Çocukluğundan beri inşaatın içinde büyüyen Aldil Yapı Başkanı İzzet YILDIRIM, ulaştığı patronluk hikayesini ve daha fazlasını Gölge Dergi'ye anlattı;
Memlekette aile olarak inşaat işleri yapıyorduk . 10-12 yaşımdan beri okul tatillerinde inşaatlara gidip gidiyordum. Çalışıyordum, aileme yardımcı oluyordum.
2009 yılında TOKİ’nin Gaziosmanpaşa'da 162 dairelik anahtar teslim projesi aldık, teslim ettik. Müteahhitlik hayatımda bu projeyle aslında başlamış oldu.
Samimi, düzgün, iyi bir firmayız. Kendimi yarışa sokmaktan yana değilim. Menfaat ve paraya insanı değişmememizden dolayı insanlar bizi tercih ediyorlar.
Buraya geldiğimde ''evim olacak, arabam olacak, istediğim gibi tatillere gideceğimi'' hayal edemezdim. Sonuçta Ağrı'nın köyünden buralara gelmişim.
İleride çok güzel, çok modern bir huzurevi yapma düşüncesindeyim. Buradan hem ihtiyaç sahibi olanlar yararlansın, hem de biz yaşımız ilerleyince faydalanalım.
İki çocuğumun isimlerinden türeyen bir firma ismi ortaya çıkardım. Oğlum Ali, kızım Dilber’in isimlerinin başından alındı.
Fotoğraf: Gül AKDEMİR
Neredeyse çocuk yaşlarda tanıştığı inşaat sektöründe, bugün çok iş yapan müteahhit konumuna gelen İzzet Yıldırım, sektörün dünü ve bugününü değerlendirirken, hedeflerini de açıkladı. Yıldırım, yerel sorunlardan inşaatçılığa, başarıya giden iş hayatından özel yaşamına Gölge Dergi'ye çarpıcı açıklamalar yaptı.
Son dönemlerde Gebze'de gerçekleştirdiği modern yapılarla ilgi odağı olan Aldil Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Yıldırım, aslen Ağrılı. 1980 yılında dünyaya 'merhaba '' diyen Yıldırım, ilk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra , ailesinin 1993 yılında Gebze'ye göç etmesiyle lise hayatını bu ilçede tamamlamış. Ailesinin inşaat sektöründe olması nedeniyle bir yandan eğitimine devam eden, diğer yandan mesleğin inceliklerini öğrenmeye başlayan İzzet Yıldırım, bugün kendisini zirveye taşıyan işinde, alaylı olmasına dayandırıyor. Mektepli inşaatçılara ders verecek kadar bilgi ve tecrübe birikimine sahip olan iş insanı Yıldırım, mesleğiyle henüz oniki yaşındayken tanışmış. Sıvadan demire , tuğladan betona, kalıptan peyzaja , temelden çatıya bir yapıyı oluşturan hangi aşamalar varsa, şantiyelerde pişerek öğrenmiş. Ve bu gün Gebze'de , '' güvenilir, çok iş yapan müteahhit'' olmayı başarmış.
Gebze'nin hemen her mahallesinde kendine has projeler geliştiren, yüzlerce vatandaşı ev sahibi yapan Yıldırım'dan malikleri ise oldukça memnun. Zira malikleriyle inşaatın her aşamasını paylaşıp; duvarların renginden, çevre düzenlemesinde kullanılan ağaçların cinsine kadar onların fikir ve önerilerini dikkate alarak , farklı bir müteahhit profili çizmiş. Bu da İzzet Yıldırım'ı diğer inşaatçılardan daha farklı bir çizgiye, başarı odaklı insan ilişkisine taşımış.
Yıldırım, sadece inşaatta başarıyla yetinmeyen bir iş insanı. Neredeyse hayatın her odağında isminden söz ettirebilen ender kişiliklerden birisi. Görev aldığı pek çok STK ve spor etkinliklerinde de ismi bilinen bir insan. Ağrı Federasyonu ve Ağrıspor'da yönetici olan, kendine ait halı saha futbol takımını kuran Yıldırım, aktif siyasette olmasa da , sorumlu vatandaşlık örneği göstererek Gebze ve ülkemiz için fikir üretmeyi borç bilen birisi. İlçenin sorunlarını tesbit etmek, bunları dillendirmek, ilgili mercilere aktarmayı adeta görev edinmiş.
''Her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır '' özdeyişine canlı örnek olan İzzet Yıldırım, 2007 yılında direksiyon öğretmeni Nergis hanım'la hayatını birletirince biri kız, diğeri erkek iki çocuk babası olamnın gururu içinde. Zaten şirketi Aldil'ın ismi de oğlu Ali ve kızı Dilber'den geliyor.
Halen Anadolu Üniversitesi'nde uzaktan eğitim alan İzzet Yıldırım, çevresinden gördüğü saygı ve itibari ise; ortaya çıkardığı eserlerine, sözünün eri olmasına ve mutlu bir aile hayatı bulunmasına borçlu olduğunu söylüyor.
Bir siyasetçi gibi düşünüp bir iş insanı gibi yaşayan, mütevazi bir aile reisi olarak da etrafına pozitif enerji yayan İzzet Yıldırım'la , Gölge Dergi olarak çok şey konuştuk. ''Önce insan, yine insan'' düsturunu ilke olarak belirleyen başarılı müteahhit Yıldırım' a biz sorduk, o tüm samimiyetiyle yanıtladı.
GÖLGE- İnşaat işine nasıl başladınız, nasıl tanıştınız ?
YILDIRIM- Biz zaten memlekette aile olarak inşaat işleri yapıyorduk . 10-12 yaşımdan beri okul tatillerinde inşaatlara gidip gidiyordum. Çalışıyordum, aileme yardımcı oluyordum. Benden önce abilerim Gebze’ye gelmiş inşaat işi yapmaya başlamışlar. Bizim sonradan Gebze'ye ailece göç etme vesilemizde bu oldu. Sektörde iç piyasa Gebze'ydi . Arsalar almıştık, ev yaptık buraya , öylece taşınmış olduk.
GÖLGE- İzzet Bey'in müteahhitlik öyküsü nasıl başladı ?
YILDIRIM- TOKİ’nin İstanbul Gaziosmanpaşa’da 1993'den 2009'a kadar taahhüt işleri yaptık. Binaların dış cehpe, iç cephe, alçı, sıva, boya- badana vs. tamamını alıp bitirirdik. Yine 2009 yılında TOKİ’nin Gaziosmanpaşa'da 162 dairelik anahtar teslim projesi aldık, teslim ettik. Müteahhitlik hayatımda bu projeyle aslında başlamış oldu. Sonrasında ise edindiğim tüm tecrübelerden yola çıkarak , yaşadığımız yer olan Gebze'de yap-sata başladım. Şuan 10 yıl oldu. Yap-sat olarak devam ediyorum.
GÖLGE- İzzet Yıldırım’ın tek başına gerçekleştirdiği ilk projesi nerede yapıldı?
YILDIRIM- 2013 yılında aile fertlerimin dışında ilk bireysel projemi gerçekleştirdim. Gebze'de Hürriyet Mahallesi'nde altı dairelik bir projeydi. Daha sonra abilerimle ortak çalışmalarım yine oldu, ama devamında tekrar ayrıldık. Şuan da bireysel çalışıyorum.
GÖLGE- Bu zamana kadar kaç projeniz hayata geçti?
YILDIRIM- Yılda bir projeden fazla proje yaptım. 2013'den bugüne tek başıma 14-15 farklı proje kazandırdım Gebze'ye. Bu da 400'ün üzerinde ev demektir.
GÖLGE- Gebze kamuoyu sizi Aldıl Yapı ve Lidersan sahibi olarak tanıyor. İki firma isminiz var. Neden ?
YILDIRIM- Lidersan Yapı aile şirketiydi. Lidersan bizim Gebze'de ki gururumuz. Gebze'de Lidersan’ı hala yaşatıyoruz. Fakat ağabeylerimle yollarımız ayrıldı. 2020'de ayrılınca Aldil Yapı'yı kurdum.
GÖLGE- Aldil 'in açılımı nedir, neden bu isim?
YILDIRIM- Evlatlarımı çok seviyorum. Onların bende çok ayrı yerleri var. Zaten çocuklarımız için yaşamıyor muyuz? İki çocuğumun isimlerinden türeyen bir firma ismi ortaya çıkardım. Oğlum Ali, kızım Dilber’in isimlerinin başından alındı. Bu vesileyle eşim Nergis Hanım'a da teşekkür etmek istiyorum. Her zaman her daim arkamda , yanımda durdu. Durmaya da devam ediyor. Çok uyumlu bir çiftiz.
GÖLGE- Ticari hedefleriniz nedir?
YILDIRIM- Hayal edemediğimiz yerdeyiz. Buraya geldiğimde ''evim olacak, arabam olacak, istediğim gibi tatillere gideceğimi'' hayal edemezdim. Sonuçta Ağrı'nın köyünden buralara gelmişim. Çok büyük hedeflerim yok. Yap-sat dışında kira getirisi olan (uzun süreli) 1+1 apart projelerimiz var, bunlarla dönüyoruz. Ülkeye katma değer katmaya, üretmeye hep gayret ediyoruz. Kriz demeden, pandemi demeden hiç olmazsa yılda bir bina yapıp, ülkenin bir taşı üstene taş koyuyoruz.
GÖLGE- Hem kendiniz, hem bölgemiz için faydalı olacağını düşündüğünüz bir projeniz var mı?
YILDIRIM- Evet, bak iyi bir konuya değindiniz. Eşim Nergis Hanım'la bir hayalimiz var. İleride çok güzel, çok modern bir huzurevi yapma düşüncesindeyim. Buradan hem ihtiyaç sahibi olanlar yararlansın, hem de biz yaşımız ilerleyince faydalanalım. Şöyel ev konseptinde bir huzurevi. İnşallah Gebze'ye kazandıracağız.
GÖLGE- Aldil Yapı size göre bölgemiz inşaat sektöründe kaçıncı sıradadır?
YILDIRIM- Numaralandırmıyorum. Samimi, düzgün, iyi bir firmayız. Kendimi yarışa sokmaktan yana değilim. Menfaat ve paraya insanı değişmememizden dolayı insanlar bizi tercih ediyorlar.
GÖLGE- Yaptığınız projelerden bu zamana kadar ''keşke yapmasaydım '' dediğiniz projeler oldu mu?
YILDIRIM- Yaşanması, olması gereken olmuştur.
GÖLGE- Sizce bugün inşaat sektörü hangi nokta da?
YILDIRIM- Ülke ekonomisinden dolayı duraksamalar olsa da iyi gidiyor. Mevcut hükümette destek oluyor. Önünü açmak için kredi desteği yapıyor.
GÖLGE- Ev alacak vatandaşlara ne önerirsiniz?
YILDIRIM- Her güler yüze, her tatlı söze inanmamak lazım. Artık tüketiciden şunu bekliyorum.; Görmediği daireyi, arsadan satışı, ortada bina olmadan satış almasınlar. Milletimiz çok çekiyor. Türlü türlü senaryolar yapılıyor. Dairesine üç kuruş fazla versin, gitsin daireyi görsün, görerek alsın. Ve müteahhit firmayı iyi tanımalılar, araştırmalılar.
GÖLGE- Projeleri yaparken maliklerle fikir alışverişinde bulunuyor musunuz?
YILDIRIM- Tabi ki de. Müşterilerimizin istekleri, memnuniyeti bizim için en önemli şey. Fikir alışverişi yaparız. Müşterilerinde isteklerini dikkatte alıp ilerlersek her iki tarafta mutlu olur. Memnun olup mutlu oldukları için de , tanıdıklarına bizi önerip bizlere destek de oluyorlar.
GÖLGE- Gebze’nin kentleşmesini nasıl buluyorsunuz? Bir de il meselesi var. Sizce Gebze il olmalı mı?
YILDIRIM- Kentleşme de kötüyüz. Mevcut şehir planlacımız da iyi değil. İlk defa Tahir Bey’in çalışmalarını beğeniyorum. Gebze’ye biraz daha faydası oldu. Gebze’yi dinleyen yok. Gebze şuan ki anketlerde il olma listesinde yok. Neden yok? Biz burada dört tane büyük beldeye , onüç OSB'ye sahibiz. Anadolu’ya ve İstanbul’a geçen her araçtan, geçişten para kessek milyonluk oluruz. Yolları kapatsak kriz çıkar. Ama Gebze siyaseti çok zayıf. O yüzden il yapılmamız çok zor ve uzak ihtimal.
GÖLGE- İzzet Bey, bir inşaatçı gözüyle, Gebze’nin sorunları nedir?
YILDIRIM- Yol sorunları var. Trafik sorun. Sosyal alan sorunları, park sorunları var. Ulaşımları iyi organize edememe var. Biraz yolları düzelttiler ama hala yeterli değil. Çayırova’ yı çok beğeniyorum. Her yer ışıl ışıl, sokakları temiz, yolları düzgün, sosyal aktivite olarak daha iyi. Gebze'de de sosyal aktiviteler çoğalmalı.
GÖLGE- Politikanın neresindesin?
YILDIRIM- Hiç yokum. Ben rahat bir adamım. Ülkemiz maalesef siyasetçiyi olağanüstü biri gibi görüyor. Onu kusursuz veya kusurlu görmek istiyor. Bir milletvekili geliyor peşinde on beş tane adam. Daha bazılarının okuma yazması yoktu. Merkezi idare aday göstermiş, o bölgede okuma yazması olmayan milletvekilleri vardı. Bu ülkede düşünün ; Bir belediye başkanı bir yemekteydi, (İmamoğlu'nu kastediyor) sel oldu bütün ülke ona yüklendi. Bu adam bir yemekte olamaz mı? Bu da bir insan, tatile de gider yemeğe de çıkar. Bu adamı başkan seçtiniz diye, bütün her şeyi bırakıp sürekli sana hizmet edecek hali yok.
GÖLGE- Sporla aranız nasıl, İzzet Bey?
YILDIRIM- Spor sevgim hep var. Buraya ilk geldiğimde de, Gebzespor’un alt yapısında, yıldız takımında oynadım. Hala halı sahalarda futbol oynuyorum. Ayrıca kentimize ve gençlerimize daha faydalı olmak için futbolun içinde bulunuyoruz. Destek veriyoruz. Paramızı ve zamanımızı harcıyoruz. Daha önce sadece keyfi oynuyorduk. Şimdi paramızı harcamaya başladık. Gençlerimiz için umut varsa; gelecek varsa, hayalleri ile buluşturmak için para, emek, zaman harcamaya başladık. Bu işten keyif alıyoruz. Çocuklarımızın başarılarına ortak olmak bizi mutlu ediyor. Röportajın başında da demiştim Ağrıspor’un yöneticisiyim. Oradaki gençlerimizle de ayrıca ilgileniyorum. Şener Yılmaz dostumun başkanı olduğu Gebze Birlik Spor Kulübü'nün de yöneticisiyim. Şener GYD'nin yaz- kış sezonlarında devam eden güzel bir halı saha turnuvası var. Turnuvaya sponsor olarak destek verdiğim gibi kendi kurduğumuz takımımız, ''Aldil Yapı Reel Giresun Spor'' da top koşturuyor.
GÖLGE- İzzet Bey , keyifli sohbetiniz ve sıcak misafirperverliğiniz için size ve Nergis Hanım'a teşekkür ederiz.
YILDIRIM- Ben teşekkür ediyorum. Sürekli takip ettiğim ve takdirle karşıladığım Gölge Dergi'ye konuk olmak, benim için de çok keyifliydi.