Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Vergisini geçmişte eksiksiz ödeyen vatandaşlar için kurumlar vergisinde yüzde 5 indirim yapılabilecektir. Vakti zamanında vergisini tam olarak ödeyen insanlarımız, girişimcileri, KOBİ'lerimiz bu vergi indirimlerinden yararlanmış olacaktır." ifadelerine yer verdi. 

Öte yandan "Türkiye Varlık Fonu" ile ilgili Kurtulmuş, "Kamunun elinde kuvvetli bir varlık yapısının oluşturulmasıdır. Bu Türkiye ekonomisinin dışarıdan müdahalelere karşı güçlenmesi için bir fondur. Savunma Sanayi'nden ilgili kaynağından buraya aktarılmasındaki amaç budur." dedi.

Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle;

DAHA ETKİN BİR ARGE HEDEFLENMEKTEDİR

Türkiye'de hem ARGE hem de üniversitelerimizin dünya üniversitelerindeki sınıflandırılması bakımından istediğimiz bir noktada değildir. ARGE'nin payı son yıllarda yükselmiştir ama yüzde 1.06 düzeyindedir. Özel sektör ARGE çalışmaları içerisinde yüzde 50, üniversiteler yüzde 40, kamu ise yüzde 10 paya sahiptir. Yeni bir teknoloji yönetim modeline ihtiyaç var. Bilim Sanayi ve Yüksek Kurulu'nun Teknoloji, Sanayi İcra Kurulu'na dönüştürülmesi, kaynak israflarının önlenmesi, yeni yapı kurularak üniversitelerin daha etkin bir şekilde ARGE çalışmalarına katılması ama esas olarak özel sektörün bu işe uygun hale gelmesi hedeflenmektedir. Önümüzdeki dönemde Türkiye yüzde 3 aşamasına gelecek teknolojik adımlarını gerçekleştirecektir.

VERGİSİNİ EKSİKSİZ ÖDEYENE YÜZDE 5 İNDİRİM YAPILACAKTIR

Vergisini geçmişte eksiksiz ödeyen vatandaşlar için kurumlar vergisinde yüzde 5 indirim yapılabilecektir. Vakti zamanında vergisini tam olarak ödeyen insanlarımız, girişimcileri, KOBİ'lerimiz bu vergi indirimlerinden yararlanmış olacaktır. Yabancılara konut satışında yeni teşvik ve kolaylıkların getirilmesi gündemimizin bir başka maddesidir. Bu da Bakanlar Kurulu'nda olgunlaştırıldıktan sonra kararlaştırılacak ve uygulamaya başlanacaktır.

SORU-CEVAP

Bazı büyük kamu kuruluşlarının Varlık Fonu'na devredilmesiyle amaç nedir?

Büyük kamu şirketlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi, yürütülmesi sözkonusudur. Devletin elinde çok kuvvetli bir kaynak oluşması sağlanmaktadır. Türkiye ekonomisinin kendi ayaklarının üzerinde durabilecek, daha güvenlikli bir yapıya kavuşması öngörülmektedir. 

Aynı uygulama çerçevesinde savunma sanayi destekleme fonundan 3 milyar lira Varlık Fonu'na devredildi, burada ne hedeflendi?

Kamunun elinde kuvvetli bir varlık yapısının oluşturulmasıdır. Bu Türkiye ekonomisinin dışarıdan müdahalelere karşı güçlenmesi için bir fondur. Savunma Sanayi'nden ilgili kaynağından buraya aktarılmasındaki amaç budur. Eğer bugün Türkiye, Suriye, Irak, Libya olmadıysa Türkiye'de sandığın ortada olmasıdır. Vatandaşlarımız darbe döneminden sonra bile işbaşındaki darbecileri, hür iradeleriyle işbaşından indirebilmiştir. Halkoylaması sandığının ortada olması bile Türk demokrasinin gücünü gösteren önemli bir göstergedir. Kampanya açık, şeffaf, demokratik bir şekilde ortaya koyacaktır. Herkes kendi perspektifinden niye evet, niye hayır dediğini ortaya koyacaktır. Başka partiler içinden de evet diyecek insanlar vardır. Biz pozitif bir kampanya yürütüyoruz. Güçlü Türkiye için evettir, etkin bir yürütme sisteminin kurulması için evettir. Halkımızın büyük bir çoğunluğunun evete destek vereceğini şimdiden görüyoruz. Millet ne derse başımızın üstündedir.

ASTANA'DA SÜRECİ DİPLOMATİK BİR BAŞARIDIR

Astana süreci Türkiye'nin yoğun çabalarıyla ortaya çıkmış bir süreçtir. 6 yıldır devam eden iç savaş sonrasında, ümit ederiz ki bütünüyle biter. İlk sefer rejim güçleriyle muhalif unsurların aynı masada biraraya gelmesidir. Astana diplomatik bakımından başarıyla sonuçlanmıştır. Türkiye, İran, Rusya ateşkes ihlallerini yakınen takip edecektir. Biz Türkiye olarak Cenevre sürecine de destek veriyoruz. Bir an evvel barış görüşmelerinin tamamlanması ve Suriye halkının istediği adil ve kalıcı barışın ortaya konmasıdır. Taraflar arasında zaman zaman mekik diplomasisi olağanüstü hareket ediyor. Koalisyon üyelerinin El Bab ve Fırat Kalkanı'nda istediğimiz desteği vermediğini söylemek isterim. Almanlar'ın önemli bilgileri bizimle paylaştığını biliyoruz. İsteriz ki koalisyon güçleri ellerindeki bütün bilgileri bizimle paylaşsın, biz de onlarla paylaşalım. DEAŞ'a karşı en etkin savaşan ülke Türkiye'dir. Bizim dostlarımızdan, müttefiklerimizden beklediğimiz sadece DEAŞ'a karşı bilgi, bulguların paylaşılması değil aynı şekilde PKK/PYD konusunda Türkiye'nin bilgilendirilmelidir. Devam etmekte olan hukuki bir süreç var. Bir kişinin itirafçı olduğu demek o kişinin mahkemede aklandığı anlamına gelmez. Hukuki süreçten sonra ortaya olumlu bir sonuç çıkarsa gereken adımlar atılacak.

TERÖRE DİZ ÇÖKTÜRECEĞİZ FETÖ İLE ÖLÜM KALIM MÜCADELESİ VERİYORUZ

Biz bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz derken hamasi bir retorikle bunu söylemiyoruz. Türkiye uzunca bir süredir DEAŞ, PKK'yla canhıraş bir mücadele veriyor. FETÖ'yle ölüm-kalım mücadelesi veriyor. Dolayısıyla terör örgütlerinin mutlaka diz çöktürülmesi zorunludur. Tekraren söylüyorum, eninde sonunda bütün terör örgütlerine diz çöktüreceğiz, başka çaresi yok. Türkiye böylesine terörle içiçe yaşayamaz, bu halkımıza bu acılarını çektirmeyiz. DEAŞ'a, PKK'ya karşı bütün operasyonlar yapılacak. Türkiye'de bu örgütlere destek verenleri ayıklayıp, çıkaracağız. Dergilerde, internet sitesi üzerinden çok sayıda tehditlere karşı tedbirler alınıyor. Her gelen istihbaratın ciddiyetle değerlendirildiğin bilmenizi isterim.

AHMET TÜRK'ÜN BU SÖZLERİ SON DERECE GEÇ KALMIŞ SÖZLERDİR

Yıllardır HDP'lilere hep şunu söylüyoruz; diyoruz ki halkın oylarıyla seçilmiş partinin parlamentoda varlığı Türkiye demokrasisi için bir imkandır. Oy aldığınız halka ihanet eden, halka karşı silah kullanan, şehirlerin, evlerin içerisinde kazı yapıp bombaları yerleştirmeyi asla tasvip etmiyoruz dedik. Terörü lanetleyin, size oy verenlerin terör örgütlerinden zarar görmesini engelleyin. Ne yazık ki, HDP'deki bazı siyasetçiler bunu yapamadılar. Sanki terör örgütün yan koluymuş gibi hareket ettiler. Teröristlerin cenazelerine katıldılar, lojistik olarak desteklenmesine katkıda bulundular. Biz sayın Ahmet Türk'ün bunları çok yüksek sesle söylenmesinin faydalı olacağı kanaatindeyiz ama maalesef çok geç olmuştur. Halkımıza karşı acımasızca terör faaliyetlerini sürdürmelerine karşı diz çöktürülmesinden başka bir çare kalmamıştır.

VARLIK FONU İLE DUYUN-U UMİMİYE BENZETMESİ YERSİZ VE ALAKASIZDIR

Sayın Cumhurbaşkanımız kanaatimize göre bu 18 maddelik paketin tamamını onaylayacak ve referandumun tarihi belli olacaktır. Varlık Fonu, Türkiye'nin ekonomik olarak güçlü bir fona sahip olmasıdır. Türkiye'ye yapılabilecek operasyonlara karşı Türkiye'nin kendisini garanti altına almasıdır. Duyun-i Umumiye gibi sözlerin son derece yanlış ve yersiz olduğunu ifade etmek isterim. Varlık Fonu bizatihi milli kuruluştur. Duyun-i Umumi benzetmesi yersiz ve alakasız bir benzetmedir.