Muhtemeldir ki ; Emniyet Müdürlerine soracak olursanız , emniyet tarihinde belki de hiç görülmedik oranda ihbar yoğunluğunun yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Yine muhtemeldir ki ; Cumhuriyet Savcılarının kabul ettikleri dosyaların çoğunluğunu, hain FETÖ örgütüyle alakalı şahıslar oluşturuyordur.
Hatta küçük vakalarla ilgili savcıların dosya kabul etmedikleri, terör ve cinayet dışında pek çok dosyanın uzlaşma yöntemiyle karakollarda neticelendiğini söyleyebiliriz.. Yani bu denli yoğun ve yorucu günler yaşıyor adli merciler.
Böylesi yoğunluk içinde bile ‘Gün bugündür, haydi bel altı vurmaya veya çamur at, iftira at, asılsızda olsa ihbar et’’ mantığıyla kamuoyu oluşturmaya art niyetli olanları da unutmamak gerek.
Ak ile karanın ayırt edilmesi gereken hassas, çok hassa bir süreçteyiz. Bu süreçte özellikle medya mensuplarına büyük sorumluluk düştüğünü hatırlatmakta yarar var. Kin, öfke, nefret, çamur at politikalarından uzak durulması, özel ve kişisel hesaplarla topluma mal olmuş bireyleri zan altında bırakacak haber ve yorumlardan kaçınılması gerekir.
Şuuraltı duyguları, şahsi siyasi hesaplarla örtüşmek elbette medyaya bir şey kazandırmaz. Sadece bilgi kirliliği oluşturur. Aslında medya şu günler ciddi sınavdan geçiyor. Özellikle yerel basınımız.
Kimin eteğinde ne var, kim kime hasım, kim hangi siyasetçiye ‘fırsattan istifade çamur at politikası içinde’’ olduğunu görme şansını da yakalayabiliyoruz.
Bir örnek vereyim..
İki gündür bilhassa İzmit merkezli mevkutelerde dolaşan bir haber var; Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar’ın yeğeni FETÖ’den alındı yönünde.
İşte gazetecilikte haberle dans ve art niyet burada ortaya çıkıyor.
Evet konunun haber değeri var, soyadı Toltar olan bir Savcı vatan haini örgütüne mensup gerekçesiyle göz altına alınmış. Buraya kadar haberdir.
Fakat haberin bundan sonraki veriliş şekli, Ali Toltar’la ilişkilendirme gayreti ise sadece siyasidir, art niyettir, fesatlıktır, adeta hainliktir. Hele haberin sonunda ‘’Gözler Toltar’a çevrildi’’ ifadesi Ali Toltar’a zarar verme mantığından öte değildir.
Gelelim Ali Toltar’a…
Toltar’ı basın camiası içinde en iyi tanıyan gazeteci belki de bu satırların yazarıdır. Zira onu bizim kadar Dilovası halkı da iyi tanır. Duruşu, siyaseti, ülke ve millet aşkı, belediyecilik hizmetleri, başarıları, şeffaf yaşamı, ihlaslı ve inançlı hayatı göz önündedir.
Şunu da kabul etmek mertliktir; Kocaeli’nin en zor belediye başkanlığının yapıldığı yer Dilovası’dır. Feodal ilişkilerin tavan yaptığı bir Dilovası’nda reislik yapmak, İstanbul’da başkanlık yapmaktan daha zordur. İşte Ali Toltar bu zoru başaran, Dilovası’nda projeleriyle iz bırakan bir Şehriemindir.
Peki Toltar’ın üzerine bazı kesim niçin geliyordur? Gerek medyada, gerekse siyaset dünyasında ağzı laf yapan üç-beş zümre neden Toltar’ı harcamaya çalışıyordur?
Bu soruların cevabı aslında çok basit…
Açayım;
1- Toltar, öncelikle Dilovası sevdalısıdır. Herkesten ve her şeyden önce onun için Dilovası ve Dilovası halkının mutluluğu gelir. Bunu hazım edemiyorlar.
2- Toltar ile Dilovası İlçe Başkanı Osman Akbulut’un sergilediği muhteşem ikili fotoğrafı ve uyumunu kıskanıyorlar, araya nifak sokmak istiyorlar.
3- Toltar ince hesaplara göğüs geriyor, harici ve dahili rantçılara yol vermiyor, göz yummuyor, af etmiyor. O yüzden deliriyorlar.
4- 15 Temmuz teşebbüsünden itibaren evine gitmeyen, adeta meydanda yatan, halkıyla hainlere siper olan Toltar’ın her geçen gün büyüdüğünün farkındalar, çekemiyor
5- Toltar, Demokrasi Nöbeti boyunca Türkiye’de bir ilki yaptı. Türkiye’nin bekası, demokrasi, şehitlerimiz, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve milletimizin istikbali için kurban kesti. Evet bu Türkiye’de, o süreçte ilkti. FETÖ terör musibetinden ülkemiz kurtulduğu için kurban kesti.
6- 21 gün boyunca belediye önünde Dilovası’nın tamamını buluşturdu. Akşam , yatsı, sabah namazını vatandaşla birlikte icra etti. Dualar okuttu, hatimler indirtti, vatandaşı aç-susuz bırakmadı, kardeşliğin ve bütünleşmenin muhteşem örneğini Türkiye’ye gösterdi.
Şimdi anlıyor musunuz niçin Toltar’a bel altı vuruyorlar? Halen içten içe yanıp tutuşan FETÖ gönüllüleri bu kez strateji değişiyor. Dikkat etmek, uyanık olmak akıllı davranmak lazım.