Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Salim Balin konu hakkında bilgiler verdi.
Sağlıklı ve temiz yiyeceklerden oluşan bir diyet yapıyorsunuz, ancak yine de tartı ile sürekli bir mücadele içinde misiniz? Düzenli olarak egzersiz yaptığınız halde metabolizmanızın yavaş çalıştığını mı düşünüyorsunuz? Gerçek şu ki inatçı kilo alımı çoğu zaman altta yatan bir sağlık sorununun sonucu olabilir.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi, inatçı kilolara yönelik yaklaşımımız, altta yatan gerçek nedeni belirlemek ve sağlıklı, ideal kilonuza doğal yollarla ulaşmanıza yardımcı olacak yaşam tarzı değişiklikleri kullanarak bu sorunu çözmektir.
İşte hastalarımda gördüğüm inatçı kilo alımının en yaygın dört nedeni ve bunlar için dört çözüm.
İnatçı Kilo Almamızın Temel Dört Sebebi
Az çalışan bir tiroid olan hipotiroidizm, tüm tiroid dengesizliklerinin yüzde 90'ını oluşturur ve hipotiroidizmin temel semptomlarından biri açıklanamayan kilo alımı veya kilo verememektir.
Bunun nedeni, tiroidinizin metabolizma da dâhil olmak üzere vücudunuzun birçok sürecini düzenlemekten sorumlu olmasıdır. Yani tiroidiniz az çalışıyorsa metabolizmanız yavaşlar ve genel enerji üretiminiz azalır. Kilo verememenin yanı sıra, hipotiroidizm yorgunluğa, ruh hali değişimlerine, kaygıya, kas ve eklem ağrılarına, saç dökülmesine, kabızlığa, bilinç bulanıklığına ve düşük vücut ısısına yol açabilir.
Stresin kilo alımına katkıda bulunduğunu muhtemelen duymuşsunuzdur, ancak bu, uzun ve stresli bir günün ardından çikolataya uzanma dürtüsünün çok ötesine geçer. Stres yaşadığınızda vücudunuz, savaş ya da kaç tepkinizi güçlendiren hormon olan kortizon salgısını salgılar. Kortizonun talihsiz bir yan etkisi, aslında kilo almanıza neden olabilmesi ve kilo vermenizi engellemesidir. Dahası, kronik olarak stresli olduğunuzda, kortizon seviyeleriniz yükselir ve yüksek kalır, bu da ilerleyici kilo alımına veya kilo kaybında dirence neden olabilir.
Çok sayıda çalışma, hayvanların stres altındayken, strese girmeden önce yedikleri kalori miktarıyla aynı kaloriyi alsalar bile kilo aldıklarını göstermiştir. Bu çalışmalar aynı zamanda stresli hayvanların, aynı kaloriyi yiyen stressiz hayvanlara göre daha fazla kilo aldığını da gösteriyor.
Tiroit ve stres hormonlarındaki dengesizlikler kilo verememenin yaygın nedenleridir, ancak soruna neden olabilecek tek hormon bunlar değildir. İnsülin ve cinsiyet hormonlarındaki (östrojen, progesteron, testosteron) dengesizlikler de inatçı kiloların yaygın nedenleridir.
İnsülin ve kan şekeri seviyeleri normal olduğunda, şeker isteğine, halsizliğe, sinirliliğe ve aşırı karın yağına neden olabilir. Cinsiyet hormonlarındaki dengesizlik, kilo verememenin yanı sıra kas kaybı, yetersiz uyku, hafıza sorunları ve cinsel zorluklara da neden olabilir.
Günümüzün modern dünyası, endokrin sisteminize(hormanlarımız) zarar verebilecek tehlikeli kimyasallar, ağır metaller, ilaçlar ve diğer toksinlerle doludur. Yiyecek, su ve şampuan, losyon, mum ve makyaj malzemeleri gibi kişisel ve ev bakım ürünlerinizdeki toksinlerin çoğu, östrojen gibi hormonların aktivitesini taklit eder. Doğal hormonal döngünüzdeki bu bozulma, kilo verememenin yanı sıra otoimmün hastalıklar dâhil daha ciddi sorunlara da neden olabilir.
Hastalık yoktur hasta vardır ilkesinden yola çıkarak her hasta kendi içinde özeldir. Sizde her şeye rağmen kilo veremiyorsanız mutlaka bir uzmana başvurun ve altta yatan sebepleri bulup bu yönden destek almalısınız.