Büyük bir deprem yaşadık. Çok sayıda kayıp ve yaralı var.
Nasıl yazsam, kelimeleri nasıl bağlasam bilemiyorum...
Yıkılan binlerce binayı mı, sönen binlerce hayat mı, günler sonrasında sağ salim çıkan( Çok Şükür) iki aylık mucize bebeklerimi.. Bu durumda bile fırsatçılık yapanları mı?
Askerlerimiz depremzedelere çadırlarını verip kendileri dondurucu soğukta yerlerde yatarken Bizler sıcak evimizde oturmaya utanırken, bazı fırsatçıların Bu karda kışta insanlar ailesini kaybetmiş, evsiz aşsız kalmışken battaniye fiyatlarını iki katına, ısıtıcı fiyatları üç katına çıkartıp sattıklarını gördük, yardım tırlarının yağmalandığını gördük. Dört liralık ekmeğin on altı liraya satıldığını gördük. Ve ayrıca Birkaç senelik binaların toz duman oluşunu gördük.!
Mucizelerle yaşayan , depremden 145 saat sonra enkaz altından burnu dahi kanamadan çıkarılan o yavruların yüzlerindeki acıyı anlatmaya kelimeler yeterli midir ?
6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 7,7 ve Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde 6,4 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. 6 Şubat Pazartesi günü saat 13:24'te Gaziantep Elbistan merkezli depremin büyüklüğünü 7.6 olarak açıklandı. Asfaltlar yollar yarıldı! 10 kentinde büyük yıkıma yol açan depreme , kimileri ''asrın felaketi '' diyor, kimisi de 'çoklu deprem.'' Kahramanmaraş’ın yanı sıra Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’yı yerle bir eden deprem malesef binlerce can kaybına sebep oldu.
Şimdilik 31 bin 643 can kaybı (Allah daha fazla vermesin) , 80 bin 278 yaralının olduğu depremde, enkaz altından saatler/günler sonra çıkarılan bebekleri, çocukları gördükçe mucizelere inanmamak elde değil.
O küçük bedenlerin kurtuluşlarını izlerken gözyaşlarımı tutamıyorum. Ne büyüksün Allah'ım. Günlerce göçük altında kalan küçük bedenler her şeyden bihaber nasılda gülücükler saçıyorlardı etrafa. İnanıyorum ki, anne şefkatinden daha güçlü bir şefkat eli üzerlerindeydi onların.
Deprem acı bir gerçek.
Türkiye için kabullenmemiz gereken bir gerçek. Daha dün Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) yenilenmiş diri fay haritalarını sitesinde yayınladı. Haritaya göre, 5,5 ve üzeri büyüklükte deprem üretebilecek 485 diri fay bulunuyor. Kocaeli'de listede yer alıyor.
MTA'ya göre Aksaray, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Bursa, Bingöl, Denizli, Eskişehir, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Manisa, Muğla, Kocaeli, Konya, Osmaniye, Sakarya ve Tokat’ın yanı sıra 110 ilçe de fay üzerinde.
Oysa hepimiz olası İstanbul depremine odaklanmışız. Evet sadece odaklanmışız. Peki önlem olarak ne yapmışız.?
1999 depremini yaşamış bir Kocaeli'de o günden beri hangi önlemler alınmış, kaç bin adet bina kentsel dönüşümle yenilenmiş.?
Ya İstanbul? Mantar gibi yerden bitercesine çoğalan yapılar, gökdelenler acaba depreme dayanıklı mı?
Veya kaçyüz bin bina var risk altında olan.?
Sanırım artık mucize bekleme vakti değil, önlem alma vakti.! Sadece dua ederek üstesinden gelemeyiz binalarımızı da güçlendirmemiz gerek. Akılla ve bilimsel olarak ilerlemeliyiz. Sağır Sultan bile biliyor ki deprem değil bina öldürüyor. O halde neyi bekliyoruz?
Depremzedelere Baş sağlığı ve şifa diliyorum Allah yardımcımız olsun. Beterinden korusun. Geçmiş olsun Türkiye.