Yerel seçimler, AK Parti ve Büyükgöz

Vaktinde yapılması muhtemel yerel seçimlere dokuz ay var. Lakin siyasi partiler için bu süre dokuz değil de, aslında üç-beş aydır. Zira , bir kaç ay sonra aday adayları , adaylığı düşünenler, adaylık için takla atanlar, aday olmak için kendini yırtanlar yavaş yavaş ortaya çıkacak. Aday belirleme süresine , adayın kendini ifade etme süresini de eklerseniz, demek ki dokuz ayın dört ayı zaten geçmiş olacak.
Belediye başkanlığı adaylığını isteyen ve düşünenleri bir tarafa koyalım... Mevcutlar da kenarda dursun... Yerel seçimlere giderken büyük ama çok büyük dahili ve harici siyasi ayak oyunlarının döneceğini söylememe gerek yok. Burada real olan bir şey var ; o da iktidar partisi AK Parti'nin ülke genelinde, özellikle büyükşehirler olmak üzere kaybettiklerini geri almak için yoğun mesai harcayacağı; muhalefetin de , özellikle CHP'nin eldekileri muhafaza etmek adına her türlü adımı atabileceği.
Bölgemize geleyim....
Şu bir gerçek ki ; AK Parti , 14-28 Mayıs'ta gerçekleşen seçimlerde Kocaeli'de kan kaybetti. Yedi olan milletvekilliği sayısını altıya düşürmek bir başarı öyküsü değil, başarısızlığın fotoğrafıdır. Yani hiç bir Allah'ın kulu kalkıpta, '' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden seçilmesini Kocaeli'de AK Parti başarılıdır '' diye izah edemez, etmemeli. Çünkü Erdoğan'ın ikinci turda Kocaeli'de aldığı oy oranı partisinin çalışmışlığını değil, aksine Erdoğan'ın halen gönüllerdeki idamesinin neticesidir.
Tam da yerel seçimlere hazırlanılan bu süreçte, öncelikle Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan adayı başta olmak üzere, ilçe belediyelerinin adayları belirlenmeye başlanıldığında birtakım paradamilere dikkat etmek gerekir.
Kaybetmemek için akıllı kararlar almak, mantıklı adaylar belirlemek, karşılığı olan isimleri sahaya sürmek gerekir. Bir şeyi daha açık söyleyeyim ; Sırf Erdoğan'ın varlığından dolayı '' AK Parti'de aday kim olursa olsun, şişeyi koysan kazanır'' dönemi bitmiştir. O nedenle siyasetin cazibesine, seçmenin nabzına, tabanın şerbetine göre aday çıkarmak artık masal olmuştur.
AK Parti'li yöneticilere, tabandan tavana hepsine düşen düşen bazı sorumluluklar var. Siyasi arenayı iyi koklayan bir gazeteci olarak edindiğim intibaları acizane yazmak elbette göremiz. O anlamda keskin ve kesin ifadelerle yazacağım ; AK Parti'nin Kocaeli ve ilçe yöneticilerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a vefa borçları var. Erdoğan'ın başında olacağı son yerel seçimlerde teşkilatlar göbeklerini çatlatmalı, uykuları haram olmalı, yedikleri gırtlaklarında kalmalı ki , kesinlikle Erdoğan için son seçimlerinde başarı elde etmek zorundalar.
Peki o başarının yolu nereden ve neyden geçer?
Bir örnekle çok basit teşbih yapayım...
Özellikle Gebze başta olmak üzere kesinlikle toplumda ve seçmen nezdinde karşılığı olan isimler aday gösterilmeli. Mesela; Gebze'nin mevcut başkanı Zinnur Büyükgöz'ü teşkilatı dahil kesinlikle istenmediği artık aşikar. AK Parti içinde bile Büyükgöz'ün başarısızlığı, seçmenin gözünde itibarının olmadığı, Gebzelilerin desteğini göremeyeceğinin söylendiğini sağır sultan bile biliyor.
Zinnur Büyükgöz'ü yeniden sahaya itmek, aday göstermek AK Parti'nin ilçede yılardır süre gelen iktidarının sonu olacaktır. Çünkü Zinnur Büyükgöz, AK Parti'linin bile yarın rey vermeyeceği bir isimdir. (Bu konuya ilerleyen süreçte sık sık değineceğim)
AK Parti demişken....
Toplumda karşılık bulan, herkesimden herkes tarafından benimsenebilecek, insanları ötekileştirmeden , kin ve nefretten ırak, toplumsal barış ve yerel yöneticiliği had safhaya çıkarabilecek yeni bir yüz, yeni bir isim, yeni bir şehremeni adayı göstermelidir. Diğer türlü 2024 yerel seçimeleri , AK Parti'nin Gebze'de çuvallayacağı seçimler olarak tarihe geçecektir.
Dilovası'na temkinliyim.... Hemşerim olan Hamza Şayir'in orada kime, ne için, ne hizmet yaptığını bırakın beni, Dilovası sakinleri bile halen anlamış değil.
Bu durumda Çayırova Belediye Başkanı Bünyamin Çiftçi ile Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık'ın performansı, insan ilişkileri , gönül dostlukları, geliştirdikleri projeleri , kazandırdıkları hizmetleri ve toplumu kucaklama başarıları nedeniyle daha bir sahiplenme duyusu içinde yollarına devam edecekleri kanati taşıdığımı da söylemeliyim.
En başta dediğim gibi yerel seçimlere dokuz ay gibi bir zaman görünse de, aslında 3-5 ay var. Ve bu kısa süre içerisinde AK Parti ya akliselim kararlar alıp aday çıkartacak, ya da Erdoğan'ın varlığına ihanet ederek partilerini eritecekler. Karar tabi ki onların.
Sonraki yazımda CHP ve diğer siyasi partilere de değineceğim...