya karşı?
-Verilmeyen özlük hakları,
-Keyfi uygulanan ve uzun çalışma saatleri,
-Gerekçesiz ve patronun keyfiyle işten atılma,
-Sendikal faaliyetlerde bulunmalarına engel olunmaması,
-Yıllık izinlerin ve ücret zamlarındaki keyfi uygulamalara son verilmesi,
-Amirlerince iş yerlerinde mobing uygulamasına son verilmesi,
-Kıdem ve ihbar tazminatının güvence altına alınması,
İşte! işçiler bu çalışma koşullarının düzeltilmesini istiyor.
Çok mu şey istiyorlar? Onlarında güvenceli, sürekli ve sağlıklı ortamlarda çalışarak
çocuklarına ekmek paraları götürmek istemeleri çok mu?
Türkiye’de sanayinin başkenti Kocaeli. Bir çok insan Kocaeli’nde nasıl olsa çok sanayi var, çok
fabrika var, dolayısıyla işsiz kalmaz diye düşünüyor. Ancak yanılıyorlar. Kocaeli’ndeki işsizlik
oranı Türkiye’deki işsizlik oranının 2 puan üzerindedir. Yani %12’dir.
Bölgemizde adeta keyfi olarak işçi kıyımları yaşanmaktadır. Son 6 ay içerisinde,
-TÜBİTAK tan 240 işçi sorgusuz sualsiz işten atıldı.
-MT Reklam şirketinde 45 kişi, sendikalı olma gerekçeleriyle işten atıldılar.
-İş daraltması gerekçesiyle FENİŞ Alüminyumda, 640 kişi sokağa bırakıldı. 9 ay geçmesine
rağmen hala kıdem tazminatı alamadılar.
-Kocaeli Tıp Fakültesi Hastanesinde 6 işçi arkadaşımız, sendikalı olmaları nedeniyle 21 gündür
kapının önünde eylemdeler.
-Yıldız Suntada 47 işçi küçülmeye gidiyoruz gerekçesiyle, sorgusuz sualsiz işten atıldılar, asıl
gerekçeleri sendikal örgütlenme faaliyetinde bulunmalarıdır.
-İzmit Belediyesinde seçim öncesinde roman vatandaşlarımıza günlük işler yaptırmak için
alınan işçilerden 30 kişi, hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldılar.
Bu keyfi, gerekçesiz, sendikal örgütlenme faaliyetlerinde bulundukları gerekçesiyle işten
atılmalar; ne yazık ki sadece Kocaeli bölgesinde değil, Türkiye’nin birçok yerinde de bu
yaşanmaktadır.
Antalya Belediyesinde 650 taşeron işçi,
Çelik Holding’de 750 işçi,
Van Depremi sonrasında 7000 işçi,
Aliağa’ da gibi birçok işçi....
Sonuç olarak, Soma’da yaşanan iş cinayetinden sonra gelin bu millete verdiğimiz sözü yerine
getirelim. Taşeronlaşmayı kamudan kaldıralım. Eğer bunu yapmaya muktedir değilseniz
ağır ve tehlikeli iş kollarındaki, alt işvereni çalıştırmayı ortadan kaldıralım. Torba yasa
görüşülürken, gelin işçilerin özlük haklarını, çalışma saatlerini, kıdem tazminatlarını, yeniden
düzenleyelim. Çünkü her işçimiz bizim için değerlidir. Onlara verdiğimiz sözü yerine getirelim.
Biz CHP olarak siyasi ayrım yapmaksızın bu konuda yapacağınız düzenlemelere her zaman
destek vermeye hazırız.
Yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlıyorum.’’