Bizi sosyal medyadan takip edenler ve de bu sütunun müdavimleri hatırlayacaktır; Koronavirüsle tanıştığımız geçen yılın Mart ayından bu yana , her fırsatta 'tam kapanma'' dedik.
Zira bu virüs belasının başka türlü üstesinden gelebilecek alternatimiz yoktu. Millet olarak safsakladığımız çok oldu, devlet olarak bu yönde yersiz ve yanlış kararlar da aldık. Uygulamalarda eksiklikler oldu, vatandaş sağlık sorununu ciddiye almadı, çok sayıda can kaybı verdik, vermeye de devam ediyoruz.
Duyarlı ve toplumsal sorumluluğun bilincinde olan vatandaşları tenzih ediyorum, lakin biz bu kısıtlama işlerini yüzümüz gözümüze bulaştırdık. Devlet olarak da yerli -yersiz kararlarla sıkça açık kapılar bıraktık. İstismara, suistimale meyili sağladık.
Doğrusu , başından beri savunduğumuz tam kapanma süreciydi. Dün kabine toplantısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı 18 günlük tam kapanma kararı geç olsa da, geldiğimiz noktada isabetli bir karardır. Ancak önemli olan bu kararın uygulanış biçimi ve toplumdaki karşılığıdır.
Virüsle mücadelede son viraja girdiğimizi idrak etmeli, hassas olmalı, her bir birey sorumlu davranmalıdır. Kısıtlamdan muaf iş kolları ve kişileri dikkate aldığımızda aslında sokakların yine dolu olacağını göreceğiz, ancak bu kez herkese gönüllü jandarmalık düşmeli. Her bir vatandaş fahri polis olmalı. Market, bakkal, fırın, manav, tatlıcı gibi zorunlu alışverişler bahanesiyle mahalle turları atıldığı sürece, 18 günlük tam kapanmanın da bir anlamı kalmayacaktır. İşte o yüzen diyorum ya herkes fahri jandarma-polis olmalıdır diye.
Ülke olarak çok zor , ama çok zor bir süreçten geçiyoruz. Ekonomimiz yara alıyor, esnaf perişan, kiralar ödenemiyor, çalışanın maaşı verilemiyor, gelir sıfır noktada. Böyle bir durumda devlette devletliğini sadece kapama kararıyla değil, vatandaşına kol kanat germesiylede göstermeli. Bir çok platformda dile getirdiğim bir ifadem var. ''Virüsle mücadele kurtuluş savaşına eşdeğerdir.'' Bu düşüncem baki. Böylesi bir süreçte kepenk indiren, evinden dışarı çıkamayaak olan, kirasını, vergisini ödeyemeyen her bir esnaf/vatandaşa sorgusuz sualsiz hazine desteği yapılmalı, kamu alacakları esnetilmeli , zamana yayılmalıdır. Özellikle de kamu ve özel icralar durdurulmalıdır. Bunu sağlayacak olan devlettir.
Bir de başka mesele var.... Bu konuda da öncelik devletin, devamı ise vatandaşın sorumluluğundadır. Benimkisi bir öneri. Ve çok ciddi olarak, haykırarak öneriyorum : 17 Mayıs'tan sonra da kim ki kuralara uymazsa, virüsün yayılmasına katkı sunarsa, haklarında mutlaka TCK işletilmeli. Çünkü virüsle işbirliği yapmak düşmanla işbirliği yapmaktır.
1- Vatana ihanetten yargılanmalı.
2- Ayağına kelepçe takılarak en az bir ay ev hapsi cezası verilmeli.
Böylece özğürlüğün ve sağlığın önemini artık idrak etmeli o kafalar.