Siyasetle iştigal eden insanların en tehlikelisi içi ‘kin’ ve ‘nefret’ tohumlarıyla benzenmiş olanlardır. Bunlar hem sakıncalı, hem de vefasız olurlar. Egoları fazladır. Kendinden başkalarını düşünmedikleri gibi, bir başkasına saygıları da olmaz, yaşama hakkı da tanımazlar. Hayatları ‘takiye’ yapmakla geçer.
7 Haziran seçimlerine sayılı günler kala tanıdığımızı sandığımız bir çok siyasetçinin bu meziyetlerini çok sıkça görmeye başlıyoruz. Sahalarda el sıkarken bile takiye içinde oluyorlar.
Kin ve nefret duyusu tavan yapmış siyasetçiden topluma yarar gelmez. Zira bu tür siyasetçiler egolarını tatmin etmek için seçmeni basamak olarak görür, yarenlerini kullanılacak meta olarak algılarlar. Kimseye faydası olmadığı gibi, mensubu oldukları siyasi partiye de zarar verirler. Çevreleri daralır, gönül verenleri azalır, yol yürüyenleri zamanla ortadan kaybolur, kaçar.
Nedense bunları yazarken aklıma Lütfü Türkkan geldi.
Ne derece iniltili olur bilemiyorum ama, içi kin ve nefret kaplı siyasetçiye örnektir Türkkan. O nedendendir ki, ikinci sıradan aday olmasına karşın durumu sıkıntılıdır.. Çünkü gereğinden fazla kompleksli, haddini aşan edalar içindedir.
Lütfü Türkkan’ı çok uzun yıllardır tanırım, iyi tanırım. Huyunu suyunu, mizacını bilirim.
Fakat geldiğimiz noktada anladım ki, aslında sadece tanıdığımı sanıyormuşum. Kendimi kandırmışım. Onun ne denli kindar biri olduğunu idrak edememişim.
İki örnek vereyim.
Belki bunu yazmam etik değil ancak, yazmalıyım ki ; Türkkan’a niçin ‘kindar’ dediğimi daha iyi anlatmış olurum.
Geçtiğimiz günler Türkkan’ın Gebze’de SMK ‘sinin açılışı vardı. Bizde oradaydık. Kucaklaştık, başarı diledik. Gölge Medya’yı ziyaret edeceğini söyledi, randevulaştık. Gazetemizdeki arkadaşlar Türkkan’ın ziyaretine hazırlık yaptılar. Kişisel arkadaşlığım nedeniyle ikramda kusur etmemek için arkadaşlarımız ellerinden gelen hazırlığı gerçekleştirdiler.
Saatler saatleri kovaladı Türkkan ortada yok. Randevusuna sadık olmadığı gibi bir de saygısızca ve terbiyesizce telefonumuzu engellediğini öğrendik. Teşkilatlardan sorumlu İl Başkan Yardımcısı Erkan Azeri ile Gebze İlçe Başkanı Ferit Taşdemir’e durumu anlattık. Türkkan’ın davranışının saygısızlık olduğunu aktardık.
Sonra öğrendik ki sebep akla ziyan bir gerekçeymiş. Özetle kin.
Hatırlayanlar olacaktır; Birkaç ay önce AK Parti Kocaeli Milletvekili M.Ali Okur’un davetlisi olarak Ankara’ya gitmiştik. TBMM’de temaslarda bulunmuş, Okur’un misafiri olmuştuk. Neymiş efendim o gün Türkkan’ı ziyaret etmemişiz. Şimdi seçim dönemiymiş ilan-reklam için kendisine yanaşıyormuşuz.
Be ey gafil!
Gölge Medya’nın, Gölge Dergi’nin, Gölge Gazetesi’nin senin vereceğin üç kuruşluk reklama ihtiyacı mı var sandın.! Hatırla; 2007 yılında girdiğin seçimde gazetesinde senin reklamlarını parasız ve destek amacıyla yayınlayan Gebze'deki tek gazete sahibi değil miyim? Unuttunsa İzmir'deki bayan daışmanına sor, o da unuttuysa Yavuz Ercan'a sor. Anlamadığın bir şey var, bizimki gönül dostluğuydu, aha onu da sildik attık.
Bu olaydan sonra anladım ki, Türkkan cidden içi kin ve nefret bağlamış bir mebus.
İkinci örnek;
Geçenlerde Türkkan GESİAD’ı ziyaret ediyor. Yönetim kurulu Türkkan’ı dinleyecek, tanışacak. Bir kişi eksik, o da yolda gelmek üzere. Diyorlarki Türkkan’a ‘’Sayın Vekil, Murat Bey’de gelmek üzere, gelsin de başlayalım toplantıya.’’
‘Murat kim?’ diye soruyor Türkkan.
‘’Murat Dağdeviren. Dağdeviren Medya, Demokrat Gebze’nin sahibi. Kendisi yönetim kurulu üyemizdir’’ cevabını veriyor GESİAD’cılar.
Lütfü Türkkan tepki gösteriyor ve içinde beslediği kini orada da kusuyor. ‘’Ben Dağdeviren’i beklemem. Onun olduğu yerde de konuşmam. Kendisini ziyarete gitmiştim, içeride misafiri varmış, toplantıdaymış diye beni sekreteri bekletti.’’ sözleriyle içine dert olmuş kini dışa vuruyor.
Şimdi anlıyor musunuz Türkkan’a niçin kindar ve egoist dediğimi.
Var mı böyle bir şey?
Sen milletvekilisin diye insanları hakir göreceksin, havalarda uçacaksın, sözüne , randevuna sadık olmayacaksın, canın istediği zaman istediğin kişiyle görüşme hakkın var sanacaksın, artistlik yapacaksın.
Sonra da sana ilgi göstermeyenlere kin ve nefret kusacaksın.
Hadi oradan sende.! Sen insanları yok sayarsan, senide yok sayalar. Bu kadar net.