Siyaset

İSTEYEN GİTSİN DİNCİ PARTİDE SİYASET YAPSIN

HDP İstanbul İl Teşkilatı tarafından düzenlenen iftar programına katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt siyasetinde bir yol ayrımındayız diyen HDP Milletvekili Altan Tana yanıt verdi. Demirtaş Yol ayrımına gelen biz

14 Haziran 2016 Saat: 10:07
İSTEYEN GİTSİN DİNCİ PARTİDE SİYASET YAPSIN
İSTEYEN GİTSİN DİNCİ PARTİDE SİYASET YAPSIN

HDP İstanbul İl Teşkilatı tarafından düzenlenen iftar programına katılan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Kürt siyasetinde bir yol ayrımındayız" diyen HDP Milletvekili Altan Tan'a yanıt verdi. Demirtaş "Yol ayrımına gelen biz değiliz. Çizgimiz olduğu yerde. 7 Haziran’da 1 Kasım’da halka ne söylediysek aynı noktadayız. Yolunu şaşıranlar kendileri bulacaktır" dedi.

İMC TV'de yer alan habere göre Demirtaş, "HDP’de Müslüman Kürtlerin temsiliyeti yok demek vicdansızlıktır. HDP’deki Müslüman Kürtlerin en üst düzeydeki temsiliyeti benim. Bizler bütün farklılıklarla birlikte olabildiğimiz için güçlüyüz. Biz dinci bir parti değiliz olmayacağız da. Ha dinci partiler yok mu? Var. Arzu eden orada siyaset yapar. Irkçı partiler yok mu? Var. Arzu eden orada siyaset yapar. Ama biz bütün farklılıkları temsil edeceğiz. Her kesimin temsiliyetini, hakkını hukukunu aynı oranda savunduğumuz için biz HDP’yiz. Faşizan bir anlayışla topluma kendi mezhebini, dinini dayatan tekbirci anlayışla mücadele ettiğimiz için biz HDP’yiz. Farklılığımız budur. Bunu yitirdiğimiz anda biz HDP olmaktan çıkarız. Ve bugün Müslümanların en büyük garantisi de budur. Diğer inançlarla eşit ve özgür bir şekilde yaşayabilmektir. Laikliği bir tehdit olarak görmek yerine kendi inancımızın bir güvencesi olarak görebildiğimiz ve bunu özgürce hayata geçirdiğimiz zaman biz inançlarımızı koruyabiliriz" dedi.

"Yol ayrımı" sözlerine de değinen Demirtaş, "Yol ayrımına gelen biz değiliz. Çizgimiz olduğu yerde. 7 Haziran’da 1 Kasım’da halka ne söylediysek aynı noktadayız. Yolunu şaşıranlar kendileri bulacaktır. Parti programı ortada, partinin belgeleri ortada. Hele bu zor dönemlerde, partimize saldırının bu kadar yoğun olduğu dönemde bizim birliğe, bütünlüğe ihtiyacımız var. Biz dört dörtlük bir parti değiliz, eleştirilmeyecek parti de değiliz. Ama partimizin eleştiri karar mekanizmaları vardır. Bunun dışında davranmak ne partinin programına ne siyasi ahlaka ne de disipline uyar. Herkes bunu gözeterek davranmak zorundadır. Bu parti kişilerle var olmadı kişilerle de var olmaz. Halkın alınteriyle, emeğiyle, binlerce evladının canıyla, özverisiyle var oldu" diye konuştu.

“Üç gün çocuğunu göndersin, Cudi’de nöbet tutsun”

Demirtaş'ın konuşmasından kimi satır başları ise şöyle:

“Böyle gelmiş kıyamete kadar böyle gidecek anlayışını da kabul edecek değiliz. Ülkenin dört bir yanına cenazeler gidiyor, ülkenin Cumhurbaşkanı bunu normalleştirmeye çalışıyor. Ölmeyi, katliamları normalleştirmek bizim için en kötü şeydir. Eğer kıyamete kadar bir birimizi öldüreceğiz, sen niye Cumhurbaşkanısın. Sen ailelere bu ölümlere alışın diyeceksen o koltuğu terk etmen lazım. Ülkenin Cumhurbaşkanı ne diyor ‘kıyamete kadar devam edecek, alışın’ diyor. Benim Kürt’e, Türk’e çağrım şudur: Bombaya, ölüme alışmayın. Kimse çocuğunu tarladan toplamıyor. Bütün annelerin evladı değerlidir. Nasıl anne babalara çocuklarınızın ölümüne alışın diyorsunuz? Bu adam bunu ekmeğini yiyor işte. Biraz samimi olsa kendi çocuklarını da göndersinler. Fazla değil, 3 gün gitsinler. Cumhurbaşkanı, savunma bakanı 3 gün çocuğunu göndersin, Cudi’de, Gabar’da nöbet tutsun. Sizin çocuğunuzun tırnağına zarar gelse dünyayı yıkarsınız. Başbakan ne diyor, PKK haber göndermiş, silah bırakmaya hazırız diyor. O zaman en büyük suçu siz işliyorsunuz. Biz bunu kabul etmeyiz diyor Başbakan. Siz neyi kabul ediyorsunuz peki. Özellikle Türk kardeşlerimin buna itiraz etmesi lazım. Bunu kabul etmemesi lazım. Sizin bu kışkırtılmış milliyetçiliğinizin nasıl kullanıldığını iyi görün.

“HDP barışa yürüdüğü için dokunulmazlıklar kaldırıldı”

“Bu bağımsızlık mevzusu da bundan bağımsız değil. Halkların bir arada yaşaması için kurulmuş bir partidir HDP. Bunun dışında yaptığı bir şey yok. HDP barışa yürüdüğü için dokunulmazlıklarımız kaldırıldı. Hırsızlık, yolsuzluk kimde var. AKP, MHP, CHP’de var. Bunu tartışıyorlar mı? Hala HDP milletvekilinin aracında silah taşıdığını söylüyorlar. Savcı bile bunu söylemiyor. Gerçek ve hakikat toplum tarafından bilinirse Saray’daki zat koltuğunu terk etmek zorunda kalır.

“HDP’ye oy verdikleri için cezalandırdılar”

“Kentler yakılıp yıkılıyor. Hangi kanuna dayanarak yaptılar bunu. Oradakiler HDP’ye oy verdikleri için cezalandırdılar. Saray’daki zat bizden daha iyi biliyor oralarda kaç silahlı kişinin olduğunu. Yüksekova artık yok. Bir halkı onursuzlaştırmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyor ve Saray’daki zatta bunu alkışlıyor. Sizin kahramanlık ve milliyetçilik dediğiniz halkın evlerine küfürler, hakaretler yazmak mıdır? Bir şehir suçlu olabilir mi. Yağma, hırsızlıktan bahsediyorum ya. Bu mu kahramanlık. Bunu soracak bir savcı yok. Bizim için el pençe bekliyorsunuz. Merak ediyorum, tek bir savcı yok mu. Her şeyi sahte ve bunu soracak bir savcı yok.

YORUMLAR Üye Girişi

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Gölge Gazetesi, Kocaeli Haber, Gebze Haber, Darıca Haber, Dilovası Haber, Çayırova Haber, Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız
Yukarı ↑