Ülkemizde kulüplerin şirket yapılaşmalarına dönüşmeleri ile birlikte sportif direktörlük her geçen gün daha da yayılıyor. Dünyanın en büyük sektörü haline gelen bacasız sanayisi futbolda çarkların kapitalizme paralel dönmesiyle birlikte ilerleyen süreçte taşeronlaşmanın dahi devreye girebileceği ihtimali bile var. Neyse ki İSG açısından risk; maden, inşaat ve metal iş kolları kadar yaygın değil. Bununla birlikte emeğin örgütlenmesinde teknik heyetler ile birlikte futbolcuların sendikal örgüt çatısına girmesi de mümkün.

ALACAKLAR. SAĞLIK. SOSYAL GÜVENCE

Darıca Gençler Birliği Sportif Direktörü İlter Kasap’a göre futbol sektöründe teknik heyetler ile birlikte futbolcuların ilk üç sorunu arasında yer edinen “Alacaklar”, “Sağlık” ve “Sosyal güvence” konularında çözüm sendikalaşmada değil başta alacaklar olmak üzere emektarların hakkını çatır çatır savunacak bir federasyonda. Gümüşhanespor ve Kocaelispor’da görev yaptığı süreçten esasla hatırı sayılır miktarda alacağı içeride kalan Kasap buna karşın sendika fikrine çok sıcak bakmadığını ifade edip 1 Mayıs’larda Taksim’de boy göstermenin ötesine geçilemediği eleştirisinde bulundu.

FUTBOLUN BAŞINDA FUTBOLCU VAR!

Dünyamızda futbolun egemen ülkeleri arasında yer alan Almanya’da 3.5 sene yaşadığını, 2004 yılında bu ülkedeki tüm kulüplere mail atarak incelemek üzere kulüplerine konuk olmak istediğini belirten Kasap bu girişimi sonrası Bayern Leverkusen tarafından 3 ay misafir edildiğini ve uçak biletlerinin de ev sahibi kulüp tarafından karşılandığını kaydetti. Bayern Leverkusen’de sportif direktörlerin ne görevler yaptığını dair yerinde deneyim edindiğini kaydeden İlter Kasap, “Bayern Leverkusen dahil olmak üzere Almanya’daki kulüplerde futbolcular, başkanın ne iş yaptığını bilmez. Futbol kulüplerini, futbolun içinden gelen isimler yönetiyor ve doğru olan da bu” diye konuştu.

YEDİ KULÜPTE 1000 TRANSFER YAPTI

İlter Kasap, Darıca Gençler Birliği’nde kulübün bütçesinden harcamalarına, altyapısından futbolcu transferine kadar her konuda yetki ve sorumluluk sahibi olduğunu kaydedip sorumuz üzerine, sportif direktörlüğün ne olduğunu da tarif etmiş oldu. Bir sportif direktörün başarılı olması için en önemli ihtiyaçlarından birinin geniş futbolcu çevresi ve bilgisi olduğunu söyleyip bugüne kadar sportif direktör olarak görev yaptığı yedi kulüpte, 1000 transfer gerçekleştirdiğini kaydetti. Kasap görevi gereği her zaman boşluğunu ve fırsatı futbol maçı izlemek ve futbolcu gözlemlemekle geçirdiğini söyledi. Darıca Gençler Birliği ile transfer görüşmesinde masaya oturduğunda istediği yetkileri sıraladığını hatırlatan Kasap alacağı ücrete dair görüşmeyi ikinci planda tuttuğunu kaydetti.

EMEKTARLARIN ÜÇ TEMEL SORUNU

Futbolun emektarları teknik heyetler ve futbolcuların temel üç sorununun “Alacak”, “Sağlık” ve “Sosyal güvence” olduğunu belirten İlter Kasap, Federasyon’un bu konularda etkili olmasını beklediklerini söyledi. Etkili bir Federasyon’un sendikalaşmaya ihtiyaç duyurmayacağını kaydedip mevcut sendikaların da bugüne kadar yaptıkları bir iş ve icraatını bilmediğini söyleyen İlter Kasap, 1 Mayıs’larda Taksim’de boy göstermenin camia için çok fazla bir anlamı olmadığını ima etti. Söz konusu problemde kulüp yapılarının da önemli bir etken olduğunu kaydeden Kasap deneyimlerinden esasla tespitlerini özetle şu cümleler ile paylaştı:

SÖZÜM MECLİSTEN DIŞARI!

“Kahramanmaraşpor’u 3’ncü Lig’den 2’nci Lig’e, 2’nci Lig’den 1’nci Lig’e taşıdığımız sezonlarda bin 500 – 2 bin TL aralığında bütçe oluşturup tükettik. Günümüzde bu rakamlar bölgesel amatör ligde şampiyonluk hedefleyen kulüpler tarafından da telaffuz ediliyor ancak hayli yüksek, kulüpleri zor durumda bırakacak meblağlar bunlar. Bu tespitim görev yaptığım Darıca Gençler Birliği için geçerli değil. Belediye başkanımız Şükrü Karabacak ve kulüp başkanımız Halil Akbaşoğlu bu konularda çok hassas, destekçi ve akıllı politikalar ile kimseyi mağdur etmiyor.

LİG SADECE KAĞIT ÜZERİNDE 3’NCÜ LİG

Ancak halen 3’ncü Lig’de mücadele eden birçok kulübe baktığımız zaman, mücadele ettiğimiz lig aslında 3. Lig’in çok altında. Gerekli tesisi, altyapısı, bütçesi olmayan kulüplerin takımları liglerde bir sezon mücadele edip devasa borçlar ile gerilediğinde en büyük sıkıntıyı teknik heyet ve futbolculara ödeyemedikleri meblağlardan ötürü yaşatıyorlar. 3’ncü Lig dahil olmak üzere profesyonel liglere takım dahilinde tek kıstas şampiyonluk olmamalı. Kulübün o ligi forse edip edemeyeceği, yeterli altyapı, tesis ve bütçeye sahip olup olmadığı mutlaka sorgulanmalı diye düşünüyorum.”

DERNEKLEŞME DEĞİL ŞİRKETLEŞME

Kendisinin de doğum yeri olan Trabzon’un ve ekseriyetle Doğu Karadeniz’in bir futbol ve futbolcu yatağı olduğunu belirten İlter Kasap amatör liglerden profesyonel liglerde hemen her takımda 3-5 Trabzonlu futbolcunun yer aldığını belirtti.  Bir dönem içinde yer aldığı 1903 yılında kurulan Akçaabatspor’un Süper Lig deneyimi de yaşadığını, düşüş sürecinin ardından yükselişe şirketleşme ile geçtiğini belirten Kasap tüm kulüplerin çıkışının da dernekleşme değil şirketleşmeden geçtiğine inandığını dile getirdi.

İlter Kasap kimdir?

7’nci şampiyonluğunu Darıca G.B ile yaşayacak

24 Ekim 1967’de Trabzon’da dünyaya geldi. Trabzonspor altyapısında yetişti. Akçaabat Sebatspor, Yalıspor ve İzmirspor takımlarında forma giydi. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Bölümü mezunu ancak kendisini yetersiz gördüğü gerekçesiyle ticaretle hiç uğraşmadı. Akademik mesleğini yeni yeni, sportif direktörlükte değerlendirmeye başladı. 1999 yılındaki çıkışının ardından seri şampiyonluklar ile Süper Lig’e kadar yükselmeyi başaran Akçaabat Sebatspor ile birlikte Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, Elazığspor, Mustafa Ekşi’nin kulüp başkanlığı döneminde Kocaelispor, Süper Lig’e çıktığı dönemde Bucaspor ve Kahramanmaraşspor’da sportif direktörlük görevlerinde bulundu. Sportif direktörlük üzerine Almanya’da Bayern Leverkusen’de gönüllü “stajyerlik” yaptı. Kocaelispor’da sportif direktörlük yaparken takımda forma giyen, daha sonra teknik direktörlük yapmaya başlayan Özgür Vurur’u Kahramanmaraş’tan Darıca G.B’ye transfer olurken, beraberinde getirdi. Ülkemizde çok tartışılan Buca modeli üzerine bilgi, fikir ve deneyim sahibi. Sportif direktörlük yaptığı takımlarla 6 defa şampiyonluk sevinci yaşadı, yedinciyi Darıca Gençler Birliği ile zorlayacak. Evli ve iki çocuk babası.

“Hakan Şükür camianın beklentilerini karşılayamadı”

Favorileri Tanman,Gönen ve Uysal…

Siyasetin spordan elini eteğini çekmesini ancak bununla birlikte sporun siyasetinin yapılmak durumunda olduğunu ima eden İlter Kasap bu anlamda futbolcuların ve teknik heyetten insanların parti farkı gözetmeksizin milletvekili olarak Meclis’te yer almasının önemli olduğuna dikkat çekti. Sorumuz üzerine Hakan Şükür’den futbol camiasının beklediği performansı göremediğini kaydeden Kasap, “Şükür ile siyaseten ne kadar örtüşüp örtüşmediğimiz tartışılabilir ancak sözünü ettiğim, farklı bir meseledir. Hakan Şükür’den Meclis’te Türk futbolu için bir takım hamleler beklerdik, göremedik. Ben şahsım adına Cüneyt Tanman, İskender Gönen, Hakan Uysal gibi camiamızdan isimlerin parti farkı gözetmeksizin Meclis’te yer almalarını isterim, dilerim” dedi. Kasap, “Tanju Çolak da geçen seçimde aday adayı olmuştu?” sorumuzu ise yanıtlamaktan kaçındı ancak Çolak’ın olası Milletvekilliği’nden de camia adına beklentisi olmadığını, milletvekili seçilmemesinin camiaları için pek kayıp içermediğini ima etti.

Kasap: Kocaeli Birlikspor nafile uğraş!

“Belediye desteği olmalı. Belediyespor ol-ma-ma-lı”

Futbol başta olmak üzere spor kulüplerinin ve sporun belediyeler tarafından mutlaka desteklenmesi gerektiğini belirtip bununla birlikte “Belediyespor” türü kulüp yapılanmalarının mutlak surette sonlandırılması gerektiğini kaydeden İlter Kasap görsel bir şölen olan futbolda taraftarsız hiçbir noktaya gelinemeyeceğini, “Belediyespor” kulüplerinin takımlarının ise taraftar potansiyelinin olmadığını kaydetti. İlimizdeki Kocaeli Birlikspor yapılanmasının da taraftar ve halk ölçeğinde nafile uğraş olduğunu kaydeden Kasap, “Ben Kocaeli Birlikspor’u çalıştıran Kemal Kılıç’ı çok severim, iyi arkadaşız ama bu farklı bir konum. Kocaeli’nde tek gerçek varsa o da Kocaelispor’dur. Kahramanmaraşspor’u çalıştırdığım süreçte 3’ncü Lig’den 2’nci Lig’e çıkmayı hedefleyen Kahramanmaraş Belediyespor final maçlarında dahi taraftar bulamazken Kahramanmaraşspor halkın ve taraftarın desteğini hep aldı. 2’nci Lig’de oynayan Kocaeli Birlikspor, BAL’da oynayan Kocaelispor kadar taraftar potansiyelinin çok az bir kısmına sahip değil ve olamayacak” dedi. Kasap, Kocaelispor’un profesyonel liglerden esasla yüksek meblağlı borçlarının da kulübe destek için engel olmadığına işaret edip Kocaeli Birlikspor için çok daha yüksek meblağlarda harcamada bulunulduğunu kaydetti.

Ne tesis var, ne güçlü bir altyapı

Buca modeli  na’mümkün!

Geçtiğimiz hafta oynanan Kızılcabölükspor maçı öncesi Darıca Gençler Birliği Spor Tesisleri’nde konuk olduğumuz İlter Kasap’a çok tartışılan ve konuşulan Buca modelini, yerinde görüp yaşamasından esasla deneyimine atfen sorduk. Buca modelinde başarıya giden yolun tesisleşme ve altyapıdan geçtiğini belirten Kasap, İzmir’in sarı lacivertli ekibinin dörder adet çim ve suni çim saha ile A2 takımına özel tahsis edilen tesislerinin olduğunu, doktorundan fizyoterapistine deneyimli ve zengin bir teknik kadroyu beraberinde barındırdığını dile getirdi. Ticari anlamda tam bir işletme gibi çalışan Bucaspor’un sermayesini tesis ve insan yatırımına ayırdığını belirtip futbolcu satışından para kazandığını kaydeden İlter Kasap halen dudak uçuklatan rakamlarla Fenerbahçe’ye transfer olan Salih Uçan’ın Bucaspor tarafından 50 bin liraya transfer edildiğini örnek gösterdi.

ALTYAPI GİDERİ YILLIK 2 MİLYON TL

Bucaspor’da sadece altyapının yıllık giderinin 2 milyon TL’yi bulduğuna işaret eden Kasap aynı modelin bir diğer İzmir temsilcisi Altınorduspor tarafından da uygulanması için yola çıkıldığını belirtip ne derecede sonuç alınacağını zamanın göstereceğini kaydetti. Kasap, Altınordu’daki yapılanmanın başında Bucaspor mucizesine imza atan öncüler Seyit Ahmet Özkan ve Adnan Dolma’nın yer almasının önemli avantaj olduğunu belirtti. İlter Kasap söz konusu modelin Darıca Gençler Birliği, Gebzespor gibi kulüpler tarafından uygulanıp uygulanamayacağına dair sorumuza ise kısa ancak negatif yanıt verdi. Kasap köklü maziye rağmen Darıca Gençler Birliği’nde altyapı için tesis noksanlığına dikkat çekip tesis yetersizliğinin altyapıdan futbolcu yetişmesine engel olduğuna işaret etti.

Hem ekonomik hem ahlaki olarak

Kötüye gidiyoruz!

Hırslı bir yapıya sahip olduğunu, Darıca Gençler Birliği’ne de şampiyonluk yaşatmak için geldiğini belirten İlter Kasap prensipleri ve çalışma disipliniyle bugüne kadar görev yaptığı kulüplerde ekip ruhuyla ve Allah’ın da izniyle başarılı sonuçlar edindiğini söyledi. Futbolcu ve teknik heyet transferinde önceliklerinin kişilik ve ahlak yapısı olduğuna dikkat çeken İlter Kasap, “Diğer kıstasım ise sahada koşacak, mücadele edecek, varını yoğunu ortaya koyacak futbolcudur. Futbolcu maç esnasında kötü pas yapabilir. Farklı hatalar yapabilir ama kötü koşamaz” diye konuştu. Ülkemizde futbolun hem kulüplerin yönetimi, hem de futbol ve futbolcu ahlakı gibi konularda kötüye doğru bir gidiş sergilediğini üzülerek söylediğini kaydeden Kasap şöyle devam etti: “Gerek ahlaki, gerekse ekonomik anlamda bir çöküntü söz konusu. Teknik direktör ve futbolcu alacaklarında kötü yönetilen kulüpler borç batağına sürüklenip taahhüt ettikleri bedelleri emek ve hak sahibine ödeyemezken Türkiye Futbol Federasyonu da futbolun emektarlarının bu haklarının korunmasında yetersiz.”

Yeni nesil futbolculara nasihatler:

“Tür fark etmeksizin kitap okumalılar”

Yıldız futbolcu yetiştirme sıkıntısı çeken ve bu sıkıntıyı en çok Milli Takımlar kategorisinde hisseden ülkemizde Anadolu’dan birçok yeteneğin büyük kulüplere transferinin ardından yitip gittiğine işaret eden İlter Kasap bu temelde görev yaptığı kulüplerde ve Darıca Gençler Birliği’nde futbolculara öncelikli telkinlerinin her ne tür olursa olsun kitap okuyup kendilerini geliştirmek olduğunu kaydetti. Gerek ulusal gerek yerel televizyon kanallarında mikrofon uzatılan birçok futbolcunun kendini ifadeden ve düşüncesini izah etmekten yoksun olduğunu, genel kültür eksikliğinin demeçlerine de yansıdığını belirten Kasap bu kapsamda önceliklerinin ahlak ve eğitim olduğunu kaydetti. Büyük şehirlere ve kulüplere transfer olan nice yeteneğin ortamın şatafatıyla kendinden geçip yitip gittiğine işaret eden Kasap buna ana etkenin de çevresi ve ilişkileri olduğunu belirtip yılların getirdiği deneyimle yeni nesil futbolcuları bu ortamlardan arındırmaya çalıştıklarını kaydetti.