YAS-DER Başkanı Kudret Sekban çalışmalarıyla gönülleri feth ediyor
Fotoğraflar: Dilek ARMAN
Gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle dikkat çeken, bölgemiz STK’ları içine en çok konuşulan Darıca Yaşlılarla Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı (YAS-DER) Kudret Sekban başarı grafiğini Gölge Dergi’ye anlattı. Şimdiye kadar Çocuklarının önerisiyle okul Aile birliğinde görev alan başlayan Kudret Sekban: ‘’ Taş ören, müteahhit firma olarak çalışıyorduk. Darıca’ya geldiğimde, çocuklarımın birisi ilkokul 1’deydi. Diğeri ilkokul 2’deydi. Çocuklarımın kanalıyla ilkokul aile birliğinde başladım. Onlar mezun olduktan sonra ortaokula hiç girmeyeceğim bu sene dedim. İkisi de Aslan Çimento Teknik liseyi kazanınca yeni açılan bir okuldu, 1 sene olmuştu. Bazı ihtiyaçlarda vardı. Sonuçta benim çocuklarımda orada eğitim alacaktı. Aslan Çimento adına yapılan bir okuldu, eşimde orada müteahhitlik yaptığı için orada Okul Aile Birliği Başkanı oldum’’ şeklinde konuştu.
Tarlaların içinden gidiyorduk
4 yıl boyunca Okul Aile Birliğinde başkanlık yapan Sekban, orada çok sıkıntılı dönemler yaşadığını belirtti. Günümüzün şartları o zamanki gibi değil diyen Başkan Sekban; ‘’ Belli saatlerde Darıca’dan Gebze’ye araç vardı. Zaten o Farabi Hastanesinin oraya araç bile yoktu. Minibüs bile yoktu. Tarlaların içinden gidiyorduk. Çoğu zaman okul müdürü okulun aracıyla beni eve gönderiyordu. Çünkü ışık yok, yol yok tarlanın içinden dönüp geliyorduk. Baya zor zamanlar atlattık ama güzel çalışmalarımız oldu o zamanın Okul Müdürü Refik Sargın’la’’ sözlerini kaydetti.
Bir boşluk oldu
Çocukları üniversiteye başladıktan sonra hayatında büyük bir boşluk olan Kudret Sekban, huzur evinde faaliyet göstermeye başladı. Kudret Sekban; ‘’ Belli bir faaliyete alışmıştım. O ara bir arkadaşımın kanalıyla huzur evine davet edildim. Önce gönüllü olarak gidip ziyaret ediyordum. Depremden sonra huzur evimiz tadilat göreceği için boşaltıldı. 2 seneye yakın yoktu. Gene de o ara yaşlılarımızla bir fiil sanki dernekteymişim gibi arkadaşlarımla birlikte irtibatlı sürekli huzur eviyle ilgilendik. Edirne’ye kadar gittik onlara ziyaretlerine. Huzur evi buraya gelince bir teklif geldi. ‘’Eski derneğimiz altın hale geldi, siz zaten içerisindesiniz, Hadi gelin, burada hep birlikte bir şeyler yapalım’’ diye. 2002’de bir başladık. 15 sene olmuş. 2002’den bu zamana arkadaşlarımızla birlikte, çok şükür götürüyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Herkes burada gönüllü
Dernekte aktif olduğundan beri kadrosunun uyumunu ve çalışmalarını dile getiren Kudret Sekban; ‘’ Kadromuz çok güzel oturdu. Herkes burada gönüllü. Herkes elini taşın altına koyuyor. Herkes kendi yapabildiği kapasitede, şartlandırma yapmıyoruz. Kim kendine nasıl uygun bir görev düşünüyorsa o şekilde gelip çalışıyor. Mesela Feride Hanım Gebze’den gelip çalışıyor. Ayşin arkadaşımız var Bakırköy’den geliyor. Her Çarşamba Ayşin Hanımın nöbet günü her Çarşamba sabah 9’da burada bulunuyor. 20 kadromuz var. Belli dönemlerde arkadaşlarımız kendi içlerinde görev dağılımı yaptılar. Haftanın her günü başka arkadaşlarımız var. Aytül Hanım sekreterliğimizi yürütüyor. Serap Hanım halkla ilişkilerimizi, bütün yazışmalarımızı yürütüyor. 7 yönetim kurulu üyemiz var. 7 yedeğimiz var. 3 denetleme kurulumuz var. 3 tane de onun yedeği var. Bu tabi ki kâğıt üstünde olan yönetim kurulu. ’’ dedi.
İyi niyet suiistimal edildi
Bugüne kadar hiç utanmadıklarını ve sıkıntıya düşmediklerini söyleyen Sekban; ‘’Daha bir Allah’ın kuluna da gidip teberruum makbuzuyla bizim de şuna ihtiyacımız var demedik. Çevremiz geniş olduğu için o konuda hiç sıkıntı yaşamıyoruz. Şuan bizim depolarımız sıfır giysi dolu, bir depomuz da yaşlılarımız için ıslak mendil, havlu gibi yaşlının kullanabileceği ihtiyaç ürünleri ile dolu. Daha önce evlerden ikinci el alıyorduk. Burada ihtiyaç sahibi ailelere veriyorduk. Bu iyi niyet suiistimal edilmeye başlayınca evlerden insanlara veremeyeceğimiz şekilde malzemeler gelince yavaş yavaş o işi kaldırdık’’ ifadelerine yer verdi.
Tüm dernekler gibi dışarı çıktık
Kuruluş amaçları her ne kadar Huzur Evi Derneği olsa da, yeni yasayla birlikte kamu kurumu ve kuruluşlarında ki tüm dernekler gibi dışarı çıktıklarını vurgulayan Kudret Sekban; ‘’ Sadece huzur evine hizmet vermeyelim. Diğer kesime de hizmet edelim. Çünkü hastaneye yaşlı terk ediyorlar. Bizi arıyorlar. Şiddet görüyor kadın, burada hep bayanlar olduğumuz için gelip daha kolay bir şeylerini anlatıyorlar. Daha rahat dertleşebiliyoruz. Daha iyi algılayabiliyoruz. Biraz tüzüğümüzü genişletince beklentimizin çok çok üstünde hizmet alanı çıktı. Birde Darıca beldeydi daha sonra ilçe oldu. Sayın Osman Ateş zamanında ilk mütevelli heyetini, sosyal yardımlaşma vakfın ı kurarken, mütevelli heyetinin ilk kurucu üyelerindenim. STK’ları temsilen. O zamandan bu zamana da bir buçuk sene ara verim dedim ama çabucak beni geri aldılar. Bir dönem Kızılay’a verdik. Sonra Kızılay burada kapandı. Bir dönem de Melek hanıma verdik. 8 senedir aynı şekilde mütevelli heyetinde devam ediyoruz. O yüzden de bazı dosyaları bazı vatandaşlar hakkında bilgileri almamız daha kolay oluyor. Ve yanılma payımız da azalıyor’’ dedi.
Biz devreye giriyoruz
Kudret Sekban; ‘’ Burada da yasal prosedürlere takılan, yasal prosedürler dışında yapılması gereken bazı farklı yardımlar olduğu zamanda dernek olarak c. Okulda ki eğitimden tutun, yaşlının evdeki özel bakımına kadar, arkadaşlarımla ilgileniyoruz. Geçen sene 2 mezun verdik. Bu sene 3 mezun vermiş olduk. Başlayan çocuklarımız bu havuzdan okul bitinceye kadar faydalanıyorlar. Tabi ki ders kontrolleri ve takipleri yapılarak. Başarısı düşen çocukların bursunu kesip yerine başarısını yüksek tutmuş ihtiyaç sahibi öğrencilere veriyoruz.’’
Özel çocuğumuza özel bir araç
Yaptıkları yardımlardan ve desteklerden söz eden Kudret Sekban; ‘’ Cuma günü burada bir özel çocuğumuza özel bir araç hediye edeceğiz. Duyurduk, bir sponsorumuz üstlendi. Cuma günü gelecek aracımız ve çocuğun ailesine burada teslim edeceğiz. Birde bizim 5-6 tane tekerlekli sandalyemiz var, geçici olarak ihtiyacı olana veriyoruz. Durumu iyi olduğu zaman bize geri veriyorlar. Ve buna benzer tıbben ihtiyaç araçlarımız var’’ dedi. Diğer yandan örneklere yer vermeye devam etti. ‘’ 2 senedir devam ediyoruz. Darıca Kaymakamı Ömer Karaman’ın önderliğinde, Sağlık Meslek Lisesi, Sosyal Yardımlaşma Vakfı ve Gebze Çıraklık Eğitimi Merkeziyle ‘’Gönül Köprüsü’’ adlı bir proje başlattık. Bu projede hemşirelerimiz var. Kuaförlerimiz var. Ve her ay biz en az 10 yaşlıyı ziyaret edip, sağlık kontrolünden bakımına kadar proje adı altında hizmet veriyoruz. Her eve bir arkadaşımızı da gönderiyoruz. Temizlik firması olan arkadaşımıza telefon ediyoruz. Eve temizlik elemanı götürüyoruz. Ekimde başlayacağız, onun çalışmaları var. Haziranda bitiriyoruz. Mayıs’ta Kaymakam Beyin verdiği bir yemekle çocuklarımıza sertifikalar veriliyor. Proje nedeniyle güzel dönüşümler alıyoruz. Okullardan ve velilerden çocukların davranışlarında olumlu gelişmeler olduğu yönünde bilgi alıyoruz.’’
Biz hiç il ya da ilçe gütmüyoruz
İşin içine sevgi karıştığında yapılan işin daha keyifli ve yararlı olduğuna yer açan Kudret Sekban; ‘’ Biz hiç il ya da ilçe gütmüyoruz. Neresi olursa, nereden aranıyorsak bizi aşmayacak bir durumsa muhakkak gidiyoruz. Bizi aşan bir durumsa gerekli yerlere yönlendiriyoruz. Dilovası’ndan arandık oraya gittik. Geçende teyzemiz buraya geldi oğlundan şiddet görüyormuş, ona destek olduk. Dediğim gibi bize de geliyorlar, bizde gidiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Bu güveni de bizim dernekte buluyorlar
Bu sene burada 180 aileye erzak dağıttıklarını ve 203 tane çocuk giydirdikleri yönünde bilgi veren Sekban, 10.000 fikre, zekât dağıttıklarını da ekledi. Bunları kimseden istemediklerini iddia eden Kudret Sekban; ‘’ Allah razı olsun. Herkes gönüllü getirdi buraya. Şöyle seçenekte var. Yaptığınız erzakları ihtiyacı olan ailelere kendiniz de verebiliyorsunuz. Biz sizi yönlendiriyoruz. İsterseniz size eşlikte ediyoruz. Bu bizim daha çok hoşumuza gidiyor. Bana verirken 1 kilo veriyor ama aklında soru işareti kalıyor. Ama oraya kendisi gittiği zaman keşke 2 kilo getirseydim diyor. Herkes bir şeyler vermek istiyor. Ama güvenilir yere vermek onların gönlünü rahat tutuyor. Bu güveni de bizim dernekte buluyorlar’’ sözlerini kaydetti.
Vali Bey ağladı
Bayramoğlu’nda yemek eşliğinde şiir dinletisi programı gerçekleştirdiklerini belirten Sekban; ‘’ O dönemin Vali Beyi filan ağladı. Bu dedi ‘’huzur evi değil, sevgi evi olmuş’’ dedi. Ondan sonra dernek daha farklı bir hale geldi. Daha fazla destek almaya başladık. Yaşlının geç ve şimdiki haliyle geçen bir slayt hazırlandı. Şiir eşliğinde güzel bir etkinlik olmuştu’’ şeklinde konuştu.
Gönül köprüsü
Gerçekleştirdikleri projelerden kısaca bahseden Kudret Sekban; ‘’ Biz bu mavi kapağı sadece tekerlekli sandalyeyle bağdaştırmıyoruz. Bir firmamız var, bu firmada bizim çalıştığımızı sistemimizi çok iyi gördüğü için ve de çocukların gayreti olduğundan piyasa fiyatı 1 TL ise bizden iki TL’ye alıyor kilosunu. Bizde bu kapakları okullarda kampanya yaptık. Eğitim verdik çocuklarımıza. Ciddi anlamda duyarlı oldular. Mustafa Kemal İlkokulunda bir çocuğumuz kendi başına 6 bin kapak toplamış. Bizde onun hayali olan Vodofone Arena da maça götürdük’’ dedi.
Bizde her şey kendi cebinden
Kudret Sekban; ‘’ 2 senedir yapmıyoruz. Onun öncesinde ‘’Kardeş Okul’’ projesi yaptık. Bir okulun temel ihtiyaçlarını temin ettik. Öğrencilerin mont, bot kırtasiye alışverişlerini aldı. Uçak biletlerimizi aldık. Gelen arkadaşımız bir de bir çocuğun masrafını üstlendi. Buradan faik şahinden 10 tane çocuk götürdük oraya. Giderken çocuklarımızı biz kokpite soktuk. Uçağın nasıl kullanıldığını gördüler. Çocuklarımızla kilise gittik. Orada da kimseye yük olmadan masrafımızı kendimiz çektik. 3 gün 2 gece kaldık. Oradan yine gök kuşağı şölenine 10 öğrenci getirdik. 2 öğretmenle birlikte yine kendi cebimizden ağırladık. Büyük şehirden çok güzel destekler aldık. 1 gün İstanbul’a götürdük. Minyatüre, Dolmabahçe Sarayı’na götürdük. Onlara Kocaeli’nde bir pişmaniye fabrikası kapattık. Kendileri yapmayı öğrendiler. Yapıp yediler. SEKA Parkı gezdiler.
KUDRET SEKBAN KİMDİR?
1955 Tekirdağ doğumlu olan Kudret Sekban çocukluğunu ve lise çağlarını babasının memur olması nedeniyle Tekirdağ’da geçirdi. Babasının rahatsızlığı sebebiyle lise son sınıfta İstanbul’a taşınan Sekban orada evlendi. Eşinin de işi gereği uzun yıllar birçok şehir gezdi. Daha sonrasında Aslan Çimentoda ki işleri için Darıca’ya yerleşti. Eşi taşeron, müteahhitlik firmasında çalıştı. Darıca’ya yerleştiklerinde çocuklarının birisi ilkokula 1’de diğeri ise ilkokul 2’deydi. 15 yıldır (YAS-DER) Darıca Yaşlılarla Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğinde Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürüyor.