“Pardon, gökyüzündeki dolunay mı?”
“Bilmiyorum, ben buraların yabancısıyım…”
“Ne biçim elemanlarsınız? Sizi işe aldığıma pişmanım! Ne yaptığınızı zannediyorsunuz?”
“Hiçbir şey, efendim…”
“Kesinlikle, bu konuda size katılıyorum…”
“Kızım, ilk defa telefonla kısa konuştun… Yarım saatte kapattın… Çok şaşırttın, beni!”
“Baba, yanlış numaraydı da, o yüzden kısa sürdü…”
“Affedersiniz, Kuş Cenneti’nin yolunu biliyor musunuz?”
“Üzgünüm, bilmiyorum…”
“Olsun, ben biliyorum… Şu karşı yoldan, dümdüz gitmeniz yeterli…”
Esprinin tarifini verir misin? Bende yapmak istiyorum!
“Böbreklerde iltihaplanma var, abi bu kızın… Midesi su toplamış, damarlarından biri de tıkalı, anjiyo şart…” “ Pes, doğrusu dostum! Nasıl kesiyorsun kızı sen öyle!”
İçgüdüme soruyorum bir şeye karar vermek için,
İçgüdüm bana hep şunu söylüyor:
“Bilmem, sen daha iyi bilirsin”
Uzaylıya sesleniş:
Bu lafı kullanma ehliyetin varsa, cezamdan muaf olacaksın!