İşinde, iş hayatında ve özel yaşamında başarıyı yakalamış insanlara oldum olası gıpta etmişimdir. Zira bu nitelikteki insanlar takdirin en büyüğünü hak edenlerdir. Toplumun ve iş dünyasının mihenk taşları durumundaki bu insanlar, hele de zirveye sıfırdan çıkmışlarsa, Anadolu deyimiyle ''Anadan babadan para görmedilerse, baba parasıyla caka satmıyorlarsa '' işte bunlar, baş tacı edilmesi gerekenlerdir.
Türkiye'de elbette bu nitelikleri taşıyan başarılı iş insanları var, lakin parmakla gösterilecek kadar da az olduğu inancını taşırım . Mesela 43 yıllık meslek hayatımda buna bir Vehbi Koç örnektir. Bölgemiz de ise muhtemeldir ki, örnek Zeki Zeray'dır.
Zeray Grup Başkanı Zeki Zeray'ı tanımam etmem. .. Yol yürümüşlüğüm , çay içmişliğim yok. Bugüne kadar da aynı ortamı teneffüs edebileceğimiz imkan olmadı. Ancak; başarılarını duydukça , hele de henüz çocuk yaşlarda çobanlık yaparak hayata başladığını , iş hayatına ise lahmacuncu olarak adım attığını öğrendiğimde ister istemez , merakım ağır bastı ve kapsama alanıma girdi.
Bir insan nasıl olurda sıfırdan , çobanlıktan , lahmacuncu olarak adım attığı iş hayatında bugün devasa bir grubun sahibi olabilir?
Us'umda yığınla sorular varken, bugün Zeka Zeray'la bir araya geldik. Şirketinin Medya ve Planlama Yöneticisi Yasemin Dinçok Hanım'ın davetiyle kendimizi Zeray'ın yanında bulduk. Genel Koordinatörüm Gül Akdemir ile birlikte Başiskele'de gerçekleşen yeni projeleri 'Dilasa Orman'ın lasman toplantısında, kısa süreli de olsa Zeray'ı anlamaya, öğrenmeye, tanımaya çalıştım.
Bir insanın beden dili, jest ve mimiği , kelime dağarcığı , hitabeti ve mütevaziliği bende her daim yer eder. Zeki Zeray kürsüde projelerinin ana temalarını anlatırken, bu mantıkla dinlemeye gayret ettim. Sonrasında sorularım oldu, yönelttim ve mükemmel ifadelerle cevaplarını aldım.
Toplantının bitiminden sonra, 'örnek daire'' dedikleri dairede herkesten uzak oturduğumuz kanepede, sohbet etme imkanı buldum. Bir insanı anında çözmem sadece üç saniye gözlerinin içine bakmamla gerçekleşiyor. Sanırım bu yetenek bana Allah vergisi. İşte bu yeteneğin bana verdiği ayrıcalıkla , Zeki Zeray hakkındaki intibalarımı yansıtmam gerekir.
Düşünebiliyor musunuz; Adam neredeyse 50 milyar liraya hükmediyor. Sadece Dilasa Orman projesi 2 milyarın üzerinde bir bütçe paketi taşıyor. 'Benim ' diyen nice sanayicilerden kat be kat bir bütçeyi, sermayeyi yönetiyor. Ve bu dev grubun başındaki insan, olabildiğince mütevazi, alabildiğince mağrur , nazik , kibar edalarda. Sanırım doğduğu toprakların , yani Bingöl'ün mayası üzerine cuk diye oturmuş. Kişilik karakteri ata topraklarından geliyor. Ve bu çok başarılı adam 1981 doğumlu.
Peki neden bu kadar başarılı sorusuna gelince....
Sanırım iş aşkı, disiplinli çalışması, parayı iyi yönetmesi, ileriyi görebilme ve hızlı karar verebilme yeteneği ağır basmış. Ve yine muhtemelen takım ruhuna değer veriyor olması. Orkestrayı iyi yönetiyor, kaptan köşkünde oturmanın sorumluluklarının bilincinde. İşte tüm ve ivmeler bir araya gelince de Zeki Zeray diye bir inşaat devi doğmuş oluyor.
Dönelim toplantıya... Bir kaç not aktarayım.
Harika bir misafirperverlik gördük. Beyaz yakalıların tümü görevlerinin bilincinde, mükemmel ev sahibiydiler. Bayan yöneticiler birbirinden zarif ve şık, erkekler de podyuma çıkacak mankenlerdi sanki. Güzel, iyi, akılda kalacak bir organizasyon düzenlemişlerdi.
Bundandır ki; Zeray Dilasa Orman projesi ve Zeray ekibi , aklımda hep kalacak.