Cumhurbaşkanı Erdoğan, "milli seferberlik" sözlerine açıklık getirdi. "İş adamlarına piyasayı hareketlendirin" diyen Erdoğan, Benim dediğim milli seferberlik eline silah al çık değil. Milli seferberlik budur." dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şişli Marriott Hotel'de yapılan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Genel Kurulu açılışına katılanlara hitap etti.
Konuşmasında "Seferberlik" sözlerine açıklık getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vermeye devam edecek. İş dünyasından tek beklentimiz piyasayı hareketlendirmesidir. Herkesin bekleme durumuna geçmesi en büyük sıkıntıdır. Bu yüzden milli seferberlik diyorum. Benim dediğim milli seferberlik eline silah al çık değil. Milli seferberlik budur." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
- 30. Genel Kurul demek, 30 yıl demektir. Bugüne kadar DEİK çatısında hizmet veren, gayret gösteren herkese şükranlarımı sunuyorum. Yurtdışı seyahatlarimde birlikte olduğum DEİK'e çalışmalarında başarılar diliyorum. Daima yanınızda olmaya devam edeceğimi belirtmek isterim.
- Türkiye'yi 1 trilyon dolar dış ticaret, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmeyi ancak çalışarak ulaşırız. 2023 hedeflerimize en sağlam sahip çıkanların başında işadamlarımız özellikle DEİK geliyor.
Milletimiz ülkesine güvenen işadamlarımızı unutmayacaktır. Bugünler çok önemlidir. Türkiye ekonomisine yönelik saldırıların boşa çıkarılması konusunda devletle sizlere de önemli görevler düşüyor. Yatırım, proje erteleyen herkes ekonomimize saldıranlarla aynı saftadır.
"MİLLİ SEFERBERLİK ELİNE SİLAHI AL ÇIK DEĞİL"
- Hükümetimiz iş dünyasına, esnaflara çok destek verdi. Vermeye devam edecek. İş dünyasından tek beklentimiz piyasayı hareketlendirmesidir. Herkesin bekleme durumuna geçmesi en büyük sıkıntıdır. Bu yüzden milli seferberlik diyorum. Benim dediğim milli seferberlik eline silah al çık değil. Milli seferberlik budur.
"BU ADIMLARLA KUR BASKISINI ÜZERİMİZDEN ATACAĞIZ"
- Döviz dahil bu hava besliyor destekliyor. Sınırlarımız içindeki ve dışındaki terörle nasıl çalışmadaysak, ekonomimizde de aynı çalışmayı yapmalıyız. Dövizinizi bozdurun dedim. Birileri döviz spekülasyonu ile ekonomimize yön vermeye çalışıyor. Hiçbir rasyonel sebep yok. Amaç siyasi operasyonlara zemin hazırlamaktır. Komşulara da yapılıyor. Rusya, Çin, Azerbaycan... Biz bu oyunu bozacağız. Yerli paraya geçerek bu adımları atıp kur baskısını atacağız üzerimizden.
- Küresel ekonomi etkisi ile bir kriz yaşadık. Gezi Olayları'nı hatırlayın. Ne diyorlardı; 'Tüketmeyin ekonomi dursun diyorlardı.' 17'25'in hedefinde işadamlarının da olduğunu biliyorum.
- Son günlerde kurda yaşanan dalgalanmaya karşı 15 Temmuz'da milletimizin yaptığı, bizim aldığımız tedbirler gibi kararlı durmalıyız. Yatırım yapın. Üretin diyorum. O yüzden faizin düşürülmesinden bahsediyorum. Burada yine söylüyorum. Bize zerk edilmeye çalışan zehrin panzehiri bunlardır. Onun için diyorum faizin düşmesi lazım, kamu bankaları dahil. Sözleşme, sözleşmeyi okuyamıyorsun bile.
Önüne ne konursa imzayı atıyorsun. Böyle tezgah olmaz. Bunu Cumhurbaşkanı söylüyor diye beyefendiler rahatsız oluyor, neden rahatsız oluyorsun. Ben dertliyim. Bu ülke en zor şartlarda yatırım yapılırsa ülke çökertilemez. Ama diğer türlü ülke durur.
"NEREDE ZENGİN BATI?"
- Bir kardeşim biz 100 milyon doları TL yaptık dedi, mesele budur. Yatırımlarımızı biz TL ile yapacak olursak bu ülkenin belini kimse kıramaz. Zaten kıramayacaklar ben inanıyorum. Şu anda terörle mücadelemizde bakın bunca harcalamalarımız oluyor. Kolay değil, az para gitmiyor. Mültecilerle ilgili harcama sadece 20 milyar dolar. Basit rakam değil. Nerede Batı, hani zengin Batı nerede? Hani insan hakları. Lafa gelince bakıyorsunuz hemen şöyle bir tane hayvancık petrol yığınları arasına düşünce dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Akdeniz'de Ege'de ölen sayısı milyon oldu. Mülteciler konseyi açıklama yaptı. Açıklama yapsa ne olur. Botların içinde botlar şişleniyor o insanlar ölüyor. AB'nin Türkiye'ye verdiği söz var; 3 milyar euro vereceğiz. 677 milyon dolar. Bize vermiyor. Nerede, yok. Bizden fazla gayri safi milli hasılaları. Bunların insanlık, ezilen, mağdur diye dertleri yok. Bu dert bizde var.
"MÜSLÜMAN SOKULDUĞU DELİKTEN BİR DAHA SOKULMAYACAK"
- Cumhuriyet'in kuruluşundan önce 10 yılı ele alırsak 2 milyon kilometre kareden düştük. Bize Sevr'i dayattılar, Lozan'ı kabul ettik. Biz 17-18. asrın bir numarasıydık. Oradan bu noktaya kaldık. Şimdi de ne olacak, olsun biraz daha gidebilir. PKK denilen ahlaksız, alçakların istedikleri bu değil miydi? Bunlar Güney Doğu'da operasyon yaparken biz devlet kurma derdinde değil miydi? Şimdi bizim böyle bir derdimiz yok. Sizin gizli hikayelerinizi A'dan Z'ye biliyoruz. Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmayacak.
- Son 2 yıldır küresel ticaret hacmi ya daralıyor, ya da küçük bir artışla devam ediyor. Ekonomide son dönemde bir durgunluk olduğunu görüyoruz. Bir kısmı siyasi hesaplaşma ise bir diğer kısmı küresel ekonomideki sıkıntıların yansımasıdır.