Yerel seçimlerin üzerinden neredeyse dokuz ay geçti. Bizimkine biraz ihmalkarlık, biraz da fırsat bulamamak diyelim. Bu kadar süre geçmesine rağmen kısmet bu güne imiş. Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar’ı ancak ziyaret edebildik makamında. ‘Hayırlı olsun’ dedik, olup biteni konuştuk.
Toltar’ın düşüncelerini ve bende kalanları yansıtmadan önce, us’umda
kalan izlenimlerimi aktarayım.
Özel kalem’de ikram edilen çayı içerken biraz nostalji yaptım. Bebekliği-çocukluğu Dilovası’nda geçmiş, ardından Dilovası Belediyesi’nde yedi yıl ‘Başkan Danışmanı’ görevini üstlenmiş bir gazeteci olarak şunu kesin dille ifade edebilirim; Dilovası’nda yaşayanların belediyeye bakışı ve beklentisi hiç değişmemiş. O yüzden Allah, Ali Toltar’ın yardımcısı olsun.
İnsanlardaki zihniyet aynı, beklenti aynı, yaklaşım aynı, dert aynı, felsefe aynı. Oysa mimari ve kentleşme noktasında değişen ve gelişen Dilovası’nda kökten değişim gerekiyor. En azında belediye kurumuna ve reis’e bakışın değişmesi şart.. Modern hayat bunu gerektiriyor çünkü. Yani belediyecilik; o kentte yaşayan her ferde bireysel katkı sunacak bir makam değildir. Bunun idrak edilmesi gerek. Ama ne yazık ki, o gün Toltar’ın makamına geçmeden önce beş dakika beklediğim özel kalemde , her dönem şahit olduğum fotoğrafları gördüm.
Bir türlü değişmeyen insan portreleri…
Kulak misafiri olduğum birkaç örnek vereyim.
Kadının biri… Başkanı bekliyor. Özel kalemde derdini anlatıyor ; ‘’Evimiz orman arazisinde, yıkacaklar. Başkan devreye girsin, evimizi kurtarsın.’’
Adamın biri..Başkanı bekliyor, anlatıyor; ‘’Oğlum askerde , izine gelecek yol paramız yok. Başkan otobüs bileti alabilir mi?’’
Kadının biri.. Başkanı bekliyor; ‘’Umut Tepe’de kayınbabam yatıyor, hasta. Kan kanseri. Başkan’dan yardım istemeye geldim.’’
Adamın biri, Başkan’ı bekliyor; ‘’Annem Ankara’da hastanede yatıyor. Başkan’ın Ankara’da tanıdıkları vardır, bir telefon açsa yakından ilgilenseler.’’
Adamın biri..’’Oğlum sıvacı, ellerindeki iş bitti. Başkan’a söyleyeceğim oğluma sıva işi bulsun.’’
Kadının biri…’’Ben Ak Parti’ye oy verdim. Ali Bey’e oy verdim. Dört çocuğum öğrenci.Havalar soğudu, bize yardım etsin.’’
Bu yazdığım konuşmaları sadece ben değil, orada bekleyen herkes dinliyor, o yetmiyor kendi aralarında konuşuyorlar, hatta bir an önce başkanla görüşebilmek için sıra kavgasına dahi giriyorlardı.
1987 yılından beri Dilovası Belediyesi’nin kaptan köşkünde oturan tüm Şehreminlerin çalışmalarını ve sosyal yaşama dair çabalarını yakından bilirim. Ercan Dalkılıç, Halit Yaşar, Musa Kahraman , Cemil Yaman ve şimdi de Ali Toltar. Aslında kaderleri hep aynı. Üç tepe arasına sıkışmış dar gelirli bir toplumu refah içine çıkarma mücadelesi.
Belediye Başkanı denilince, her haneye ve her bir insana sanki özel hizmet yapması gereken seçilmiş bir insan anlayışı…Ve bu anlayışın süre gelen alışkanlığı ve yanlışlığı.. İşte o yüzden yukarıda ‘’Allah , Ali Toltar’a yardım etsin’’ dedim.
Dilovası’nda değişmeyen tek zihniyet bu işte. Bundandır ki Dilovası’nda Belediye Başkanı olmak Türkiye’deki en zor başkanlık koltuğuna oturmaktır.
Toltar’ın odasına girdiğimde gördüğüm manzarayı aktardım…
‘’Değiştireceğiz’’ dedi Ali Toltar…
Ve devam etti: ‘’ Dilovası’nda çok şey değişecek. Eğitim seviyesi arttıkça bazı ön yargılar bitecek. Sosyal yaşam bizim için çok önemli. Bir yandan şehir kültürünü geliştiriyoruz, diğer yandan kentleşmede büyük projeler hazırlıyoruz. ‘’
Ali Toltar’ı çok iyi tanırım… Bu satırların yazarının o belediyede görev yaptığı yıllarda Toltar’da inşaat mühendisi olarak fen işleri servisimize yeni başlamıştı. Öncesini de bilirim. Hatta neredeyse çocukluğunu.
Şimdi o mesai arkadaşımla Gazeteci-Belediye Başkanı kimliklerimizle Dilovası’nı konuşuyorduk. Çok güzel şeyler anlatıyordu. Devasa projelerden bahsediyor, kafasında oluşturduğu ‘Yeni Dilovası’nın’’ ip uçlarını veriyordu. Şahsen Ali Toltar’a inanıyorum.
Açayım…
Öncelikle Toltar, çekirdekten Dilovası adamıdır. Dolaysıyla hem hayallerinin Dilovası’nı, hem de modern yüzyılın içinde yer alması gereken Dilovası’nı iyi biliyor.
İkincisi; İnşaat Yüksek Mühendisi olması onun şehircilik anlamında ki en büyük avantajıdır. Beyninde tasarladığı kenti hayata geçirebilecek mesleki donanıma sahiptir.
Üçüncüsü; Yalan söylemeyi bilmez, insanları kandırmaz, koltuk uğruna halkını kullanmaz, sözünde durur, rehavete girmez, vatandaşı hakir görmez. Egoist de değildir, kibirli de.
Böyle bir Ali Toltar’ın Dilovası’na kazandıracağı ve katkı sunacağı bir çok önemli projelerini dinledim o görüşmede. Tek tek saydı hayalindeki Dilovası’nı.
Hepsini detaylı yazarsak neredeyse kitap olur…
Mesela ‘iz’ bırakmak istiyor. ‘’Gelecek dönemlerde de aynı görevde bulunmayı istiyor ‘’ izlenimi edindim. ‘’Bunu nereden anladın?’’ diye merak edenlere söyleyeyim; anlattığı projelerden.
Yaşanabilir, kent kültürü üst seviyeler çıkmış, sadece sanayi değil sosyal yaşamıyla da ülke gündemine girebilecek bir Dilovası projesi geliştirmiş. Eğitimden sağlığa, spordan sanata, altyapıdan üst yapıya , hatta asayişe kadar birbirinden önemli projeler detaylandırmış. En çokta ilçenin estetiğine yönelik projeye kafa yormuş. Çocukların geleceğini çok önemsiyor.
Yazımızı Ali Toltar’ın sözleriyle bitirelim…
Diyor ki Toltar; ’’ Yeni bir Dilovası kuracağız. Çerkeşli yönünde yepyeni bir kent doğacak. Kentsel dönüşüme ağırlık vereceğiz. Gecekondu yapılarından modern binalara geçiş sağlayacağız. Belediye olarak vatandaşa bu yönde sınırsız destek sağlayacağız. Yeni yapılarda estetik şartı arayacağız ve destek vereceğiz. İlçemizde üç tane büyük boya fabrikası var, bunlarla protokol yaparak vatandaşların evlerinin dış cephelerini modernleştireceğiz. Ana caddelerdeki tüm yapıları elden geçireceğiz. Dilovası’na girildiğinde ‘Bağdat Caddesi’ne girilmiş gibi olunacak,yani temiz, bakımlı binalar göreceksiniz. Vatandaşlarımız belediyenin hayır kurumu değil hizmet kurumu olduğunu idrak edecek.‘’
Sonuç; Toltar’ı dinlerken istemeyerek bir an gözlerimi kapatıp hayal ettim. Olabilir miydi, cidden Toltar hayalindeki Dilovası’nı yaratabilir miydi? Yaratmak elbette Allah’a mahsus ama, Toltar’ın tüm anlattıklarını icraata geçireceğini düşünmeden edemedim.
Zira ,Dilovası’nın cefasını çekmiş bir Başkan, şimdi halkına sefa çektirme derdinde. Tabii ki bu işler azim, yetenek ve olanaklarla oluyor.
O da Ali Toltar’da şimdilik var. Gerisi kader.