Deniz Trajedisi

Aylardır bir deniz salyası gidiyoruz..  Bilimsel ismi ''müsilaj'' . Şimdilik Marmara Denizi'ni, bizim Körfez'i tehdit edip kendini gösteren salya. Peki bu salya birden bire mi  aniden mi çıktı? Yoksa vardı da durup dururken geçen hafta mı kendini gösterdi.?

Ama bugün çıktı, ama vardı da karaya vurdu, deniz yüzeyine serpişti... Bunların önemi yok. Önemli olan nasıl ve niçin oluştuğu, o oluşumda biz insanların payının olup olmadığı değil midir?

 Evet, bugün sahillerimizde  tonlarca salya yer alıyorsa bunun öncelikli sebebi bizleriz. Diğeri de  tabiatın iklim değişikliği. Gerçi bu da bizim kabahatimiz. İklimlerin değişmesine neden olan yine insanoğlu değil mi?

Doğayı hoyratça kullanmamız, havayı olabildiğince kirletmemiz, ormanları yakıp yıkmamız  aslında her şeyin başlangıcıdır. Öyle ya, orman olmayan yerde heyelan olur, oksijen olmaz, insanlar nefessiz kalır, buna bir de sanayinin pisliklerini ekleyin, derelere oradan denizlere uzanan atıkları katın. Alın size müsilaj...

Adına deniz salyası, müsilaji ne derseniz deyin, aslında bugün karşılaştığımız oluşum denizin insanoğlundan intikamıdır. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz, günlük hayatta kullandığımız her şeyi ama her şeyi elden çıkarmak için dereye denize atarsak olacağı budur.  Denizlerimize, doğaya,  geleceğimize yazık!

Biraz kaba olacak ama bana sorarsanız deniz salyası demek, denizin insana tükürük haykırışıdır. İntikam alıyorum dercesine buyrun sizin eserinizdir bu.! Diyor.

Peki ya altında yaşayan binlerce, yüzlerce canlı?. Üstte biz insanları ürküten salyalar,  çevreye yaydığı iğrenç koku altta da deniz mahsullerini olumsuz etkiliyor. Deniz dışa attıkça salyasını, ne balığı balık tadında olacaktır ne de midyesi. Hani derler ya, ''Denizden babam çıksa yerim.'' Bu ifade de tarih olacak böyle giderse. Çünkü bizler denizi kirletip öldürdükçe ,o intikamını ağır alacak. Yarınlarda belki de hiç güvenli olmayacak denizden çıkan besinler ya da çıkamayacak.. Böyle giderse altında canlı yaşıyor olması mucizevi olacak gibi.

Toplumsal duyarlılık gütmediğimiz sürece doğanın bizlere vereceği hiç bir şeyi kalmaz. Bugün denizler tükürür, yarın kurak çoraklar.

Bir de başka bir sorun var. Ona da değinmeden yapamayacağım. Hafta sonları (cumartesi) sahili dolduran, o salyalara karşı kulaç sallayanlara ne demeli. Sizce akıl işi midir o salyalar arasında yüzmek? Hadi miğden yok aldırdın o kokuda mı seni rahatsız etmedi ya da hastalanacağım diye endişelenmiyorsun?