Birkaç gündür Gebze Belediye Başkanı Adan Köşker’in saha çalışmaları dikkatimi çekiyor. Gelen haberler, gönderilen fotoğraflar, hemen her cadde de olur olmaz karşılaşmalarımız, ister istemez Köşker’i yakından takip etmeme vesile
Birkaç gündür Gebze Belediye Başkanı Adan Köşker’in saha çalışmaları dikkatimi çekiyor. Gelen haberler, gönderilen fotoğraflar, hemen her cadde de olur olmaz karşılaşmalarımız, ister istemez Köşker’i yakından takip etmeme vesile oldu.
‘’Bu adam hiç uyumaz mı?’’ sorusunu sıkça soruyordum kendime..
Cidden ‘Adnan Köşker günde kaç saat uyuyor, günlük program akışı nasıldır’’ diye merakım artmaya başlamıştı ki, cevabı kendiliğinden geldi.
Buna geleceğim..
Ama önce Köşker’in performansıyla ilgili gözlemlerimi yansıtmak istiyorum. Zira yerel seçimlere yön verecek bir çalışmadır o.
Uyku..Uyumak..Uykuyu sevmek veya sevmemek.
Siyasette çok önemli unsurlardır bunlar. Çünkü bilirim ki , iki tür siyasetçi vardır. Birincisi uykucudur, uyur, uyumayı sever. Diğeri ise, hizmet etmeyi uykuya tercih eder. Su uyur ama siyaset eden uyumaz gibi.
Gebze Belediye Başkanı Köşker’in ‘’uyur mu uyumaz mı’’ durumunu merak edince başka kanılara da yönlendim. Köşker için, ‘’Uyumayı sevmeyen adam’’ demek doğru olur.
Şayet Köşker uyusaydı ne olurdu?
Öncelikle Gebze’ye beş yıl boyunca proje ve hizmet kazandıramazdı.. Siyaseten güç elde edemezdi. Gebze’de her kesimce böylesi sevilemezdi. Ve daha da önemlisi yenden aday gösterilemezdi. Altını çoktan oyarlardı.
Tabii bu ‘uyku’ tabirini teşbih yapıyorum.. ,
Hem icraatta uyumamak , hem de siyaseten uyumamak gerekir. Eğer bir siyasetçi uykucuysa zaten onun ömrü bir dönemle sınırlıdır. Ömrü uykuda geçenin başarı şansı da olmaz.
Demek ki, başarılı siyasetçi uyuyan değil uyanık olandır. Köşker buna örnektir. Sadece uyumamakta yetmiyor elbette..Uyanık olmakta gerekli. Halkta, yani seçmenle ilişkiler gönül bağında birleşmeli. Öyle olunca siyasi parti misyonu belirli bir düzeyden sonra ortadan kalkıyor ve siyasetçi tümüyle halka mal olabiliyor. ‘’Şu partinin adayı, bu partili başkan ‘’ ifadeleri bir süre sonra yerini
‘Bizim Başkan’ tanımlamasına bırakıyor.
İşte Adnan Köşker’de bana göre artık bu niteleme içine girmiştir. Bizim Başkan.
Eğer bugün Gebze’nin her mahallesinde, her hanesinde Köşker’in insani duruşu ve üstün karakteristik özelliği puan topluyorsa, bu ayrıca 30 Mart sonuçlarının da işaretidir.
Uyumamanın mükafatıdır Köşker bakımından..
Dönelim en başa…
Köşker hiç uyumaz mı?
Merakım buydu..
Öyle ya, gecenin 02.00’sinde Kent meydanında, sabahın 06.00’sında Mevlana Mahallesi’nde, öğlenin 13.00’ün de çarşıda, akşamın 17.00’sin de başka bir yerde..
Hadi;
Makamdaki randevuları yazmayayım..
Ankara programlarını görmeyelim.
Katıldığı cenazeler, düğünler cabası.
Sabah namazı farz.
Proje toplantıları sıradan..
Saha denetlemeleri rutin.
Parti çalışmaları şart.
Bu kadar dolu, yoğun, normal üstü bir tempo da çalışan Köşker hiç uymaz mı arkadaş? Bir insanı böylesi çalışma azmi ile dolduran onun hizmet sevdası değil de nedir.?
Elbette bu tür insanlar toplumca sevilip destek görecektir. Adnan Köşker’de buna canlı örnektir.
Şayet Gebze’de böylesi destek buluyorsa, artık inanıyorum ki, mensubu olduğu partisinin ötesinde kişisel becerileri ve halkla olan gönül bağındandır. O yüzden 30 Mart’a en yakın ve en rahat aday Köşker’dir. Bu satırların yazarına kızabilirsiniz , bu denli açık yazdığım için. Lakin gördüğüm, bildiğim, toplumun benimsediği Köşker gerçeklerini de kabul etmek gerekir. Zira, 30 Mart seçimlerine uyumayan bir adamın girdiğini ve kitleleri peşinden sürüklediğini yazmakta bir gazetecinin görevidir.
Uyku konusuna gelince…
Köşker’in her gece 03.00’den önce yatmadığı, sabah namazıyla da uyandığını bilgisini aldım..
Bir dip not düşeyim.. Köşker’le ilgili farklı bir yazı kaleme alacağım. Belgesiyle birliktegöreceksiniz. Ve niçin Gebzelilerin o denli desteklediğini daha iyi anlayacaksınız.