ARF Grup ve Darıca Gençler Birliği Başkanı Arif Gülen siyasetten ticarete , futboldan hedeflerine Gölge Dergi'ye konuştu;
Adama deniliyor ki ''Sen 1.5 milyon nakit ver borçları da üstlenirsin'', ya da iş adamı böyle teklif ediyor, oda kabul ediyor. Böyle bir kulüp seksen beş yıllık bir çınar, 4.9 milyonsa eğer ‘’ eyvah’’ dedim.
Geçen yıl Şükrü Karabacak’ın son belediye başkanlığında bu takım tarihte ki en büyük başarılarına imza atıyor, bunun altında da Şükrü Karabacak’ın imzası var.
''Azerbaycan'da nargile fabrikam var , oradan para gelecek , sen bu dönem finanse et başkan, yoldaş sen ol '' dedi. Girdik işe , sonra gördüm ki Azeri de samimi değil. Hisseleri aldım Azeri’yi gönderdim.
Ben Azeri’ye sadece Azeri’nin verdiği parayı verdim. Şöyle oniki milyon borcu aldım, bir milyonu da Azeri’ye verdim on üç milyon.
''Bu takımı aldık ama bu benim için pahalı iş. Eğer bu Darıca’nın takımı ise buranın sahibi Darıcalılar ise bizi yalnız bırakmayın.''dedim. Seçim oldu Muzaffer bey kazandı. Birinci ayında ziyaret ettim , dedim ki '' Başkan ne yapıyoruz?'' Başkanda inanılmaz bir tablo koydu önüme, belediyenin borçlarının olduğu bir tablo.
Darıca Belediyesi'nin bir İktisadi teşekkülü var . İktisadi Teşekkül Kent A.Ş ihaleyi alır, hayvan pazarı ihalesini , bunun karşılığında da Darıca stadına, formasına reklam verir , Gençler Birliği fatura keser karşı tarafta parayı öder. Yasal ve kimsede hayır diyemez. Geçen yıl hayvan pazarını istedim olmadı , bu yıl yine istiyorum konuşacağız.
Darıca Gençler Birliği'ne İpotek konılmuş. Karabacak döneminde borçlandırmışlar ve Gençler Birliği'nin Abdullah Örs’e , Mustafa Öztürk’e, Kenan Albayrak’a , eskiden yöneticilik yapan herkese borcu var. Onlarda icraya vermişler.
Fotoğraf: Gül AKDEMİR
''Futboldan hiç anlamayan , ilgi alanına girmeyen gazeteci olur mu ?'' diye soracak olursanız , 'evet , olur.'' derim. İşte o futbol özürlü gazeteci, bu satırların yazarıdır. Peki futbolla işi olmayan biri , koca bir takımın kulüp başkanıyla röportaj yapabilir mi? Bu soruya da ''Evet, yapabilir.'' derim.
Ortaya nasıl bir söyleşi çıkacak diye düşünerek Genel Koordinatörümüz Gül Akdemir'le birlikte kendimizi Darıca Gençler Birliği Kulübüne attık. Gül fotoğrafları çekecek, ben de Arif Gülen Başkan'la sohbet edeceğim. Bütün mesele bu. İlk başka çok basitmiş gibi gelebilir size, ama ilerleyen saatlerde anlıyorum ki , hiç de kolay değilmiş Başkan Gülen'le spor söyleşisi yapmak. Zira Arif Gülen deyince aklıma ilk gelenler siyaset ve ticaret. Siyasi sohbet olsa amenna, sadece ticaret konuşacak olsak ona da eyvallah. Ama spor olunca, futbol olunca us'um karıncalanıyor. Ne konuşacağım , ne soracağım ki..
Darıca Gençler Birliği A.Ş'ın patron koltuğuna oturan Arif Gülen'le sözleştiğimz gün ve saatte kulübün Darıca Bağlarbaşı Mahallesi'nde bulunan tesislerinden içeri girdik. Devasa bir tesis, yeşillikler içinde , beş yızlı otellere havlu attıracak temizlikte bir kamp alanı.. Bir spor kulübün merkezinden ziyade tatil köyü havasını hemen soluyor insan. Ağaçlar, kamelyalar, kuş sesleri birbiriyle bütünleşmiş adeta.
İdari binanın önüne geldiğimizde ağaçların arasından çıkan Başkan Gülen'le burun buruna geldik. Elinde havlu, üzerinde yürüyüş kıyafetiyle. Sabah sporu yaptığı belliydi. ''Duayen, hoş geldiniz. Siz biraz istirahat edin, duş alıp gelip geliyorum, kahvaltıda konuşuruz'' dediğinde asistanına da talimatı verdi ; '' Serin bir kamelyayı hazırlayın, Uğur Bey yalnız bırakmasın misafirlerimi.''
''Uğur Bey '' dediği Uğur Kılıç. Kulübün Sportif Genel Koordinatörü. Başkandan sonra gelen ikinci isim. Bir nev-i kulübün beyni. Arif Gülen'in de çok güvendiği, yıllardır birlikte çalıştığı insan. Allah'tan Uğur Kılıç var da, söyleşi öncesi rahatladık. Rengarenk çiçeklerin arasından geçerek gerçektende serin bir kamelyaya oturduk. Kulübün idari çalışanları naif insanlar. Çok yakından ilgileniyorlar bizlerle, bir yandan kahvaltı soframızı hazırlıyorlar, diğer yandan ikramlarda bulunuyorlar. Bizim Gül'de etrafı kolaçan ediyor. Sportif Genel Koordinatör Uğur Kılıç'tan ön bilgiler alıyoruz. Burasının bir spor kulübü olduğu kadar bir futbolcu okulu olduğunu anlatıyor Kılıç. Futbolcuların günlük yaşamlarını, nasıl displine edildiklerini , deplasmanlardaki çalışmalarını , hedefleri, lisansları konularında bizi Kılıç donatıyor. Bilmediğim çok şey öğreniyoruz Darıca Gençler Birliği hakkında.
Kamuoyunun ''Gülen Başkan'' dedikleri Başkan Arif Gülen geliyor. Yıllardır siyaset konuştuğumuz , bölgemizin etkin siyasi ismi Arif Gülen'le bu kez futbol konuşacağız. Ama itiraf etmeliyim ki, o futbolu anlattığında benim aklım hep siyasetteydi. Bir an önce siyasi konulara geçmek için zemin hazırlıyordum. ''Siyaset ve ticaret konuşmak varken ne gerek varki futbola'' diye geçiriyordum içimden. Lakin yapacak bir şey de yoktu. Karşımda oturan heyecanlı , yaptığı işten keyif alan ve çok da idealist adam Arif Gülen'di. Bir yandan üç bin kişiyi istihdam eden ARF Grup, diğer yandan siyasi kimliği ve şimdi de Darıca Gençler Birliği A.Ş patronluğu. Değil bir koltukta üç karpuz, neredeyse on üç karpuz taşıyan birisi.
Söyleşimizin sonuda tesisleri gezdik. Yazının en başında dedim ya , ''futboldan hiç anlamayan ben '' .. Evet , ben bile tesisleri gezerken imrendim . Kulübe yapılan yatırıma, futbolculara kazandırılan hizmetlere, otel konseptindeki odalara, sosyal aktifasyonlara imrendim. Futbolcuların başarıları ve rahatlıkları için hiç bir masraftan kaçılmadığını anlamamak zaten olmazdı. Yok yok.
Neyse biz yine dönelim en başa.. Kahvaltı masamızda dikkatimi çeken ilk şey Gülen başkanın kahvaltı tabağı oldu. Yedi yumurtalı tek tabak. Öğreniyoruzki Arif Gülen , güne yedi yumurta yiyerek başlıyormuş. Böylece niçin bu kadar enerji yüklü, fit fizikli, yerinde duramayan birisi olduğunu daha iyi anlamış oluyoruz.
Arif Gülen son yumurtasına çatal batırırken Gül Akdemir'de ses kayıt cihazının play tuşuna basıyor. Ben de ilk sorumu yöneltiyorum. Buyurun bakalım, işte size Arif Gülen ve Darıca Gençler Birliği hikayesi. Virgülüne dokunmadan, sansür uygulamadan herşey...
GÖLGE: Darıca Gençler Birliği aklınıza nasıl geldi, şirketi nasıl aldınız?
GÜLEN- 2006-2007 'de siyasete girdikten sonra benim için her hangi bir sporun, spor kulübünün, yöneticiliği rafa kalkmıştı. Böyle bir hedefim, ne de düşüncem olmamıştı. Bir gün gazeteleri okuduğumda Darıca Gençler Birliği'nin zengin bir Azeri iş adamına geçtiğini öğrendiğimde , ''Vay be dedim, bir Darıca Gençler Birliği kalmıştı onu da sattılar. '' Şükrü Bey’in belediye başkanlığı artık olmayacağı konuşulurken böyle bir hamlesi , açıkçası son voleyi vurdu dedirttirdi. İki – üç ay sonra Azeri iş adamı Karslı olmamız nedeniyle onların kanalı ile benimle tanışmak istediler. Bu arada Murat Aydın’ın Kocaeli Amatör Spor Kulüpleri Federasyon Başkanı kardeşimizin bu işin içinde olduğunu biliyorum. Ben bu kardeşimiz ile Azeri arkadaşımızla tanıştım. Benim hayal ettiğim iş adamı figürü yoktu.
GÖLGE: Ekonomik olarak mı?
GÜLEN- Ekonomik olsun, sorduğum birkaç soru açısından olsun , çünkü 985 bin lira nakit olarak para aktardığı görülüyor. 4.9 milyona aldığını söylüyor . Burası dernekten anonim şirkete çevriliyor, genel kurul yapılarak Azeri iş adamına veriliyor. Adama deniliyor ki ''Sen 1.5 milyon nakit ver borçları da üstlenirsin'', ya da iş adamı böyle teklif ediyor, oda kabul ediyor. Böyle bir kulüp seksen beş yıllık bir çınar, 4.9 milyonsa eğer ‘’ eyvah’’ dedim.
GÖLGE: Çok az mı buldunuz?
GÜLEN- Az buldum. Koskoca Darıca takımı bu borcunu öder. Ödemezse belediye öder, büyükşehir öder. Azeri’nin de bana söylediği , ''ben işin içine girdiğimde borç yedi küsür milyon , '' O da az. Tabi işin içine futbol sportif başarılar giriyor, şöyle söyleyeyim ; geçen yıl Şükrü Karabacak’ın son belediye başkanlığında bu takım tarihte ki en büyük başarılarına imza atıyor, bunun altında da Şükrü Karabacak’ın imzası var. İkinci ilk takımın satılacak hale gelmesi sıkıntı. Dolayısıyla biz bunu anlamakta güçlük çektik. Şükrü bey’in de buradaki tavrı şu; ben bunu etrafımdaki herkese dillendirdim, ben bu işten yoruldum, ben takımı ikinci lige çıkardım gelin takıma sahip çıkın, alın takımı demiş. Ben bunu duymamıştım kamuoyunda.
GÖLGE: O zaman şirket var mıydı? Şükrü Bey'den bizzat duymadınız satılacağını yani.
GÜLEN- Hayır . Şükrü Bey bir gün mecliste ''Darıca Gençler Birliği'ni satıyorum birisi gelsin üstlensin'' demiş bizzat ben duymadım. Bende bunu şuna benzetiyorum hani derler ya ‘‘Yoldan para buldun üç kere sahibi var mı diye sor, bulamazsan cebine koy’’. Senin ne kadar yüksek sesle bağırdığınla alakalı , bunu gerçekten ne kadar dert edersen valiye götürürsün, büyükşehire götürürsün, buna bir çözüm bulalım dersin.
GÖLGE: Darıca Gençler Birliği'ne bir iş adamı zihniyetiyle mi el attınız?
GÜLEN- Sonuç öyle gelişti ama ilk başlangıcı ombudsman olarak girdim. Darıca sevdalıları diye bir Whatsapp gurubu oluşmuştu burada, Palmiye Emlak İnşaat'dan Metin , Abdullah Örs, Özcan Dal birkaç isim daha . Azerilerden burayı kurtaralım Darıca bizimdir dedik. Ben Azeri ile tanıştım çağırdılar , o'na dedim ''ben burada ombudsmanlık yapayım '' . Masanın başına otutturdular sağ olsunlar, sağ tarafıma Darıca sevdalıları oturdu sol tarafıma Azeri oturdu. Ben de dedim ,''bu kulübün bir dönem başkanlığını yapayım, sizi kaynaştırayım birlikte yönetelim''. Darıca sevdalıları bu işi istemedi. Azeri’yi istemediler , teknik direktörünü istemediler, Azeri’nin istediği rakamı beğenmediler. Azeri ''ben temelli giderim ama 1.5 milyonumu verin'' dedi. ''Bir buçuk milyon nakit olmasın, sana bir daire versinler ''dedim . Arkadaşlar senet dedi Azeri istemedi , sonunda Darıca sevdalıları çekildi ben kaldım. Azeri ,''ben senin adaletine güveniyorum , biz beraber yönetelim'' dedi. ''Azerbaycan'da nargile fabrikam var oradan para gelecek , sen bu dönem finanse et başkan, yoldaş sen ol '' dedi. Girdik işe sonra gördüm ki Azeri de samimi değil. Hisseleri aldım Azeri’yi gönderdim.
GÖLGE: Kaça mal oldu size?
GÜLEN- Geçen yıl harcadığım para altı milyon, bu yıl icrada olan borçlar var, beş milyon borç var.
GÖLGE: Şirketi alış kaça mal oldu?
GÜLEN- Ben Azeri’ye sadece Azeri’nin verdiği parayı verdim. Şöyle oniki milyon borcu aldım, bir milyonu da Azeri’ye verdim on üç milyon.
GÖLGE: Ne zamandır başındasınız?
GÜLEN- 1.5 yıl oldu.
GÖLGE: O günden bugün ’e ne katkılarınız oldu?
GÜLEN- Bir seçim oldu. Belediye başkan adayları dolaşırken, geldikleri zaman biz dedik ki, ''Bu takımı aldık ama bu benim için pahalı iş. Eğer bu Darıca’nın takımı ise buranın sahibi Darıcalılar ise bizi yalnız bırakmayın.'' Seçim oldu, Muzaffer bey kazandı. Birinci ayında ziyaret ettim , dedim ki '' Başkan ne yapıyoruz? '' Başkanda inanılmaz bir tablo koydu önüme, belediyenin borçlarının olduğu bir tablo. Tabi böyle olunca ben ihaleleri iptal edeceğim dedi. Dolayısıyla bana dokunma dedi. ''Yükünü anlıyorum ama şunu bil, ben sana veya Darıca Belediyesi'ne güvenerek bu işe girmedim'' dedim.
GÖLGE: Ne beklediniz Muzaffer Bey'den?
GÜLEN- Bu belediye, yirmi beş yıldır hep belediyenin finansa ettiği bir kulüptü. Tesisini de veriyordu, otobüsünü de veriyordu, bütün masraflarını gideriyordu.
GÖLGE: Şuan şirket oldunuz durumlar farklı?
GÜLEN- Bu işte iki tane unsur var. Bir: Belediye başkanı çok net tavrını koyar der, ''Ben buranın belediye başkanı olarak bu şehrin takımı başarısında sevinirim , başarısızlığında üzülürüm , tesisle ilgili elimden geleni yaparım ama onun dışında her hangi bir şekilde yardımda bulunamam'' diye bir duruş. Bizde ona göre planlamamızı yaparız. Bir futbol kulübü başarı yakaladığında bir belediye başkanı için iyi bir reklam aracı. Ya da belediye eğer şehrin takımına sahip çıkmaz ise bu da kötü bir reklam aracıdır. Bizim beklediğimiz yasal olarak bir belediyenin bir kulübe profesyonel bir futbol kulübüne nakit para aktarması yasal değil. Ama şimdiye kadar hayvan pazarını her yıl istisnasız Darıca Gençler Birliği'ne vermiş faturalaşarak , reklam karşılığı yapabilir bu gizli bir şey değil. Darıca Belediyesi'nin bir İktisadi teşekkülü var . İktisadi Teşekkül Kent A.Ş ihaleyi alır, hayvan pazarı ihalesini , bunun karşılığında da Darıca stadına, formasına reklam verir , Gençler Birliği fatura keser karşı tarafta parayı öder. Yasal ve kimsede hayır diyemez. Geçen yıl hayvan pazarını istedim olmadı , bu yıl yine istiyorum konuşacağız.
GÖLGE: Takımın bütçesi nedir?
GÜLEN- Altı milyon ile on milyon arasında.Kıyafetleri, tesis giderleri, futbolcuların primleri, transfer ücretleri, deplasman, uçak, otel, yemek, güvenlik gibi kuracağın takıma göre bir futbolcu beş yüz bin liradır, bir futbolcu vardır iki yüz bin liradır. Alacağın futbolcuya göre altı milyon ile on milyon arasında değişen bir bütçesi var, yaklaşık iki buçuk milyon lira federasyon geliri var. Fakat bunlar gelmiyor Darıca Gençler Birliği'ne İpotek konılmuş. Karabacak döneminde borçlandırmışlar ve Gençler Birliği'nin Abdullah Örs’e , Mustafa Öztürk’e, Kenan Albayrak’a , eskiden yöneticilik yapan herkese borcu var. Onlarda icraya vermişler. Federasyon geliri de onlara gidiyor ve eski futbolculara. Arif Gülen şuan dört- beş yıl öncesinde top oynamış futbolcuların parasını ödüyor şuan. Belediyeden ve Büyükşehirden şunu bekliyoruz, diyoruz ki; tavır koyalım. Evet Darıca Birliği bizim, hakkını yedirmeden buradaki şehirimizin takımına destek olacağız demelerini. Bu iş bütçe isteyen iş.
GÖLGE:Sanayicilerden destek girişimi oldu mu?
GÜLEN-Gittik, Aslan Çimento Darıca Gençler Birliğinden yaka silkiyor. Çünkü Şükrü Başkan döneminde bildiğin haraç kesmişler. ''Kamyonlarını durdururuz, yol vermeyiz'' gibi yıllık beşyüz bin lira alıyorlarmış. ''Biz sporcuyuz , öyle yol kesme olayıda olmaz bizde, sizden destek bekliyoruz '' dedik. Geçen sene bütçe toplantısı yapılmıştı bu sene yardımcı olacaklarını söylediler ama bilemiyoruz.
GÖLGE: Hedef nedir?
GÜLEN-Ben buradan para kazanmak istiyorum , bunu dediğimde bütün herkesin kafası şöyle çalışıyor , bende futbolun içinde olmadığım zamanlar öyle düşünüyordum. Nasıl para kazanırsın ya şike yaparsın, maç satarsın o akla geliyor. Ben futbolcu satarak kazanmak istiyorum. İyi yatırımlar yapıp iyi yerlere gelme peşindeyim.
GÖLGE: Siyaset ne durumda?
GÜLEN-Çok samimiyetle söylüyorum bir adım daha atmam. Kulis yapmam. Bana dediler ''Belediye başkanı adayı olur musun? '' Olurum dedim . Lider geldi buraya, on üç ay herkesin bildiği başarılı bir performansla yüzde yirmi arttırdık oyu. O gün bugündür hiç kimse o oyu alamadı. Projelerimiz halen konuşuluyor. Demek Ki bizde liyakat var. Ben bu saatten sonra partimde belediye başkanı olayım diye bir kulise ihtiyacım olmadı. Ölene kadar da MHP'liyim.
GÖLGE: Milletvekili adayı olur musun?
GÜLEN-Olurum, neden olmayayım?
GÖLGE: Var mı hazırlık?
GÜLEN-Bu iş bir bayrak yarışı değil. Bu iş bir bayrak yarışı olsaydı illa bir teşkilat görevinden olsaydı , illa teğmenlikten generalliğe yükseleceksin diye bir şey yok. Dolayısıyla ''Ben ilçe başkanıyım, ben il başkanıyım, benim artık bundan sonra olmam gerek diye bir şey yok. Olursa şık olur ama, olmazsa da dünyanın sonu değil. Herkes belediye başkanı, il başkanı olacak diye bir şey yok. Benim şu an da ticari ve spor olarak kimliğim var devam ediyor , illa bir şey olacak değiliz.
GÖLGE: Ticaret ne durumda, iki şirketinizde de?
GÜLEN- Çok kötü. ARF Group bünyesine üç yıl önce yemeği kattı. İki yıl önce de Balıkesir'de fabrikasını kurduk , tam ateşi yaktı güzel işler almaya başladı euro fırlamaya başladı . Soğan , patates , salça on katına çıktı. Covid süreci çıktı , sokağa çıkma yasakları, insanların işlerine gelmemesi, okulların kapanması, günlük sekiz bin olan üretimimiz iki binlere düştü. Şimdi dört binlerde, bayağı bir üretim kaybımız oldu Gebze'deki ARF Grupta'da durum bu.
GÖLGE: Personel sayısında azalma oldu mu?
GÜLEN- İşten işçi çıkarmadım. Ücretsiz izne de çıkarmadım.
GÖLGE: Sohbetiniz için teşekkür ederiz.
GÜLEN-Ben teşekkür ederim , ayağınıza sağlık.