Bilim insanları , yapılan araştırmaların son birkaç on yılda milyarlarca hayvanın yok olduğunu işaret etmesiyle "biyolojik yok oluş"u tartışıyorlar.
Araştırmalar, doğal hayatın son birkaç on yılda maruz kaldığı "biyolojik yok oluş"un Dünyanın altıncı kez "kitlesel yok oluş"a doğru ilerlediğini gösteriyor.
Yaygın ve ender türleri inceleyen bilim insanları, yerel ve bölgesel olmak üzere milyarlarca hayvanın yok olduğunu söylüyorlar. İngiliz The Guardian’ın haberine göre, Krizin sorumlusu olarak aşırı nüfus ve aşırı tüketimi işaret eden bilim insanları, bu durumun insanlığın hayatta kalma şansını da tehlikeye attığını söylüyorlar.
Bilim insanları, yapılan araştırmaların doğal hayatın bir biyolojik yok oluşla karşı karşıya kalmasının insan uygarlığının temellerine büyük bir darbe vuracağına işaret ediyorlar.
Meksika Ulusal Otonom Üniversitesinden Profesör Gerardo Ceballos, Durum o kadar kötü ki,ÿ konu ile ilgili sert bir dil kullanmamak etik olmayacaktır diyor.
Daha önceki araştırmaların, türlerin, milyonlarca yıl öncesine göre, büyük bir hızla yok olduğunu işaret ediyorlar ancak kitlesel yok oluşlar, biyo çeşitliliğin kaybı işe kıyaslandığında çok daha nadir görülüyor. Yapılan yeni araştırma konuya daha geniş bir çerçeveden bakarak, nüfusu azalan ancak halen yaygın olan türleri inceliyor.
Bilim insanları, nüfusu azalan binlerce türün ancak üçte birinin türünün tehlike altında olmadığını duyurdu. Kara hayvanları üzerinde yapılan araştırma, son yüzyılda, hayvanların neredeyse yarısının çeşitliliğinin yüzde 80ini kaybettiğini bildiriyor. Araştırma Dünyanın dört bit yanında milyarca canlının yok olduğunu gösterirken, bu durum Dünyanın altıncı kitlesel yok oluş yolunda tahmin edilenden daha yakın olduğunu gösteriyor.
BİYO ÇEŞİTLİLİK 20 YILDA BÜYÜK DARBELER ALACAK
Bilim insanları, biyolojik bir yok olmanın ekolojik, ekonomik ve sosyal sonuçları olacağı ve bu durumda insanlığın büyük bir bedel ödeyeceği konusunda hemfikir. Bu büyük kitlesel yok oluşu engellemek için halen çok geç olmasa da, biyo çeşitliliğin önümüzdeki 20 yıl içerisinde daha da büyük darbeler alacağı öngörülüyor.
Harekete geçmek için zamanımız kısıtlı. diyen Stanford Üniversitesinden Profesör Paul Ehrlich doğal hayatın çeşitliliği koruyan yasalara ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Duke Üniversitesinden Profesör Stuart Pimm ise altıncı kitlesel yok oluşun eşiğinde olduğumuzu belirterek, Dünyanın büyük kayıplar yaşayan bölgeleri olsa da kayda değer gelişmelerin olduğu bölgeler de var. diyerek, Güney Afrikada koruma altına alınan aslan nüfusunu örnek gösterdi.