Çetin Gürol'un Başkan, Levent Altun'un da Başkanvekili olduğu Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti çok şımardı, hatta sınırları aştılar. 35 yıldır gazetecilik yapıyorum, böylesi ‘’sınır ötesi’’ sinir bozan bir yönetim görmedim..
‘’Neden ? ‘’ diye soracak olursanız anlatayım…
Evet bunlar haddini aştı, hem de öyle aştılar ki, yıllardır alışık olmadığımız bir hızla giden cemiyet etkinlikleri yaşatıyorlar bizlere. Oysa pasif olmak, yan gelip yatmak, cemiyetin olanaklarıyla caka satmak varken size mi kaldı kardeşim bu denli çalışmak.
Bilenler bilir…16 Ocak 1923 biz gazeteciler için çok önemli bir tarihtir. Türk basını için önemlidir, Türkiye için önemlidir… Zira Atatürk , Cumhuriyet’i ilan etmeden önce ilk ve son basın toplantısını ilimizde gerçekleştirmiş, o dönemin etkili gazetecileriyle İzmit’te bir araya gelmiş ve Cumhuriyet’e yönelik düşüncelerini paylaşmıştı. Sonrası malum.
O nedenle ‘’Basın Onur Günü’’ dediğimiz 16 Ocak tarihtir, şereftir, onurdur.
Gelelim Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’ne…
Çetin Gürol öncesi cemiyet başkanlarının da haklarını teslim edelim, becerileri ve imkanları nispetinde mutlak bir şeyler yapmaya çalıştılar. Şüphe yok. Lakin 30 yıllık Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin bu denli trende ilk kez yeni yönetimle girdiğini söylemekte doğru olur.
Bu işler sadece kimlikle olmuyor.. Yetenek, zeka, özveri, sorumluluk, inisiyatif de çok önemli. Bugün geldiğimiz noktada görüyoruz ki, Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti yönetimini oluşturan genç arkadaşlarda hepsi mevcut. Ondandır ki sergiledikleri performans neredeyse tavan yapıyor.
Üstelik yönetimdeki arkadaşların hemen hepsi muhabir. Ek gelirleri yok, bireysel finansları sınırlı, yani mutfak emekçileri.. Sadece gazetecilik yaparak hayatlarını idame ettiriyorlar. Ve bunu yaparken de meslektaşlarına harika duygular yaşatıp, ortaya alkışlanacak eserler çıkarıyorlar.
Ve de haklı olarak şımarıyorlar (!) , şımartıyorlar…
Mesela yıllardır uyuyan cemiyeti uyandırdılar. Kocaeli genelinde gazetecilere prestij kazandırdılar. Muhabirlerin ücretsiz seyahat etmelerini sağladılar, aracı olanların otoparklardan ücretsiz yararlanmalarının önünü açtılar.
Daha da önemlisi; şimdi de gazetecileri ‘ev’lendirmek’ için kafa yoruyorlar. Dışardan duranlar için belki bu yazdıklarım basit işler gibi algılanabilir, ancak gazetecilerin ev sahibi olmaları yönündeki proje çok ama çok önemlidir. Yetmedi TOKİ ile bu konuda protokol yaptılar, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ı da şahit tuttular…
Hadi bunları geçtik..
Şımardılar diyorum ya, şundan…
Bir de kalkıp bu ikidir Basın Onur Günü etkinliği düzenlediler. Genç gazetecileri yarışmalarla onurlandırıp ödüllendirdiler. O ödül duygusunu çok iyi bilirim. Meslek hayatım boyunca aldığım ödülün sayısını hatırlamıyorum, fakat ilk ödüller unutulmuyor. Bir çok genç gazeteci arkadaşımız ilk ödüllerinin mutluluğuyla mesleklerine dört elle sarılmanın keyfine erdiler. Çünkü ilk ödül bizde gazdır, enerjidir, özgüvendir, krikodur. Meslekte kalıcı olmanın ve büyümenin ilk basamağıdır.
Yetmedi, kent tanıtımına müthiş ivme kattılar.
Örnek; 61 il ve KKTC Cemiyet Başkanını ilimizde, Gebze’mizde ağırlayıp bölgemizin tanıtımına katkı sundular. Darıca Medya Evi’ni kazandırdılar. Belki Türkiye’de ilktir medya evi projesi. Tabi bu arada Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’ın katkısı ve emeğini de unutmamak, tebrik etmek gerekir.
‘’Bölgemizin tanıtımına katkı sundular’’ diyorum ya, şundan.. Çünkü ilkler hiç unutulmaz. 1984 yılıydı. Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün her yıl düzenlediği yerel basın semineri o yıl Kütahya’da yapılıyordu. Mesleğe başladığım Uyanış Gazetesi’ni temsilen rahmetli Hayri Macar beni göndermişti Kütahya’ya. Mesut Yılmaz basından sorumlu Devlet Bakanı. Seminerde konuşma yaptı. Ardından ben. Henüz taze bir muhabirken kürsüye çıkıp yerel basının sorunlarını ve beklentilerini anlatmıştım tüm heyecanımla.
O gün bugündür Kütahya’yı hiç unutmam. O günü hiç unutmam. Her fırsatta Kütahya derken oranın reklamını yapmış olurum aslında. İşte bölgemizde üç gün misafir olan Cemiyet Başkanları da inanıyorum ki yıllar boyu Kocaeli’ni, Gebze’yi, Darıca’yı anlatacaklar herkese. Tanıtım dediğim bu.
Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nin başardığı da bu.
Toparlayalım…
Evet, Çetin Gürol, Levent Altun ve diğer özverili arkadaşlardan oluşan Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti çok şımardı, hatta KKTC’ne kadar girerek sınırları da aştılar.
O halde gelin yazımızın başlığını değiştirelim, hak ettikleri başlığı koyalım.
‘’Tebrikler Cemiyet’’