Anayasa değişikliği teklifinin TBMM’nden ‘olur’ almasından sonra; referandum yolunun açılmasıyla birlikte , sokakta konuşulan tek konunun, ‘’acaba sonuç ne olur’’ değil de, ‘’yüzde kaç Evet veya Hayır çıkar’’ şeklinde olması, kamuoyunun kendini referanduma endekslediğini gösteriyor.
2014 , 2015 yılında 1 Kasım ve 7 Haziran seçimlerinden antremanlı olan seçmen, bu kez referandumda milli iradesini ortaya koyacak. Hür ve özgür irade, demokrasinin gereği olarak sandığa yansıyacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika ziyaretinde söylediği ,’’Milletim kararını verecek, ben de ülkeme döndüğümde kararımızı vereceğiz ve Meclis Başkanlığı’na kararımızı göndereceğiz.’ sözleri, ardından Başbakan Yıldırım’ın ‘’ Referandum tarihini YSK bu hafta açıklayacak’’ şeklindeki ifadesi de gösteriyor ki, Cumhurbaşkanı anayasa değişikliği teklifini onayacak ve resmen referandum takvimi başlamış olacak.
Peki referandumda sonuç ne çıkar?
Bu soruya cevap verebilmek için matematiksel yaklaşım, sonucun rengini de gösterecektir. Bunu irdelemeden önce toplumdaki genel kanıyı, kamuoyundaki belirgin havayı da solumamız gerekir. Dikkat ederseniz, başta iktidar partisi temsilcileri olmak üzere herkeste tek bir söylem var; ‘’Bu gömlek bu bedene artık dar geliyor.’’
Anlamı şu; Evet gömlek değiştirilmeli.
Bu satırların yazarı da aynı düşüncededir. Gömlek değişmeli. Tabi bu değişimi kişiye endekslemenin yanlışlığını da görmek gerekiyor. Bildiğim, gördüğüm, anladığım bir gerçekte şu: Anayasa değişikliği rejim değil, sistem değişikliğidir. Ve değişiklik sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’a özel bir çalışma değildir. Bazı kesimlerin ısrarla Erdoğan üzerine yoğunlaştırmak istemeleri haksızlık, bilgisizlik ve salt siyasettir.
Zira , (Allah geçinden versin) Erdoğan’ında bir fani olduğunu unutmamak gerekir. Yani sistem değişikliği kişiyi değil, ülkemizi ilgilendiren ve refah günlere kapı açacak bir projedir.
Gelelim yukarıdaki sorumuzun yanıtını bulmaya. Sonuç ne çıkar?
O halde irdeleyelim..
Siyaseti bir tarafa bırakıp, mantık ve matematiksel incelediğimizde az –çok sonucun rengini görmüş olabiliriz. Basit örnekleme yapalım, hafızalarımızı tazeleyelim; 2014 yılında gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçiminden yola çıkalım. Hatırlarsanız o tarihte CHP, MHP ve azınlık partiler Erdoğan’a karşı Ekmelettin İhsanoğlu blok aday gösterilmiş ve baraj altı kalmıştı. İlk defa cumhurbaşkanı için rey kullanan seçmenin %52’si Recep Tayyip Erdoğan’ı tercih etmişti.
Gelelim son seçimlere. 1 Kasım 2015 seçimlerinde bu kez her parti kendi oyunu alarak mevcut güçlerini gösterdiler.
Mesela : AK Parti %49.5 , MHP %11.0 oy aldı.
Gebze’de ise AK Parti’nin oy oranı %59.74, MHP’nin ise % 10.95 oldu. Kocaeli genelindeki oy oranlarına baktığımızda AK Parti’yi %56.5, MHP’yi de %11.2 olarak gördük.
Bugün anayasa değişikliğini savunan, gündeme taşıyan , destek veren AK Parti ile MHP’nin yerel ve genel yelpazedeki oy oranlarını dikkate aldığımızda , Nisan ayında gerçekleşecek referandumun skorunu da görmek mümkün.
Gelelim sonuca;
AK Parti ve MHP’nin ‘’Evet’’ dediği sistem değişikliğine her iki partinin oy oranlarını ve ufak tefek fireleri de göz önüne alarak baktığımızda, karşımıza Gebze’den çıkacak ‘’Evet’’ oranının % 68-70 bandında olacağını anlamak mümkün. Kocaeli genelindeki en kötümser oran ise yine %70’lerdedir. Türkiye genelinde %60’ın altına düşmeyeceğini görmezden gelmek ise doğru olmaz.
Çünkü aklın yolu birdir.