Yazının başlığı Aydemir Özcan'a ait. Daha doğrusu o'nun sosyal medyada paylaştığı, günlerdir bizim de ısrarla üzerinde durduğumuz bir konudaki düşüncesini yansıtan serzenişi.
Diyor ki Aydemir Özcan; ''Covit vakaları hızla artıyor, iki aşımı da olmuş birisi olarak merak ediyorum; vakaların ne kadarı aşılı? Ölümlerde aşılı olanlar var mı? Bakanlığın açıkladığı tabloda bu ayrıntılar neden verilmez? Aşı etkiliyse teşvik edici olmaz mı? Sorular sorular!..''
Özcan, iyi bir Ülkücü'dür. O cenahın bölgemizdeki kanaat önderlerinden, saçını başını davası uğruna yolanlardandır. Öyle kenarda köşede oturan bir siyaset adamı, sorumsuz bir yurttaş değildir. Kafa yorar, fikir üretir, hiç beklenmedik noktada kandi dallarına yönelik bile olsa eleştiri yapar, yol da gösterir. Vakalara yönelik çıkışı ve soruları da bundandır.
Aydemir Özcan haklı, doğru sorularla doğru zamanda kamuoyunun bilgilendirilmesi adına akılcı sorular soruyor. İşte bizim günlerdir demek istediğimi konulardan biri bunlar, o sorular.
Henüz Kurban Bayramı tatilinin yansımaları netleşmedi. Ancak son bir haftadır müthiş şekilde artan vaka oranları gösteriyor ki, önümüzdeki hafta başından itibaren üzücü rakamlarla karşılaşacağız. Vurdum duymaz, bilinçsiz 'o kafalar'' yasakların kalkmasıyla külliyen özgürlükten dem vurup kuralları hiçe sayınca vakalardaki yükselişi de görmüş olduk.
En önemli etken kuşkusuz aşı...
Aşıdan kaçan, aşıdan korkan, aşıyı siyasi malzeme yapan, aşıyı öcü gibi görüp/ gösteren o kafalar, vakaların baş aktörüdür.
Daha bu ay başında beş bin seviyesinde yürüyen ve düşüş bandında olan vakalar, son bir haftada yeniden yirmi binlerle buluşuyorsa durup düşünmek gerekir. Gidiş iyi değil. Hem de hiç iyi değil. Hele bir de önümüzdeki haftayı gözlemleyin bakalım.
Peki ülke olarak bu sıkıntıdan nasıl kurtulacağız.?
Bunun bir -iki yolu var elbet.
Mesela;
1- Aşı, aşı, aşı...
2- Aşı vurdurmayan, ısrarla kaçanlara uygulanması gereken yaptırımlar.
3- Devletin daha şeffaf olması ve ölüm vakalarının tıbbi niteliklerini kamuoyla paylaşması.
Lakin , bu üç tespitimde sanırım en önemlisinin ikinci madde olduğunu söylemeliyim. Aşısızlara kesinlikle yaptırım uygulanmalı.Bunun içinde merkezi hükümetin kararı beklenmemelidir. Valilikler ve kaymakamlıklar yetkileri dahilind epekala kararlar alıp uygulatabilirler.
Ne bileyim, aşı olmamış, aşıdan kaçan bireyi tuvalete bile sokmamak gerek. Pek çok bireysel hakkı kısıtlama altına alınmalı. Zira başka seçenek yok.