Eğitim öğretim yılında ara tatilin bitmesi, akılmıza öğretmen Murat Kaya'yı getirdi. Bizimkisi biraz gecikmiş bir yazı olacak.
Keza bu yazıyı , o muhteşem gün yazmam gerekirdi ama, kısmet bugüneymiş. Bu vesileyle yiğidin hakkını teslim edelim.
Yıllar nasılda su gibi akıp geçiyor. Baki olan ise sadece sağlam temellere oturtulmuş dostluklar oluyor. O gün, biz gazetecilerin günüydü. 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü ve ertesi hafta da 16 Ocak Basın Onur Günü..
İşte Murat Kaya, o gün , yine yapacağını yapmıştı medya mensuplarına. Duyarlı olmak, vefaya sahip çıkmak her babayiğin harcı değildir. Murat Kaya ise buna örnektir. Darıca Final Okulları Kurucu Genel Müdürü , öğretmen Murat Kaya'yı o zıpkın gibi olduğu yıllardan beri, 38 yıldır tanırım. Çok da yakından tanırım. Eğitime baş koymuşluğuna, reform yanlısı, devrimi ruhu taşıdığına, sözünün eri, her bir öğrencinin adeta velisi olduğuna hep şahit olmuşumdur. Ufku geniş, vizyonu sınırsız , becerileri tartışma götürmeyecek kadar büyüktür.
Eğitim hayatında hep lider olmuştur, Murat Kaya.
İlkelerinden ödün vermeyen, Atatürk'ü de şiar edinmiş bir öğretmendir.
Ondandır ki, geleceğin gençlerle şekilleneceğini bilerek onlara çok büyük yatırımlar yapar.
İyi bir yazardır.
Eli saz tutar.
Genel kültür donatısı şahanedir.
Sanki geleceği görür gibi burnu iyi koku alır. Eğitimcidir ama idareciği iyi bilir. Final Okullarının bu denli ilgi görmesi, eğitim çıtasının yükseğe çıkmasının temelinde de yine Murat Kaya karakteri yatar.
İşte bu Murat Kaya , geçtiğimiz günler bölge basınını ağırladı okulunda. Basın Onur Günü'nde her bir gazeteciyi tek tek onurlandırdı. Hitabıyla, saygısıyla, ev sahiplği ve öngörüsüyle onurlandırdı. Gazeteciler adına TEMA Vakfından birer fidan satın alıp belgelerini gazetecilere hediye etti. Başka bir ifadeyle ''her bir gazetecinin dikili bir ağacı '' olmasına öncülük etti.
Biz de oradaydık... Kariyer Günleri kapsamında öğrencileriyle bir araya gelip, öğrenci ve öğretmenlerine hitap etme şansımız oldu. Gazeteciliği anlattık, soruları cevapladık. Muhteşem keyif aldım, cidden mutlu oldum, onur duydum.
Orada o gün konuşmaya başlarken şu düşüncemi paylaştım salonda hazır olanlara. ; ''Sizler çok şanslısınız. Gerçi burası bir özel okul, paranızla okuyorsunuz ama , çok şanslısınız. Öğretmenler de şanslı, öğrencilerde. Şanslısınız çünkü ; eğitimin piri Murat Kaya gibi bir yöneticinin okulundasınız. Final'de okumanın veya görev yapmanın ayrıcalığını elbette yaşayarak görüyorsunuz, şanslı olduğunuzu yaşıyorsunuz. ''
Peki neden böyle düşünüyordum, neden Darıca Final Okulu'nda okuyanlar şanslıydı?
Kaç yıl oldu tam hatırlamıyorum.. Belki 35 yıl önceydi. O tarihte, o şartlarda , o olanaklar içinde öğretmen Murat Kaya , devletin okulunda görev yaparken öğrencilerini yurt dışına çıkarmayı başarmış bir isimdi. KKTC'ye öğrencilerini götürüp ufuklarını açan, o dönemin devlet erkanıyla öğrencilerini buluşturan, merhum cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la aynı sofrada öğrencilerine yemek yediren, Kıbrıs coğrafyası ve kültürünü öğrencilerine yaşatan bir öğretmendi Murat Kaya.
İşte o yüzden diyorum ki, bugünün Final Okulu'nda Murat Kaya ile okuyanlar çok şanslı.
Ve çok net yazıyorum: Ülkemizin Murat Kaya gibi eğitimcilere çok ama çok ihtiyacı var. Çünkü eğitim dünyamızda bir Murat Kaya kolay yetişmiyor. Allah gecinden versin, yaşarken de kıymetini bilmek gerekiyor.