Vali Topaca ve “İl” Mevzumuz

Yıllardır yazıp çizerim. Hatta bu yönde oluşturulan platformda  görev aldım. Başkent dahil tüm yolları aşındırdık.

Gebze’nin il olması için verdiğimiz mücadele   az çok bilinir. Bu konuda epey dirsek çürüttük. Ve her defasında ‘’Gebze mutlaka il olmalıdır’’ dedik. Bu görüşümüzü 15 yıldır haykırıyorduk.

Ta ki, düne kadar.

O gün  Kocaeli Valisi Ercan Topaca ile Şekerpınar’da ki Working Otel’de bizim Soner Kılıç’le beraber  kahvaltıda bir araya geldik. İtiraf etmeliyim ki; Vali Topaca’nın etkisi altına girdim.. Onun sadece vali olması, veya adaşım olması değil elbette beni etkileyen durum.

Gazeteciliğe başladığım yıllar  Ertuğrul Ünlüer’in valilik dönemine denk düşer. Ardından  Efsane  Vali İhsan Dede’yi tanıdım. Bende iz bırakan valilerin başında  merhum Dede gelir. Belki de tekti. .O günden bugüne kaç vali tanımışım Kocaeli’nde,  bir çırpıda sayamadım. Fakat son günlerde kendimi yoklayınca bakıyorum ki, Vali Ercan Topaca’nın çekim alanına giriyorum.

 İrade dışı bir şey bu.  

Kendimi sorguladım, Topaca’yı gözlemledim ve ‘’Evet Sarıçam, bu Vali seni fena etkilemiş.’ hükmüne vardım.

Peki niçin böyle oldum.?

Bu soruya cevabı vermek için önce Topaca’nın icraatlarını ve düşüncelerini analiz etmem gerekiyordu. Öyle de yaptım. Nitekim bu değişimi o gün Vali’ye aktardım..

Evet, yıllardır üstüne basa basa savunduğum ‘’Gebze il olmalıdır’ yönündeki düşüncemden vaz geçiyorum.

Vaz geçtim !

Çünkü , Gebzelilerin yıllardır özlemini çektiği  ‘’Vilayet’’  ve ‘’Vali’’ beklentisine gerek kalmadığını düşünüyorum. Bu düşünceme vesile olan ise  Topaca’dır. Ve ümit ediyorum ki, bir gün Topaca’dan sonra gelecek olanlarda adaşımı örnek alırlar.

Gerekçelerimi açayım..

O gün kullandığı şu cümle önemliydi Gebze için...’’Göreve başladığımdan beri Gebze bölgesine pozitif ayrımcılık  yapıyorum.’ Demek istiyor ki, ‘’Gebze’ye iltimas geçiyorum. Ayrıcalık tanıyorum, diğer ilçelere nazaran çok daha fazla ilgileniyorum.’’

Doğru mu?

Evet doğru... Her hafta Çarşamba günleri Gebze’de tam gün mesai harcaması bir gösterge. Sıklıkla Gebze bölgesine gelmesi, her davete icabet etmesi, köyleri karış karış gezmesi, kent meydanına inip halkla kucaklaşması , Gebze’nin sorunlarıyla birebir ilgilenmesi ve sorunları çözmesi diğer örnekleridir.

Ki, tüm bunlara şahidiz biz.

Bir özelliğini daha o gün yakaladım. Kocaeli’nin her köşesini avucuna harita çizmiş gibi biliyor. Köy köy, mahalle mahalle... Geçmişe yönelik notları ve hafızası da mükemmel. Bir de devlet adamlığı tarafı var.

 ‘’Devlet ciddiyetine’’  ‘’mütevazilik’’  kabiliyetini eklemiş. Öyle suratı asık kaşları çatık, klasik devlet adamı portresinden uzak bir mizaç.

Topaca ile kahvaltı yaparken Gebze’ye yönelik düşüncelerini dinledim. Sadece Gebze değil elbette. Dilovası, Darıca, Çayırova  dahil. Eğitimden sağlığa, spordan çevre temizliğine, sosyal yaşamdan asayişe dikkat çekmediği nokta kalmadı.

Bir kez daha anladım; Bu Vali bizi bizden daha çok düşünüyor. Siyasetten ve polemikten uzak dururken, icraatı öncelik tutuyor.

Örneğin; ‘’Sayın Vali, son günlerin moda sorunu olan kızlı erkeli öğrenci meselesi var. Maluk Kocaeli’de üniversite kenti. İzmit’te, Gebze’de özel ve resmi yurtlar var. Öğrenci evleri var. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir? Adana örneği bir uygulama, operasyon,çalışma oldu mu, ne düşünüyorsunuz?’’ diye sordum.

Vali Topaca’nın verdiği cevap ; ‘’ Hukuk her şeyin üstüdür. Konut  dokunulmazlığı anayasada güvence altına alınmıştır. Yasalar ne emrederse biz öyle çalışırız. Bugüne kadar o yönde ilimizde bir çalışma olmadı, şikayette gelmedi. Konut dokunulmazlığına saygı duyarız.’’

Valinin bu cevabından benim anladığım;  ‘siyaset  uğruna şov peşinde koşmayız’ yönünde oldu. Yanılıyor muyum, yanılmıyor muyum bilmiyorum. Ancak bildiğim iki şey var.

Bir; Ben Gebze’nin il konusundan vazgeçtim, fikrimi rafa kaldırdım. Sebebi Vali Ercan Topaca’nın Gebze samimiyetidir.

İki: Bu vali gerçekten güzel insan.