Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Çipras'la düzenlediği basın toplantısında; Lozan, Fethiye Camii, Kıbrıs, FETÖ'cülerin iadesi ve Batı Trakya konuşuldu.
Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslar için Yunanistan'ın başkenti Atina'da.
Cumhurbaşkanı, Yunan Cumhurbaşkanı'nın ardından Yunan Başbakanı Aleksis Çipras'la görüştü. İki lider görüşmenin ardında ortak açıklama yaptı.
Soru-cevap kısmında Yunan basınından bir gazetecinin sorduğu Lozan, Kıbrıs sorusuna ise liderler şu cevapları verdi:
Aleksis Çipras: "Lozan Anlaşması'nın güncellenmesi için 9 diğer ülkeyi de aynı masaya toplamamız lazım. Yunanistan'ın toprak bütünlüğüyle ilgili olarak herhangi bir durum söz konusu değil. Gerçek biraz karmaşık kanaatimce. Bizim hükümetimiz Yunanistan vatandaşı Müslümanlarla ilgili hassas davranmaktadır. Azınlık konularıyla ilgili, yaşam standartlarının yükseltilmesiyle ilgili adımlar atılması gerektiğine katılıyorum. Ancak Yunanistan'daki Yunan vatandaşlarıyla ilgili konular başka ülkeleri ilgilendiren konular değil, bu bizim meselemiz. Sayın Erdoğan'ın Ege'deki ve Kıbrıs'taki fikir ayrılıklarıyla ilgili bahsettiğini duydum. 43 yaşındayım ve bu mesele sürekli tartışılıyor. Sevgili Cumhurbaşkanı bu durum 43 yıldır devam ediyor. 43 yıl önce yasadışı bir işgal olmuştu bu nedenle bu konu ortaya çıktı."
Recep Tayyip Erdoğan: Her şeyden önce Batı Trakya'da baş müftü meselesinin atanmış veya seçilmiş olması konusu ciddi bir yaradır. İnanıyorum ki Sayın Çipras gerekli adımı atacaktır. Bir diğer husus, bunu iç mesele olarak görülmesi hoşumuza gider ancak müsaade ederlerse ricada bulunuruz, çünkü soydaşımızdır bu insanlar. Kıbrıs konusunda da ben de 63 yaşındayım, bu işi çözmenin yollarını arayacağız. Ciddi bir tecrübem var, takip ettiğim süre var. Bu takip ettiğim sürede minderden kimin kaçtığını da biliyorum. İki de bir Kıbrıs'taki askerlerimiz konuşuluyor.Tamam da Yunanistan asker bulundurmadı mı? Eğer Kofi Annan'ın planı uygulansaydı bunlara gerek yoktu. Kim bu plana ters hareket etti, Güney Kıbrıs. Temenni ederim ki daha ortak çalışır ve birçok konuyu birlikte ele alır sorunları çözeriz.
Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları:
"Atmamız gereken önemli adımlar var. İkili ticaret hacmimiz 2.6 milyar dolar. Hedefimiz 10 milyar dolardı. 2014'ten sonra bir geri gidiş oldu. Temennim odur ki bunu yeniden tamamlarız. Ulaştırma projelerine önem vermeyi hedefliyoruz. İstanbul-Selanik feribot hattı gibi ulaşım projelerine hız vermeyi planlıyoruz. Türkiye uzun yıllardır PKK, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadele ediyor. Bizimle en rahat empati kurabilecek ülkelerin başında Yunanistan geliyor. Yunan güvenlik ekiplerinin attığı adımları takdir ediyoruz. FETÖ militanlarının adaletle yüzleşmesi büyük önem taşıyor. Sayın Çipras ile olaydan sonra başlattığım görüşmede ve bugünkü görüşmede Yunanistan yargısına çağrım var, gecikmiş adalet adalet değildir. Bunların Türkiye'ye iadesi mümkündür.
Müslüman azınlığın durumunda iyileştirmeler yapılmasını talep ettim. Lozan Türkiye ile Yunanistan arasında bir anlaşma değildir. Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Batı Trakya'daki Müslümanların hukukunu korumak Yunanistan hükümetinin sorumluluğundadır. Şu anda 15 bin euro kişi başına geliri var Yunanistan'ın ama Batı Trakya'da bu rakam 2 bin euro civarında. İnançlarını yaşama konusunda da sıkıntıları var. Başmüftüleri atama ile geliyor, Lozan seçim diyor. Türkiye'de patrik seçimle geliyor. Sen Sinod Meclis'i seçer. 15 yıldır bütün arkadaşlarımıza bunu söyledik ama hiçbir netice alamadık. Bu da Lozan.
Çok daha farklı konular da söz konusu. Bizim toprak bütünlüğüyle ilgili bir sorunumuz yok. İnanç hürriyeti deniliyor. Burada bir Fethiye Camii meselemiz var. Atina'da bir cami sorunumuz var. Ama Türkiye'de Hristiyanların kiliseleriyle ilgili bir sorun yaşamadık. Şu anda Sümela Manastırı'nı koşullar zor olsa da bitireceğiz. Tüm Hristiyanların hizmetine sunacağız. Biz inanç hürriyetinden korkmuyoruz. Ama Batı Trakya'da bu sorunu bir an önce aşalım. Artık bunlar bizim masamızda durmasın.
Bir diğer konuda özellikle ana vatan ve garantör Türkiye olarak Kıbrıs meselesi. Ben bu konuda aktif rol aynamış bir kişiyim. O zaman Davos'ta Kofi Annan benden rica etmiştir. Ben 3 kez teşebbüs ettim, bir daha denemek istemiyorum dedi. Dördüncüsünü yapalım dedim, tamam dedi. Çalışmalarımıza başladık. Final çalışmasını İsviçre'de yaptık. Karamanlis o zaman Yunanistan Başbakanıydı. Güney Kıbrıs masadan çekilmek istedi. Türkler yüzde 60'dan fazla evet dedi. Güney Kıbrıs hayır dedi. Oradan sonra Güney Kıbrıs AB'ye girdi. O süreci de ben yaşadım. Şimdi yine İsviçre'de Cenevre'de bir araya geldiler. Sonunda masadan kim çekildi, Güney Kıbrıs çekildi. Hep beraber o süreci yaşadılar. Biz adil ve kalıcı bir çözüm istiyoruz. Ama Güney Kıbrıs'ın böyle bir sorunu yok. Hep kaçamak yollara başvurup yine olmadı diyorlar.
Ege'deki meselelerde sürekli istikşafi görüşmeler yapıyoruz. Biz bundan kaçmıyoruz. Bu görüşmeleri her zaman yapabiliriz. Ama bütün mesele adil olalım. İşin üzerine gidelim. Bardağın boş tarafıyla uğraşmayalım. Bizim zaman kaybına tahammülümüz yok. Bu işi başarmamız lazım. Adanın geçekleriyle ilgili adımları atmamız lazım.
3 milyonu aşkın mülteci şu anda ülkemizde. 30 milyar doları aşan harcamamız oldu. AB 6 milyar euro destek verecekti, gelmedi. Sözü veren AB, yerine getirmeyen AB. Bunları acımasızca görüyoruz. Dün ABD Başkanı Trump tarafından yapılan Kudüsaçıklamasına değinmek istiyorum. Barış adına talihsiz bir açıklamadır. Yapılan açıklama uluslararası hukukun ayaklar altına alınmasıdır."
Aleksis Çipras'ın açıklamaları:
Aramızdaki diyalog kanallarını güçlendirmeliyiz. Aramızda bir güven ilişkisi oluşturabilmeliyiz. Biz anlaşmazlıkların arkasına gizlenmeyi değil bunları çözmeyi düşündük. Ege ile ilgili konuları konuştuk. Ege'deki gerginlikten bahsettik. Yunanistan'ın hava ihlali bizim ilişkilerimiz açısından bir risk teşkil ettiğini söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının hem Kıbrıs halkı hem bölge halkı için önemli olduğunu görüştük. Yabancı askerlerin olmayacağı bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmasından yana olduğumu söyledim. Türkiye ile AB arasında imzalanan anlaşmayı konuştuk. İki ülke yetkili makamlarının daha yakın işbirliğini konuştuk. Cumhurbaşkanı ile AB-Türkiye arasındaki ilişkilerin önemini konuştuk. Demokratik reformlara desteğimizi ilettim. Avrupa'ya yönelen demokratik bir Türkiye'yi Yunanistan'ın her zaman destekleyeceğini söyledim. Güvenlik konusundaki işbirliğimizin daha derinleştirilmesini konuştuk.