CHP’nin liderliğine soyunan Muharrem İnce ile en son bir yıl önce, bir toplantıda bir aradaydık. O gün inceden inceye hasbihal ederken sohbeti liderlik konusuna getirmiştim. Boyu benden uzun olduğu için hafif eğilmesini istemiş, kulağına fısıldamıştım; Ufukta genel başkanlık düşüncesi mi var?
Muharrem İnce bu soruma epey gülmüştü, karşılıklı gülüşmüştük… Henüz Cumhurbaşkanlığı seçimi yoktu gündemde ve CHP 10 Ağustos seçimlerini yaşamamış, ‘çatı aday’ formulüyle de olsa ‘hezimete’ uğramamıştı.
Aradan geçen onca zamandan sonra, İnce’nin bugün liderliğe soyunmuş olduğunu görmek ve daha da önemlisi; Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı seçimini yaşamasıyla CHP başta olmak üzere, tüm muhalefet partilerinde değişikliğin de kaçınılmaz olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
Şu bir gerçek; 12 yıldır cumhur’un başında erk olan Ak Parti iktidarının ‘Yeni Türkiye’ söylemine muhalefette duyarsız kalmamalı, kendini yenilemelidir.
Hatırlayanlar olacaktır;
10 Ağustos öncesi bir yazımda Erdoğan’ın mutlak kazanacağını, CHP ve MHP’de seçim sonrası yenilik arayışlarına gidilmesi gerektiğini yazmıştım.
Bugün siyasette karşımıza çıkan manzara budur.
Madem ‘Yeni Türkiye’ diyoruz…
Ak Parti, Genel Başkanı ve Hükümet Başkanı ile yeni bir jenerasyon başlatıyorsa, Davutoğlu karşısında yeni bir muhalefet dönemide başlamalıdır. Zira bu yenilikler hem Yeni Türkiye siyasetinin gereksinimidir, hem de muhalefetin kendini yenileme ve değişen siyasi dengelere ayak uydurabilme manevra kabiliyeti olmalıdır. İhtiyaçtır.
Kain olmadığımdan Muharrem İnce kurultayda ne yapar bilemem. İsmet İnönü’yü deviren Bülent Ecevit mi olur, Ecevit’i deviren Deniz Baykal gibi mi gelir kestiremiyorum.
Çünkü siyasi partilerin tepesinde oturanların kurultay/konge öncesi hazırlıklarını yaparken, her türlü verileri kendi lehlerine uygulama çalışması içinde olduklarını bilirim.
Bu düşüncem Erdoğan’ın Ak Parti’si içinde geçerlidir, Bahçeli’nin MHP’si içinde..
Bilirim ki; salt üyeden il-ilçe yöneticisine, kurultay delegesinden MYK üyesine tüm partililer tepeden kıskaç altında tutulurlar. İşte o yüzden her siyasi partide kesinlikle ‘lider sultası’ hüküm sürer.
Buna rağmen CHP kurultayı birkaç sebepten dolayı çok önemlidir.
Muhalefetin yenilenmesi bakımından önemlidir.
CHP’nin güçlenmesi adına önemlidir…
‘Kasetle gelen lider’ gerçeğini sıfırlamak için önemlidir.
Yeni Türkiye sürecinde yeni ve güçlü muhalefet anlayışının filizlenmesi için önemlidir.
Sıraladığımız bu gerekçeler MHP içinde geçerlidir.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ülkemizde sadece Erdoğan’ı Çankaya’ya çıkarmamış, aynı oranda bazı gerçekleri de göstermiştir. CHP ve MHP liderlerinin artık değişmesi gerektiği, çağa ayak uyduracak ve çağın siyasi ihtiyaçlarına karşılık verebilecek yeni liderler gerektiği gerçeği bal gibi ortadadır..
MHP tabanından günbe gün yükselmeye başlayan seslerin sebebi de budur.
Hani CHP’nin meşhur sloganı var ya; ‘’CHP Değişimin Gücü’’
İşte o değişim önce CHP’nin içinde olmalıdır.