Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci’yi tanırım. İyi tanırım. Ticari hayatından siyasi mücadelesine, spora olan düşkünlüğünden ilçesine verdiği öneme kadar, kat ettiği tüm yolları bilirim. Bir gazeteci olarak her daim ilgi alanımda oldu.
Tam bir Karadeniz uşağı’dır…
Merttir, yüreklidir, azimlidir, kararlıdır, hırslıdır.
O yüzden, onun belediyede başlattığı ‘iç operasyon’ ve ‘geçmişi masaya yatırma’ eylemi beni hiç yanıltmadı. Beklediğim bir çalışmadır.
Önceki günler ‘hayırlı olsun’ ziyareti yaptığımda , benzer operasyonları başlatacağının kokusunu da almıştım. ‘’Bir an önce işimize bakmak istiyorum, yapacak çok iş var. Çayırova hizmet bekliyor. Günde iki bin vatandaş ağırlıyoruz.’’ sözleriyle düşüncelerini anlatırken, aslında vermek istediği mesaj farklıydı. Ya da en azından ben anlamak istediğim gibi anlıyordum.
Basına da yansıdı..
Şevki Demirci, henüz görevde ikinci haftasına girmeden çok ciddi bir kararı kayata geçirmeye başladı. Kendinden önceki yönetimi, yani Ziyeattin Akbaş yönetimini masaya yatırdı.
Diyeceksiniz ki, ‘’Ne var bunda, her yeni Belediye Başkanı’nın yaptığı işler bunlar..’’
Konuya klasik belediyecilik yönünden bakarsanız haklı olabilirsiniz, lakin ‘’kaz’ın ayağı ‘’ öyle değil.
Demirci’nin başlattığı operasyonun bir çok manası var. O nedenle konuya çok yönlü bakmak gerekir. Biz de öyle yapalım.
Bir kere şu bir gerçek; Ziyeattin Akbaş dönemi şaibelerle dolu ve boşa geçen koca bir beş yıldı. Zaten AKP tepe yönetimi bunu bildiğinden Akbaş’ı yeniden aday göstermedi.
Ve şimdi başlatılan ‘iç operasyon’, şüphe yok ki sadece Şevki Demirci’nin ‘Akbaş’ı masaya yatırma’ eylemi değil, AKP Genel Merkezi’nin de beklentisidir. Akbaş döneminde sümen altı olmuş pek çok şey ortaya çıkarılacaktır. Devletin, dolysıyla belediyenin ve de ‘tüyü bitmemiş yetimlerin haklarının’ nasıl har vurup harman edildiği gün ışığına çıkmalıdır. Şimdilik kamuoyunun beklentisi bu.
Gelelim asıl konumuza..
Şevki Demirci’nin başlattığı çalışmanın çok daha önemli bir anlamı var. O da şu; Şayet Demirci görevi kendi partisinden olmayan birinden alsaydı, olağan ve normal bir adım diye bakabilirdik. Buradaki olağanüstü durum; Göreve gelen AKP’li bir başkan, kendi partisinden olan bir arkadaşının geçmişini irdeliyor.
Demek istiyor ki; Senin dönemin karanlıktı, hak yiyordun, görevini kötüye kullandın..
Ve yine demek istiyor ki; Ben hak yedirmem, halkın hakkını peşkeş çektirmem, suç varsa ortaya çıkaracağım, suçlu cezasını çekmeli.
Tüm bu çalışmayı Şevki Demirci dışında kaç AKP’li Belediye Başkanı kendi partilisine yapabilirki?. İşte Demirci için ‘Kararlı, yürekli, Karadeniz uşağı’ dememin sebebi de bu.
Çayırova fiziksel konumu itibariyle siyasilerin her daim iştahını kabartan kent olmuştur. Belki de o yüzden bugüne kadar AKP üç dönemdir farklı isimleri aday yapmıştır. Zira her giden rantın kapısından kafasını uzatmışsa, bununda Şevki Demirci ile ortaya çıkabileceğini düşünüyorum.
Demirci’yi en az bizim kadar tanıyanlar, bizim gibi düşüneceklerdir. Çayırova’da artık her şey farklı olacak, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Temiz siyasetin başlangıcı Demirci ile olacaksa, kirli ilişkilerin süpürülüp atılacağı dönemde yine Şevki Demirci ile başlayacaktır.
Çünkü, tanıdığımız Demirci’nin ‘dik duruşu’ , bir şekilde ilçede kendisini hissettirecektir.