Psikolog ve Aile Danışmanı Rojin Nazik konu hakkında bilgiler verdi.
Teknoloji çağına ayak uydurduğumuz bugünlerde hayatımızın her alanında yer alan telefonlarımız, bilgisayar ve tabletlerimiz sayesinde bütün dünyaya artık bir tık kadar yakınız. Hal böyle olunca günümüzün ciddi bir oranını da bu teknolojik aletlerle geçiriyoruz. Yapılan araştırmalara göre Türk insanı günde ortalama 5 saatini sosyal medyada geçiriyor. Bu beş saati iş yerlerimizde geçiremeyeceğimize göre evli çiftler bu boş kalan zamanlarında evliliklerine harcayacakları süreyi sanal alemde harcamayı tercih ediyor.
Sosyal medyanın evliliğe ve hayatımıza etkileri günden güne yok sayılamayacak boyutlara geliyor. Evlilikte eşlerin birbirine göstereceği ilgi ve alaka giderek azalıyor. Sağlıklı olmayan bu durumlarda da çiftler yaşadıkları boşluğu sanal alem ve sanal çiftlerle doldurmaya çalışıyor. Bu mecranın yanlış kullanımı yüzünden ruhsal ve bedensel aldatmalar meydana geliyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar sosyal medya yüzünden boşanmaların da arttığını gözler önüne serdi.
Peki evlilikleri sıradanlaşan, monoton bir hal alan çiftlerin ne yapması lazım? Herşeyden önce yaşanılan sıkıntılardan kurtulmak, yeni duygular aramak için sosyal medyayı bir alternatif olarak görmemeleri lazım. Çiftlerin monotonlaştıkları yönünde düşünceye sahip olmaya başladıklarında yeni ve romantizm içeren değişikliklere açık olmaları gerekir.Birbirlerinin rol oynayacakları, aile birliğine katkı sağlayacak aktiviteler bulunmalıdır. Çocuklu çiftler, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmeye özen göstermeli ve onlara biz mutlu bir aileyiz duygusunu davranışlarıyla hissettirmelidirler.
İlişkiler sosyal medya sebebiyle pek çok problem yaşayabiliyor. En yakınlarınız, sizi tanıyan tanımayan birçok insan hadsiz yorum ve eleştirilerde bulunabiliyor.Kendi belirlediğiniz sınırlar, bu gibi durumlarda aşılabiliyor. Eşler artık yan yanayken bile telefondan iletişim kurabiliyor. Eskiden aynı evin içindeyken yapılan ortak paylaşımlar yerini gönderi paylaştım neden beğenmedin gibi sitemlere bırakıyor. Pek çoğumuz günümüzde içinde bulunduğumuz ortamı başkalarına göstermeyeceksek özen de göstermeye gerek yok duygusuyla hareket ediyoruz.Eşinize özenle hazırladığınız sofranın sosyal medyada beğenilmesi, eşinizin beğenmesinden önce geliyorsa burada kendimizi sorgulamamız sağlıklı olabilir. Sergilenen bu davranışlar samimi duygularımızı yitirerek insanlara kendimizi ispat etme çabası haline dönüşüyor. Sosyal medya bağımlılığı yersiz kıskançlıktan beslenen kaygı durumunu da arttırıyor. Beraberinde eşlerin birbirlerine olan saygılarının azalmasına kadar varıyor.Sağlıklı bir ilişkide eşlerin önceliğinin sosyal mecralar değil öncelikle aile kurumu olması gerekiyor.